Kamuda görev yapan bazı üst düzey yöneticilere 30 bin TL’ye varan seyyanen zam yapılmasını öngören kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. AKP tarafından sunulan teklif ilerleyen günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek.
Teklife göre, kamudaki genel müdür, daire başkanı, kurum başkanı, il müdürü, müfettiş, uzman ve çeşitli yönetici pozisyonlarında bulunan personelin maaşlarına 8.257 TL ile 29.684 TL arasında değişen tutarlarda seyyanen zam yapılması planlanıyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun müfettiş, uzman, denetçi ve murakıpların maaşlarına yönelik yaptığı iyileştirmenin tartışılması meslek mensuplarını üzdü. Düzenlemenin siyasi olmadığını ve tüm siyasi partilerin oy birliğiyle kabul ettiğini söyleyen müfettiş ve uzmanlar düzenlemeyi kamu denetim kapasitesinin güçlendirilmesi açısından “gecikmiş bir adım” olarak değerlendirdi.
Komisyondaki görüşmelerde yıllardır tartışma konusu olan ücret dengesizliğinin gündeme geldiği, buna göre Ocak 2012–Temmuz 2025 döneminde birinci sınıf hâkim ve savcı maaşlarının 27 kat, doktorların 36 kat, öğretmen ve araştırma görevlilerinin 34 kat, asgari ücretin ise 35 kat artarken aynı dönemde müfettiş ve uzman maaşlarının yalnızca 21 kat yükseldiği belirtildi.
Uzman ve müfettişlerin, devletin finans yapısından kamu zararına, kara para incelemelerinden piyasa denetimine kadar kritik alanlarda görev yaptığı vurgulandı. 2011’de kurulan Vergi Denetim Kurulu’na bağlı müfettişlerin yalnızca bu yılın ilk sekiz ayında 300 milyar TL (yaklaşık 7 milyar dolar) kayıtdışı/matrah farkı tespit ettiği hatırlatılırken buna karşın meslek gruplarının 2011’den bu yana özlük haklarında kayda değer bir iyileştirme yapılmadığı dile getirildi.
30 BİN TL EN ÜST SINIR
Düzenlemeyle birlikte kamuoyunda “30 bin TL zam” şeklinde yayılan iddiaların da gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Yapılan iyileştirmenin 8.257 TL ile 29.684 TL arasında değiştiği, 30 bin TL’nin bir üst sınır olduğu ifade edildi. Düzenlemeden ağırlıklı olarak uzman-müfettiş-denetçi grubunun yararlanacağı ve bürokratik şişkinliğe neden olmadığının altı çizildi.
Uzun süredir düşük ücret nedeniyle tecrübeli personelin özel sektöre geçtiği, gençlerin ise bu mesleklere başvurmaktan uzaklaştığına dikkat çekilirken, usta–çırak zincirinin kırılmasının kamu denetim kapasitesini zayıflattığı ifade edildi. Yetkililer, yapılacak iyileştirmenin bir ayrıcalık değil, yıllardır ihmal edilmiş kadrolara yönelik gecikmiş bir “iade-i itibar” niteliği taşıdığını vurguladı.