Osmaniye'de eğitimin sorunları eğitimcilerle değil siyasilerle konuşuldu: 'Sorunlar; mimarlarıyla değil, çözümün gerçek adresiyle tartışılmalı'

Osmaniye'de eğitimin sorunları eğitimcilerle değil siyasilerle konuşuldu: 'Sorunlar; mimarlarıyla değil, çözümün gerçek adresiyle tartışılmalı'

27.12.2025 16:32:00
Güncellenme:
Osmaniye'de eğitimin sorunları eğitimcilerle değil siyasilerle konuşuldu: 'Sorunlar; mimarlarıyla değil, çözümün gerçek adresiyle tartışılmalı'

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in başkanlık ettiği il eğitim değerlendirme toplantısına eğitim sendikalarının yerine AKP ve MHP il başkanlarının çağırılmasına tepki gösteren Eğitim-İş Osmaniye Şube Başkanı Adem Yücel, "Bu toplantı, bir eğitim değerlendirmesi olmaktan çıkmış, adeta iktidar ortaklarının siyasi toplantısına dönüşmüştür. Eğitimin sorunları; siyasi partilerin değil, eğitim emekçilerinin söz ve görüşleriyle ele alınmalıdır. Eğitimin sorunları; bu sorunların mimarı olan siyasi odaklarla değil, çözümün gerçek adresi olan eğitim emekçileri ve onların örgütlü gücüyle tartışılmak zorundadır" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Osmaniye ziyareti kapsamında dün Valilikte düzenlenen il eğitim değerlendirme toplantısına katıldı. Eğitim-İş Osmaniye Şube Başkanı Adem Yücel eğitim sendikalarının davet edilmediği toplantıya AKP ve MHP il başkanlarının çağırılmasına tepki gösterdi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Yücel, "Devletin resmî kurumlarında yapılan, ilin eğitim sorunlarının masaya yatırıldığı iddia edilen bir toplantıda; o masanın asıl sahibi olan eğitim emekçileri, yetkili organlar ve sendikalar kapı dışarı edilirken; masanın başköşesine AKP ve MHP İl temsilcileri oturtulmuştur. Eğitim-İş olarak soruyoruz: Burası Milli Eğitim Müdürlüğü müdür, yoksa iktidar partilerinin il başkanlığı mı?

Eğitimin gerçek özneleri olan sendikaların, yani bizlerin alınmadığı; eğitimin sorunlarını bizzat yaşayan, tebeşir tozu yutan emekçilerin yok sayıldığı bir toplantı, "değerlendirme" değil, olsa olsa "siyasi talimat alma" toplantısıdır. Siyasi parti temsilcilerinin devlet hiyerarşisinde, eğitim bürokrasisinde ne işi vardır? Bu tablo, liyakatin ayaklar altına alındığını bir kez daha gözler önüne sermiştir" dedi.

"EĞİTİM DEĞERLENDİRMESİ İKTİDAR ORTAKLARININ SİYASİ TOPLANTISINA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Osmaniye’de toplam 8 bin 840 kadrolu, 791 tane ise norm fazlası öğretmen bulunduğunu anımsatan Yücel, "Bu tablo, Osmaniye’deki eğitim emekçilerinin yaklaşık yüzde 10’unun güvencesizlik ve belirsizlik içinde çalıştığını ortaya koymaktadır. Böylesi yakıcı sorunlar ortadayken, eğitim değerlendirme toplantılarında öğretmenlerin ve sendikaların dışlanması kabul edilemez bir durumdur. Bu devasa plansızlığı, bu yönetim zafiyetini çözmesi gerekenler; çözüm önerisi sunacak olan sendikaları dışlayıp, siyasi parti temsilcileriyle "aile fotoğrafı" vermektedir.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği bu toplantı, bir eğitim değerlendirmesi olmaktan çıkmış, adeta iktidar ortaklarının siyasi toplantısına dönüşmüştür. Eğitimin sorunları; siyasi partilerin değil, sınıflarda, okullarda emek veren eğitim emekçilerinin söz ve görüşleriyle ele alınmalıdır. Eğitim, siyasi iktidarın ve onun yerel temsilcilerinin ideolojik arka bahçesi değildir. Okullar, parti binaları değildir. Eğitimdeki yangın; siyasi parti il başkanlarıyla çay içerek değil, eğitim emekçilerinin örgütlü gücü olan sendikalarla ve bilimsel, kamucu planlamayla söndürülür.

Osmaniye’de eğitim emekçilerinin yaklaşık yüzde 10’unu doğrudan etkileyen norm fazlalığı ve güvencesiz istihdam tablosu, basit bir matematik hatası değil; bilinçli tercihlerin ürünü olan derin bir yönetim krizidir. Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği sözde “eğitim değerlendirme toplantısı”, eğitimin gerçek özneleri olan öğretmenleri ve sendikaları dışlayarak, siyasal iktidarın il düzeyindeki temsilcileriyle yapılmıştır. Bu tablo, eğitimin ihtiyaçlarını konuşmaktan çok, iktidar blokunun eğitim üzerindeki tahakkümünü yeniden üretme çabasını yansıtmaktadır" ifadelerini kullandı.

"EĞİTİMİN SORUNLARI; SİYASİ ODAKLARLA DEĞİL, EĞİTİM EMEKÇİLERİYLE TARTIŞILMALI"

Yücel son olarak şunları söyledi:

"Sendikaları dışlayan, eğitimi siyasi vitrine çeviren hiçbir anlayış, eğitimin ve emekçilerinin sorunlarına hiçbir çözüm üretemez. Eğitimin sorunları; bu sorunların mimarı olan siyasi odaklarla değil, çözümün gerçek adresi olan eğitim emekçileri ve onların örgütlü gücüyle tartışılmak zorundadır. Ne sözleşmeli kölelik düzenine ne liyakatsiz ve partizan atamalara ne de kamusal eğitimin siyasal çıkarlar doğrultusunda adım adım tasfiye edilmesine izin vermeyeceğiz. Okullarımızı da çocuklarımızı da meslek onurumuzu da iktidar ortaklarının gerici ve piyasacı politikalarına teslim etmeyeceğiz."