EDAM Direktörü Ülgen, Türkiye-ABD ilişkilerine dikkat çekti: 'İyiye de gidebilir, krize de sokabilir'

EDAM Direktörü Ülgen, Türkiye-ABD ilişkilerine dikkat çekti: 'İyiye de gidebilir, krize de sokabilir'

7.05.2025 04:00:00
Güncellenme: 7.05.2025 04:00:00
Doğa Öztürk
Takip Et:
EDAM Direktörü Ülgen, Türkiye-ABD ilişkilerine dikkat çekti: 'İyiye de gidebilir, krize de sokabilir'

ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Tom Barrack göreve başlarken ilişkileri “olağanüstü” seviyeye taşımayı hedeflediğini söyledi. EDAM Direktörü Sinan Ülgen ise Barrack’ın katkı sunabileceğini ancak Trump döneminde ilişkilerin seyrinin büyük ölçüde başkanlar arası öngörülemez iletişime bağlı olduğunu vurguladı.

EDAM Direktörü Sinan Ülgen, ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın ilişkilere katkı yapabileceğini, ancak ilişkilere ‘sınıf atlatmasının’ beklenmesinin gerçekçi olmadığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın politika tarzındaki ‘öngörülemezliğe’ dikkati çeken Ülgen, “Bu ilişkilerin iyi yöne gitmesini de sağlayabilir, rahip Brunson döneminde gördüğümüz gibi çok çabuk bir krize girmesine de sebebiyet verebilir. Trump gibi biriyle başkandan başkana ilişkilerin en temel özelliği zira öngörülemez olması. Etkisinin çok büyük olacağını düşünmüyorum” dedi. 

ABD Başkanı Donald Trump’a yakınlığıyla tanınan iş insanı Tom Barrack, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olarak görevine başlamak üzere dün gece Ankara’ya geldi. Barrack, Ankara-Washington ilişkilerinin yeniden şekillendiği bir dönemde diplomatik görevine başlarken yaptığı ilk açıklamada, “Amacım Türkiye-ABD ilişkilerini yukarı taşımak. Her zaman iyi ilişkilerimiz oldu ama bizim olağanüstü ilişkilerimiz olmalı. Dolayısıyla ABD Başkanı’nın hedefi, bunu lider ve halklar düzeyine yükseltmek. Türkiye ve ABD’yi ve dünyayı daha iyi yapmak” dedi. Barrack, ailesinin Lübnan ve Orta Doğu kökenlerine de atıfta bulundu. Barrack’ın Türkiye’deki ilk günlerinde kendisinin ülkenin kültürüne daha yakın biri olarak tanınmasını sağlamak için aile kökenlerini vurguladığını belirten Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, bunun ABD dış politikasının bir yansıması değil, Barrack’ın kişisel tercihi olduğunu söyledi.

‘DOĞRUSU BUYDU’

Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte yeni yönetimin demokratlara oranla daha fazla İsrail yanlısı bir tutuma sahip olmalarının Ankara’da da tahlil edildiğine işaret eden Ülgen, “Ankara; Trump yönetimiyle ilişkiyi riske atmadan yönetmek ve Türkiye’nin Gazze’nin ötesindeki asli ulusal çıkarlarını daha yapıcı bir ortamda ABD ile ele alınabilmesine olanak sağlamak için Hamas ve Gazze konusundaki söylemlerinde eski radikal dozunu kaybetti. Bence olması gereken söyleme yaklaştık. Daha önce iç politikaya hizmet eden bir tutum görüyorduk. Bu zaman zaman Türkiye’yi dış politikada özellikle ABD ile ilişkilerde olumsuz sonuçlara yol açabilirdi. Bu konuda bir kalibrasyon yapıldığını söylemek mümkün. Ancak bunun zaten olması gerekiyordu, doğrusu da buydu” dedi. 

‘BAŞKANDAN BAŞKANA İLETİŞİM’

Büyükelçi Barrack’ın ABD’nin yeni yönetiminde atanan diğer büyükelçilere kıyasla Trump’a yakınlığı sebebiyle avantajlı olduğunu dile getiren Ülgen, Barrack’ın Trump nezdinde ağırlığı olduğunu ve bunun ikili ilişkiler açısından olumlu bir unsur olduğunu söyledi.

Buna karşın Trump’ın politika yapma tarzında kurumların ağırlığının azlığına dikkati çeken Ülgen, “Türk-Amerikan ilişkilerinin gidişatına buradaki ABD büyükelçi bir katkı yapabilir ve yapacaktır ama ilişkilerin niteliğini veya sınıf atlamasını sağlayacak bir kişi olmasını beklemek gerçekçi olmaz. Bunu yapacak olan tek kişi Trump. Çünkü bu kurumsallığı daha az, daha başkandan-başkana iki devlet başkanı arasında yürütülecek olan ilişkilerin ağırlığı daha fazla olacak. Bu ilişkilerin iyi yöne gitmesini de sağlayabilir, rahip Brunson döneminde gördüğümüz gibi çok çabuk bir krize girmesine de sebebiyet verebilir. Trump gibi biriyle başkandan başkana ilişkilerin en temel özelliği zira öngörülemez olması. Büyükelçinin rolü olumlu olacaktır ama bunu gerçekçi bir zeminde görmek lazım. Etkisinin çok büyük olacağını düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.