Rusya-Ukrayna krizinde diplomatik çözüm mümkün mü?
Üçüncü diplomatik turu da geride bırakan Rusya-Ukrayna geriliminde diplomatik çabalar sonuç verecek mi? Taraflar, hangi şartlar altında müzakere masasından sonuç alabilir?
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin 14. gününde savaş tüm hızıyla devam ediyor. Rus ordusu, Ukrayna’daki askeri tahkimatını artırıyor. Batılı ülkeler, Ukrayna’ya büyük çaplı silah sevkıyatları yaparken ülkeler arası diplomasi turları da devam ediyor.
Ukrayna ve Rusya heyetleri bugüne dek diplomatik çözüm için üç kez bir araya geldi, ancak görüşmelerin hiçbirinden sonuç çıkmadı. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski son olarak, “Gerekirse Donbass ve Luhansk’ı da müzakere edebiliriz” diyerek Moskova’ya yeşil ışık yaktı.
Taraflar, birbirlerinin taleplerini şimdiye dek kabul edilemez buluyordu. Ancak buna rağmen çözüm çağrıları yapmaya devam ettiler. Peki, Ukrayna’da diplomatik çözüm mümkün mü? Taraflar, hangi şartlar altında müzakere masasından sonuç alabilir?
Uzmanların görüşlerini Cumhuriyet okurları için derledik.
ÜÇ KOŞUL
London School of Economics’ten Prof. Robert H. Wade, üniversite blogu için kaleme aldığı makalesinde, diplomatik çözüm için ABD, NATO ve Ukrayna’nın üç koşulu kabul etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Buna göre NATO’nun, “Ukrayna bağımsız bir devlet ve kendi seçimlerini yapmakta özgür, isterse NATO’ya da katılabilir [...] NATO zaten savunma ittifakı, Rusya’yı tehdit etmiyor” gibi söylemlerde ısrar etmemeli ve bu söylemleri bırakmalı. Wade, bir benzeri ABD’ye yapılsa ABD’nin de Rusya’nın tepkilerine benzer bir tepkiyle karşılık verebileceğini ifade ediyor. Wade şöyle devam ediyor: “Meksika’yı ele alalım; Rusya ile savunma ittifakı yapması ABD’nin hoşuna gider mi? Küba, ABD ile zıtlaşmanın bedelini hala ödüyor.” Wade’ye göre, ABD’nin Rusya’ya koşullarını dikte ettirmekten vazgeçmesi gerekiyor ve bu da diplomatik çözümün ilk şartı olarak öne çıkıyor.
Wade ikinci olarak, Ukrayna’nın yüz yıllardır Rusya ile çok yakın tarihi ve kültürel ilişkiler içerisinde olduğu ve bu yüzden Rusya’nın Ukrayna’yı boş veremeyeceğini; Batı dünyasının da bu gerçeği kabul etmesi gerektiğini belirtiyor. Wade’ye göre Batı, diplomatik bir çözüm için Ukrayna ile yakın ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürürken Rusya’ya karşı saldırgan bir tutum izlemekten kaçınmalı; diğer bir taraftan Rusya’ya saldırmazlık garantisi vermeli ve Ukrayna sınırındaki askeri varlığını Birleşmiş Milletler gözetiminde azaltmalı.
Wade, son olarak, barış için Kiev’in Ukrayna’daki Rusça konuşan azınlığın haklarının garanti altına alması gerektiğini belirtiyor. Ukrayna’nın Rusya ile kültürel, dinsel ve etnik bağlantısı olan bu azınlıkları koruma altına alması gerekiyor. Wade yazısında, bu şartlar sağlanmadan diplomatik görüşmelerin herhangi bir sonuca varmayacağını kesin bir dille vurguluyor.
PUTİN İLE DİPLOMATİK ÇÖZÜM ZOR
Bazı uzmanlar da Wade’in aksine Putin ile diplomatik müzakere yürütmenin mümkün olmadığını öne sürüyor. Ukrayna Parlamentosu üyesi Inna Sovsun, basına verdiği demeçte “Rusya sadece güçten anlıyor. Çözüme kavuşmak için Rusya’ya anladığı dilden yanıt vermek gerekir. Rusya’yı pes ettirecek diplomasi değil güçtür” dedi. Sovsun ayrıca “Diplomatik çözüm konusunda çok kötümseriz. Rusya, Ukrayna’nın yok olmasını ve hepimizin ölmesini istiyor. Bu şartlar altında diplomasi bir işe yaramaz” dedi.
Avrupa Konseyi Dış İlişkiler Birimi’nde görevli Kadri Liik, İngiliz The Guardian’a demecinde, “Putin’in tek motivasyonu gerilimi tırmandırmak. Çekilmesi onun için prestij kaybı anlamına geliyor. Bundan dolayı Putin istediğini almadan bırakmayacak” dedi.
Tarih profesörü Michael Kimmage de Liik ile benzer açıklamalarda bulundu. Kimmage, “Putin, başkanlığı dâhil her şeyi ortaya koydu. Ya başkanlığı bırakacak ya da savaşmaya devam edecek” dedi.
YAPTIRIMLAR BELİRLEYECEK
Rusya’nın müzakere masasına oturmasını etkileyecek diğer bir unsur da yaptırımlar. Amerikalı Emekli General Robert Adams bu durumu şöyle tarif ediyor: “Putin, beklenmeyen sert yaptırımlar sonrası daha da çözüldü. Yaptırımlar Rusya’nın belini bükecek...”
Adams’ın açıklamasına karşın, Rusya’ya yönelik yaptırımların işe yarayıp yaramayacağı konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler bulunuyor. Diğer bir deyişle yaptırımlar belki Rusya’yı müzakere masasına oturtabilir, ancak işe yarayıp yaramayacağı belirsizliğini koruyor.
Uluslararası Finans Enstitüsü’nden ekonomist Elina Ribakova, gazeteci Emily Stewart ile röportajında, yaptırımların kimsenin beklemediği bir şekilde Rus ekonomisi ile ithalatını etkilediğini, rublenin değerini inanılmaz derecede düşürdüğünü söyledi. Ribakova, yaptırımların, Rusya’ya karşı inanılmaz zarar vereceğini söyledi.
“RUS EKONOMİSİ ÇÖKMEYECEK”
Rusya’nın eski finans bakanı yardımcılarından Sergei Aleksashenko, Al-Jazeera’da yayınlanan yazısında yaptırımların sıradan Rusları etkileyeceğini, ancak muhtemelen Rus ekonomisini çökertmeyeceğini öne sürdü. Time’da çıkan bir analizde de yaptırımların Rus ekonomisi üzerinde pek de etkili olmayacağı belirtildi. BBC’de, savaşın seyriyle ilgili ihtimallerin derlendiği bir yazıda da Rusya, askeri olarak Ukrayna’da istediğini alamaz ve yaptırımlar Rusya’yı kötü etkilerse Kremlin’in diplomasiye başvurabileceği yazıldı. Bunun gerçekleşmemesi halinde ise Rusya’nın savaşa devam edeceği belirtildi.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!