Thames Nehri’nin güneyindeki Southwark’ta 2021 yılında başlatılan kazılar, Roma dönemine ait olağanüstü bir sanat hazinesini ortaya çıkardı. Arkeologlar, MS 43 yılında başlayan Roma işgali sürecine tarihlenen ve dört yıl öncesine kadar gün yüzü görmemiş olan binlerce renkli sıva parçası buldu. Bu parçaların yeniden bir araya getirilmesi ise yapı malzemeleri uzmanı Han Li’ye emanet.
Li, klasik yapbozların aksine ne köşesi ne kenarı olan, birbirine karışmış ve kutularca ayrıştırılmış bu parçaları sabırla sınıflandırıyor. Süreç, bir Roma freskini yeniden canlandırmak kadar sanatsal, aynı zamanda Latince bir bilmeceyi çözmek kadar karmaşık.
Parçalar arasında lir motifleri, şamdanlar, çiçekler, beyaz turnalar ve yerel bitkiler dikkat çekiyor. En çarpıcısı ise saç modelinden Flavian dönemine (MS 69–96) tarihlenen, gözyaşı döken bir kadın yüzü. Bazı duvar altlıklarında mor porfir taşı ve sarı Afrikalı mermer desenleri ustalıkla taklit edilmiş.
Fresklerde "fecit" (yaptı) yazılı tabula ansata (bir tür imza çerçevesi) de keşfedildi. Ne yazık ki sanatçının adı olan bölüm kırık. Ayrıca birleştirilen başka iki parça, neredeyse eksiksiz bir Yunan alfabesi gravürünü ortaya çıkardı.
ROMA'NIN “BEVERLY HİLLS”İNDE BİR VİLLA MIYDI?
MOLA yetkilisi Andrew Henderson-Schwartz, keşfi “birinci derece arkeolojik bulgu” olarak tanımlıyor. Southwark’ın Roma Londra’sı döneminde seçkin sınıfların yaşadığı, şimdiki deyimle “Beverly Hills”e denk bir bölge olduğunu belirtiyor.
Fresklerin bir lüks villa mı yoksa yüksek düzeydeki Roma yetkililerinin konakladığı resmi bir han mı süslediği henüz net değil. Ancak araştırmacılar, en az 20 iç duvarı süslediğini düşünüyor. Kazı sırasında farklı duvarlara ait parça ve pigmentlerin rastgele bir çukura atıldığı, bu yüzden duvarların yeniden kurulmasının ayrı bir uzmanlık gerektirdiği ifade ediliyor.
Fresklerdeki parlak sarı paneller ve açık yeşil kenarlıklar yalnızca adadaki az sayıdaki Roma yapısında görüldü. Örneğin Fishbourne Roma Sarayı’nda benzer teknikler kullanılmış. Han Li ve sarayın küratörü Dr. Rob Symmons, eserlerin aynı atölyeden ya da aynı sanatçı ekolünden çıkmış olabileceği görüşünde.
Li, “Aynı fırça darbesiyle, aynı pigmentle yapılmış iki tabloyu görmek, olağanüstü bir şeye tanıklık etmek gibi” diyor.
FREKSLERİN KEŞFİ MOZAİKLERİ DE TETİKLEDİ
Kazı alanı, yalnızca fresklerle sınırlı değil. 2022 yılında, guilloche desenleri ve Süleyman düğümü motifleriyle bezenmiş büyük bir mozaik ortaya çıkarıldı.
2023’te ise bugüne dek Britanya’da keşfedilmiş en sağlam Roma mozolesi kalıntılarına ulaşıldı.
Fresklerin ve mozaiklerin sanatsal niteliği, Roma İmparatorluğu’nun Batı eyaletlerinde bile ne denli zarif bir estetik anlayışa sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, dönemin iş gücü ve ustalık becerilerinin düzeyine dair somut veriler sunuyor.