Financial Times (FT) gazetesi, Tayvan lideri Lai Ching-te'nin Orta Amerika ülkelerine yapacağı ziyarette ABD’de duraklama planının Washington tarafından engellendiğini bildirdi. FT’ye konuşan kaynaklar, bu kararın Çin’in baskısıyla alındığını öne sürdü.
Lai’nin Ağustos ayında Paraguay, Guatemala ve Belize’ye gitmesi planlanıyordu.
Bu ülkeler Tayvan’ı resmen tanıyan az sayıda ülke arasında yer alıyor. Gezi kapsamında New York ve Dallas’ta duraklamalar da düşünülüyordu.
TAYVAN’DAN YALANLAMA: “ZATEN SEYAHAT ETMEYECEKTİK”
Lai Ching-te’nin ofisi, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, yaklaşan bir yurt dışı gezisi olmadığını, bunun nedeninin ise ülkedeki tayfun sonrası toparlanma süreci ve ABD ile süren ticaret görüşmeleri olduğunu bildirdi.
Öte yandan, Tayvan Dışişleri Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, Lai’nin ABD’den geçişinin engellendiğine dair iddiaları reddetti. Bakanlık, herhangi bir geçiş talebinin reddedilmediğini ve liderin şu anda yurt dışına çıkma planının bulunmadığını vurguladı.
ABD-ÇİN TİCARET SAVAŞINDA YENİ BİR GERİLİM NOKTASI MI?
İddialar, ABD ile Çin arasında yürütülen ticaret görüşmeleri sırasında geldi. Başkan Trump, Ocak ayında göreve döndükten sonra ticaret savaşını yeniden alevlendirmiş, yeni gümrük tarifeleri getirmiş ve ihracat kısıtlamalarını artırmıştı.
Çin ise buna misilleme yapmıştı. Taraflar sonrasında yeni yaptırımları ertelemeye ve 12 Ağustos’a kadar kapsamlı bir anlaşmaya varmaya karar vermişti.
Bu süreçte yaşanan Tayvan gerginliği, taraflar arasındaki kırılgan dengeyi yeniden gündeme getirdi.
TAYVAN, ÇİN İÇİN KIRMIZI ÇİZGİ
Tayvan, 1949’daki Çin İç Savaşı’ndan sonra Çinli milliyetçiler tarafından yönetilen kendi kendini yöneten bir ada haline geldi. Ancak Çin, Tayvan’ı kendi topraklarının parçası olarak görüyor ve ‘Tek Çin’ politikası çerçevesinde dünya ülkelerinden Tayvan’ı bağımsız olarak tanımamalarını talep ediyor.
Bugün sadece az sayıda ülke Tayvan’ı egemen bir devlet olarak tanıyor. ABD ise Tayvan’la resmi diplomatik ilişkiler kurmasa da silah satışları, ticaret ve çeşitli diplomatik temaslarla bağlarını sürdürüyor. Pekin ise bu temaslara sert tepki gösteriyor.