DİSK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 11 Ekim’de ‘yetkili sendika’yı görüşecek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 11 Ekim’de işverenin işçilere karşı bir silah gibi kullandığı “yetkili sendika” gündemini masaya yatıracak. Bu kapsamda DİSK, bu buluşma öncesi dün bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’de sendikalaşma ve bu hakkını kullanımının önünde ağır yasal ve fiili engeller olduğuna vurgu yapıldı. 

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) en son Birleşik Metal-İş Sendikası’nın başvurusu üzerine uzun süren yetki davalarını hak ihlali olarak karar altına aldığını anımsatırken “Anayasal hakkımız yargıya takılıyor, geçen süre işverenlere yarıyor. Bu nedenle AYM kararının gereği yapılmalı ve toplu iş sözleşmesi mevzuatı bir an önce demokratikleştirilmelidir. Bakanlığın olumlu yetki tespitlerine karşı işverenler tarafından açılan davaların toplu iş sözleşmesi prosedürünü durdurmasının önüne geçecek yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır” dedi. Sendikal hakların kullanımının önündeki engellerden birinin de ikili baraj sistemi olduğunu söyleyen Çerkezoğlu şöyle devam etti: 

REFERANDUM OLMALI

“Dev Sağlık-İş işkolu barajını aşmasına rağmen rakam oyunlarıyla baraj altı gösterilmesi ve bu konudaki hatada ısrar edilmesi fiili engellerin son örneğidir. Toplu iş sözleşmesi hakkı kanuni ve fiili engellerle kullanılamaz haldedir. Grev hakkı ise ‘erteleme’ adı altında yasaklamalarla yok ediliyor. Sendikal faaliyetlere ilişkin 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ürünü olan yasaklar halen korunuyor.” Çerkezoğlu ayrıca, Türkiye’nin Uluslararası Sendikalar Konfederasyonun’ca (ITUC) yayımlanan Küresel Haklar Endeksi’ne göre işçi hakları açısından en kötü 10 ülke arasında yer aldığını vurguladı. DİSK’in temel talepleri ise özetle şöyle sıralandı: 

“Anayasaya ve ILO sözleşmelerine aykırı antidemokratik sendikal barajların kaldırılarak örgütlenme özgürlüğünün ve sendikal hakların kullanılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bakanlık tarafından yapılan olumlu yetki tespitlerine itirazın toplu iş sözleşmesi prosedürünü durdurmamasını sağlayacak yasal değişiklik derhal yapılmalıdır. Yetki tespiti için işyerlerinde referandum uygulanmalıdır. Toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz için açılan yetki davalarında, yer bakımından yetkisiz mahkemelerde dava açılmasının önüne geçilmelidir.”