Eğitimciler öğrenciye ücretsiz yemek çalıştayında Bakan Tekin’e sert çıktı

Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu tarafından Ankara Kent Konseyi’nde “Ücretsiz Okul Yemeği Hemen Şimdi” çalıştayı düzenliyor. İki gün sürecek olan çalıştayda dün ilk gün geride kaldı. Moderatörlüğünü Veli-Der Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci’nin üstlendiği çalıştayın açılış konuşmalarını Veli-Der Genel Başkanı Ömer Yılmaz ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel gerçekleştirdi. İlk sözü alan Veli-Der Genel Başkanı Yılmaz, “Ücretsiz okul yemeği 80 yıldır Finlandiya’da devam ediyor. Hindistan’da 120 milyon çocuğa veriliyor. Japonya’da 1989 yılından beri uygulanıyor. Dünyanın her ülkesinde olan okul yemeği hakkı ülkemizde neden yok? Bu bütçe yetersizliğinden değil siyasi iktidarın politik tercihindendir.Çocuklarımızın eğitim hakkı tasarruf gerekçesiyle engellenmiştir. Milli Eğitim Bakanı ‘Çocuklar bizim dağıtacağımız yemekleri yiyecekler mi?’ diyor. Bakana soruyoruz: Genel seçim öncesi partiniz tüm çocuklara yemek vaadi verirken bunları düşünmediniz mi? Özel okul sahiplerine açık olan kapınız bize neden hep kapalı? Tarikat yapılarına milyonlarca lira aktardınız. Bunu neden çocuklarımızın yemek ve su hakkı için kullanmıyorsunuz? Bizim vergilerimizi çocuklarımız için kullanmak sizin zorunluluğunuzdur” dedi. Yılmaz'dan sonra konuşan ÇYDD Genel Başkanı Yüksel ise "Bizler öğrenciyken okulda beslenme sorunu yoktu. Halk sağlığı, okul sağlığı çok önemli ama ne yazık ki biz sağlığı korumak yerine bozulduğunda iyileştirmek için uğraşıyoruz. Cumhuriyetimizin 101. yılında ne kadar geriye gittik ki bunlar konuşuyoruz?” ifadelerini kullandı.

‘ÜLKE GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA’

Açılış konuşmalarından sonra, panelistler konuşma yaptı. “Nitelikli Eğitim İçin Sağlıklı Beslenme Zorunludur” isimli ilk oturumda Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak konuştu. Ülkedeki yoksulluğun yoğun olduğunu ve artarak devam ettiğini belirten Irmak, “2021 yılında 100 liraya dolan bir beslenme filesinin 3 yıl içinde 900 liraya dolduğu kabul ediliyor. 3 yılda asgari ücret ise 3 kat arttı. Yani yoksulluk son 3 yılda 6 kat artmış durumda. Yoksulluğun artması daha çok çocukları vuruyor. Bu da, ülkenin geleceğinin tehdit altında olması demek” dedi.

‘DEVAMSIZLIK AZALIYOR’

Tasarruf tedbirleri altında alınan her önlemin önce eğitim alanında yapıldığına dikkat çeken Irmak, “Bizim bütün mücadelemiz ortadan kaldırılmış yoksulluk için. Mesele sınıfsal bir mesele. Geçen yıl her beş çocuktan biri gününü aç geçirirken bu yıl dört çocuktan biri aç geçiriyor. Yemek programı uygulanan okullara kayıt yapma oranı yüzde dokuz artmış. Okulda yemek programı varsa devamsızlık oranı azalıyor. Yemek çocukların aktif kalmasını sağlıyor. Ailelerin bütçesine de katkı sağlıyor. Çocukların beslenme ve başarısı arasında doğrudan ilişki var. Türkiye bundan imtina ediyor” ifadelerini kullandı. Irmak, AKP’nin iktidara geldiğinden beri piyasayla dost olduğunu, yoksullarla dostluğunu sadece din, iman üzerine kurduğunu ve onları oy deposu olarak gördüğünü ifade etti ve şöyle devam etti: “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yemek sorunu ile ilgili ‘Bunu yapacak alt yapımız yok’ diyor. Kendileri iktidar ama muhalefet gibi cevap veriyorlar. Çocukların sağlıklı beslenmesi önemliydi ama bunları ortadan kaldırdılar. Sen bu konuda sorumlusun sayın bakan. Okullarda altyapı oluşturacak olan sensin”

‘MÜCADELEYE DEVAM’

Çocuk Yoksulluğu ve Dengesiz Beslenme oturumunda konuşan Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ise, “TÜİK'e göre Türkiye’de 7 milyonun üzerinde yoksul çocuk var. Çocuk işçiliği oranı yüzde 22.1, 5 yaş altı çocuklarda kansızlık oranı yüzde 6. Yoksulluk gittikçe derinleşiyor. Bu gerçekler üzerinden mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.