Enflasyon korkusu nedeniyle dünyada parasal sıkılaşma furyası sürüyor, ABD ilk sırada

Yüksek enflasyona karşı pozisyon alan önde gelen merkez bankaları, birbiri ardına faizi artırmaya devam ediyor. 

Tüm dünyanın yakından izlediği Amerikan Merkez Bankası Fed de, 75 baz puanlık artışla faizi yüzde 1.50-1.75 aralığına yükseltti. Ayrıca Fed Başkanı Jerome Powell, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Gelecek toplantımızda 50 veya 75 baz puanlık artış olası görünüyor” dedi. 

Kararın Türkiye’ye etkisini değerlendiren ekonomistler ise dolar/TL’de düşüşün hızlanacağını söylerken ülke risk primindeki (CDS) yükselmenin getirdiği risklere vurgu yaptı. Normal ülkelerde bu karara piyasaların hızlı tepkiler verdiğini söyleyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy, “Biz dünyanın izlediği ekonomi bilimine uygun politikalardan vazgeçtiğimiz için kısa vadede çok etkisi olmamış gibi duruyor ama uzun vadede çöküşü hızlandıracak” dedi. Borsada ve serbest piyasada yabancı yatırımcı kalmadığını da hatırlatan Ulusoy şu vurguyu yaptı: “Fed’in artırdığı faizlerle yerli yatırımcı da ABD tahvillerine yönelecektir. Türkiye sürekli döviz satışı yaptığı için şimdilik kur Fed’in kararına hızlı tepki vermedi. Ancak uzun vadede borcumuzun faizi artacak. Çünkü CDS 900 baz puana dayanmış durumda. Ülkenin yeni alacağı borçlarda yüzde 11 faiz ödeyeceğiz.”

DOLAR/TL 17.35’TE

Fed’in kararıyla Türkiye’nin dış borç faizleri nedeniyle zor duruma düşeceğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, ciddi bir döviz sıkıntısı ile birlikte TL’nin değer kaybının hızlanmasını bekliyor. Dünya borsaları ve varlık piyasalarında da düşüş yaşanacağını söyleyen Kozanoğlu, şöyle konuştu: “Normal bir ülke olsaydık bizde de düşüş olacaktı ama biz zaten bambaşka bir yol izliyoruz. Yabancı yatırımcı neredeyse kalmadı.” Öte yandan Fed’in kararı sonrası dün güne 17.27 seviyesinde başlayan dolar/TL gün içinde 17.35 seviyesine kadar çıktı.

"TÜRKİYE’NİN ZAMANI DARALIYOR"

Önceki gün Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) düzenlediği ekonomi forumunda konuşan Prof. Dr. Hakan Kara, ABD’nin sıkılaşma politikasına değinerek “Bu bizim gibi gelişmekte olan, dış borcu ve enflasyonu yüksek, rezervi düşük ülkeler için zorlu dönemler geliyor demek. Bu süreç resesyon olmadan bitmeyecek” dedi. Bu kapsamda Merkez Bankası’nın itibarının düzeltilmesi ve faiz artırımıyla normale dönülecek dönemin geride kaldığını, buna rağmen kurtuluş için çözüm yolları olduğunu anlatan Kara, şu vurguyu yaptı: 

“Türkiye’nin kriz sarmalından çıkacak potansiyeli var ama hemen bugün başlaması gerek. Mevcut politikalar 12 ay daha sürerse oluşabilecek tabloyu tahmin edemiyorum. İşte o zaman tek başımıza çıkamayacak duruma gelebiliriz ve uluslarası kuruluşlardan destek almak zorunda kalırız.”