Geçen bir ayda Türkiye–Ermenistan hattında diplomasi ciddi bir ivme kazandı. 20 Haziran'da İstanbul’da gerçekleştirilen 'çalışma ziyareti', Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yüz yüze görüşmesine sahne oldu; bu ziyaret, 2021’den beri süren normalleşme sürecinin 'en üst düzey teması' olarak nitelendiriliyor. Görüşmede; diplomatik ilişkilerin kurulması, sınırın açılması, ulaştırma hatlarının yeniden faaliyete geçirilmesi ve Ani Köprüsü gibi kültürel projeler masaya yatırıldı.
Ayrıca, son dönemde Türkiye ve Ermenistan arasında özel temsilciler aracılığıyla teknik ve lojistik altyapı çalışmaları da hız kazandı. Türk tarafının normalleşme süreci özel temsilcisi Serdar Kılıç ile Ermeni mevkidaşı Ruben Rubinyan'ın katılımıyla sınır güvenliği ve demiryolu projelerine dair ikinci görüşme yapıldı; özellikle Akhurik–Akyaka demiryolu kapısının açılması için olumlu bir atmosfer oluştu.
"SINIR AÇILACAK, DİPLOMATİK İLİŞKİLER KURULACAK"
Son olarak, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenistan merkezli Radar Armenia'ya demecinde, Türkiye ile sınırın açılacağına olan inancını yineleyerek, "Türkiye'ye, Ermeni-Türk ilişkileri gündemiyle değil, Ermenistan-Türkiye ilişkileri gündemiyle gittim" dedi, ve bunun 'önemli bir nüans' olduğunu belirtti.
Öte yandan, “Her iki tarafta da birçok karmaşıklık ve zorluk var. Ancak şüphem yok ki, sonunda diplomatik ilişkiler kurulacak ve sınır açılacak,” diyen Paşinyan, bu sürecin "Ermenistan’ın devlet olarak varlığını sürdürmesi, bağımsızlığı ve egemenliği açısından kritik önemde olduğunu" belirtti.
Paşinyan, sözlerine şöyle devam etti:
Türkiye ile normal ilişkiler kurmak, Ermenistan’ın hayatta kalma ve bağımsızlık stratejisi bağlamında hayati bir adımdır. Bu artık apaçık ortada.
ERMENİSTAN'DAKİ 'TÜRKİYE ALGISINI' DEĞİŞTİRMEK
Türkiye algısının, Ermenistan’daki psikolojik ve pratik sınırların önemli bir parçası olduğuna işaret eden Paşinyan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Egemenlik ve bağımsızlığımıza dair birçok psikolojik ve pratik sınırlama, Türkiye’den gelen tehdit algısı ve bu tehdidin nasıl anlaşıldığıyla ilgilidir. Yani, Türkiye ile normal ilişkiler kurmak, sadece bu tehdit algısını aşmak değil, aynı zamanda bu tehdidi yönetmek ve azaltmak anlamına da gelir. Bu sayede daha geniş bir egemenlik alanına sahip olur, daha bağımsız hale geliriz.
Paşinyan ayrıca Türkiye ile sürekli bir diyalog halinde olduklarını da sözlerine ekledi.
