MEB’in eylül ayı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan düzenlemeler, meslek ortaokullarında yeni bir dönemi başlattı.
Buna göre okullara kayıtlar artık adrese dayalı olmayacak, velilerin başvurusu ve başvuru sırasına göre öğrenci kabul edilecek. 5. sınıftan itibaren nakillerin önü açılırken, 7. ve 8. sınıflarda öğrencilerin Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile ilişkilendirilmiş beceri alanlarında eğitim görmesi kararlaştırıldı.
Eğitimciler, söz konusu uygulamaların çocuk işçiliğini meşrulaştırdığı görüşünde.
ADRES KRİTERİ KALDIRILDI
Düzenlemeye göre meslek ortaokullarında kayıtlar ulusal adres veri tabanına göre değil, velilerin e-Okul üzerinden başvurusu doğrultusunda yapılacak. Bu değişiklik, özellikle yoksul ailelerin çocuklarını kolayca meslek ortaokullarına yönlendireceği gerekçesiyle eleştiriliyor.
OSB’DE BECERİ EĞİTİMİ
Yeni sistemle meslek ortaokullarının 7. ve 8. sınıflarında öğrenciler, meslek liseleriyle ilişkilendirilmiş alanlarda atölye ve beceri eğitimi görecek. Düzenleme, OSB’lerde kurulu meslek liseleri üzerinden yürütülecek. Eğitimciler, bu durumun ortaokul çağındaki çocukların sanayi bölgelerinde fiilen işçi gibi çalıştırılmasına kapı aralayacağına dikkat çekiyor.
NAKİLLER SERBEST
Tebliğler Dergisi’ne göre tüm ortaokul türlerinden meslek ortaokullarına 5. sınıftan itibaren nakil yapılabilecek. 7. sınıfta ise eylül ayının son iş gününe kadar nakil hakkı tanındı. Bu uygulamayla imam hatip ve genel ortaokulların yanı sıra farklı programlı kurumlar da meslek ortaokullarına geçiş için açık hale getirildi.
"ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ORTAOKULA İNDİRİLDİ"
Eğitimci Feray Aytekin, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, siyasi iktidarın yıllardır laik ve kamusal eğitimi tasfiye eden politikaları sürdürdüğünü vurguladı.
“Akademik, bilimsel, nitelikli eğitim yurttaşlık hakkı olmaktan çıkarıldı; yalnızca parayla satın alınabilen bir meta haline getirildi. Devlet okullarına ayrılmayan destekler özel okullara aktarıldı. Bugün özel okulların oranı yüzde 24 ile ülke tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı” diyen Aytekin, devlet okullarının da imam hatipleşme, tarikat protokolleri ve zorunlu din dersleriyle kuşatıldığını ifade etti.
Aytekin, “Her yıl fen ve Anadolu liselerinin kontenjanları azaltılırken imam hatip ve meslek kurumlarının kapasitesi artırıldı. Özel okula bütçe ayıramayan aileler çocuklarını zorunlu olarak bu kurumlara yönlendirmek durumunda kaldı. MESEM ile 14–15 yaşa indirilen çocuk işçiliği, meslek ortaokullarıyla artık ortaokul çağına kadar düşürüldü. Çocuklar küçük yaşta hem işçi haline getiriliyor hem de karma ve akademik eğitim hakkından koparılıyor.” dedi.
Aytekin, “Adrese dayalı kayıt sisteminin kaldırılmasıyla binlerce çocuk ortaokul çağında çocuk işçi konumuna itilecek. Bu uygulama devam ederse, daha meslek seçimi çağında olmayan çocuklar kitleler halinde işçileştirilecek. Bu uygulama eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirecektir" diye sözlerini noktaladı.