ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminin ilk yılına damga vuran gelişmeler, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles’ın Vanity Fair’e verdiği kapsamlı röportajlarla yeniden tartışma konusu oldu.
Wiles’ın yıl boyunca yapılan ve “gerçek zamanlı” olarak kayda geçen 11 ayrı mülakattaki değerlendirmelerinin iki bölümü salı günü yayınlandı.
Röportajlarda Wiles, Trump’tan kabine üyelerine kadar yönetimin en üst düzey isimlerine ilişkin son derece açık ve sert ifadeler kullandı.
“TRUMP'IN ALKOLİK BİR KİŞİLİĞİ VAR”
Wiles, alkol kullanmadığını sık sık dile getiren Trump’ı tanımlarken, dikkat çekici bir ifade kullandı.
Trump’ın “alkolik bir kişiliğe” sahip olduğunu söyleyen Wiles, Başkan’ın dünyaya bakışını şu sözlerle aktardı:
“Hiçbir şeyi yapamayacağına inanmıyor. Sıfır. Hiçbir sınırı yok.”
Trump’ın bu yaklaşımının, yönetim tarzını ve karar alma süreçlerini doğrudan etkilediğini ima etti.
KABİNEYE AĞIR NİTELEMELER
Wiles’ın röportajlarında en çok ses getiren bölümlerden biri, Trump yönetimindeki üst düzey isimlere yönelik değerlendirmeleri oldu.
Başkan Yardımcısı JD Vance için “on yıldır bir komplo teorisyeni” ifadesini kullandı.
Bütçe ve Yönetim Ofisi Direktörü Russell Vought’u “mutlak bir sağcı radikal” olarak tanımladı.
Elon Musk için ise “tuhaf bir tip” ve “ketamin kullandığını açıkça söyleyen biri” dedi.
Wiles ayrıca, Adalet Bakanı Pam Bondi’nin Jeffrey Epstein dosyalarını ele alış biçimini, Musk’ın federal kurumları budama hamlelerini, Trump’ın gümrük tarifeleri planlarının kaotik biçimde açıklanmasını ve Venezuela politikasını da eleştirdi.
“BU BİR KARALAMA YAZISI”
Röportajların yayımlanmasının ardından Susie Wiles, Vanity Fair’i sert sözlerle hedef aldı.
Wiles, X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, yazıları, “Bana ve tarihin en iyi Başkanı’na, Beyaz Saray ekibine ve kabinesine yönelik kasıtlı olarak çarpıtılmış bir karalama yazısı” olarak niteledi.
Wiles, Trump yönetiminin 11 ayda sekiz yılda yapılandan daha fazlasını başardığını savunarak, bu başarının Trump’ın “eşsiz liderliği ve vizyonu” sayesinde gerçekleştiğini söyledi. Röportajlarda bağlamın kasıtlı olarak dışarıda bırakıldığını öne sürdü.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Wiles’a açık destek verdi. Leavitt, Wiles’ın Trump’ın ilk 11 ayını “ABD tarihinin en başarılı dönemlerinden biri” haline getirdiğini belirterek, yönetimin tamamının Wiles’ın arkasında olduğunu vurguladı.
“DOĞRU OLAN KOMPLO TEORİLERİNE İNANIRIM”
JD Vance ise Pennsylvania’daki bir etkinlikte, Vanity Fair yazısını okumadığını söyledi, ancak kendisine yöneltilen “komplo teorisyeni” ifadesine esprili bir yanıt verdi:
“Bazen komplo teorisyeni olabiliyorum ama sadece doğru olanlara inanırım.”
Vance, bu konunun Wiles ile aralarında uzun süredir şakalaştıkları bir mesele olduğunu da ekledi.
TRUMP: SUSİE HARİKA BİR İŞ ÇIKARIYOR
Trump, Wiles'ın Vanity Fair dergisine kabine üyeleri hakkında yaptığı yorumlarla tartışma yaratmasının ardından, ona hala güvendiğini söyledi.
Vanity Fair’i okumadığını söyleyen Trump, “Okumadım, ama Vanity Fair'i okumam da. Susie harika bir iş çıkarıyor. Duyduğuma göre yazıda pek çok yanlış var ve röportajcı çok yanlış yönlendirilmişti, kasıtlı olarak yanlış yönlendirilmişti” dedi.
Trump, “alkolik kişilik” ifadesinden rahatsız olmadığını da belirterek, bu tanımı daha önce kendisi için de kullandığını söyledi.
Alkol kullanmadığını vurgulayan Trump, “bağımlılığa yatkın bir kişiliğe sahip olabileceğini” geçmişte defalarca dile getirdiğini hatırlattı:
“Bunu kendim için birçok kez söyledim. Alkol kullanmadığım için şanslıyım. Eğer içseydim, çok iyi olabilirdi, çünkü ne demiştim? Sahiplenici ve bağımlılık yaratan bir kişilik değilim. Oh, bunu daha önce birçok kez söyledim, birçok kez.”