Kont Dracula'nın esir tutulduğu esrarengiz gizli geçit açılıyor

Tokat'ta Eflak Beyliği Prensi Kont Dracula'nın esir tutulduğu öne sürülen Tokat Kalesi'nde sürdürülen restorasyon çalışmaları sırasında bulunan ve 'Ceylan Yolu' olarak adlandırılan gizli geçidin açılması için çalışmalar yeniden başlatıldı.

Tokat Valiliği ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Tokat Kalesi'nin turizme kazandırılması amacıyla 2009 yılında restorasyon çalışmaları başlatıldı. 2010 yılında bir bölümü tamamlanan çalışmalar 2014 yılında yeniden başladı. Çalışmalar kapsamında, Selçuklu ve Osmanlı döneminde savunma amaçlı kullanılan kalenin burçları sağlamlaştırılarak, kale çevresinde kazı çalışmaları yapıldı. 3 arkeolog denetiminde yapılan çalışmalarda erzak küpleri, askeri barınak, kent merkezindeki Pervane Hamamı'na indiği tahmin edilen gizli geçit ve 2 zindan bulundu. Bu zindanlardan birinde, 1431-76 yılları arasında yaşayan Eflak Beyliği prensi Kont Dracula'nın esir tutulduğu ileri sürüldü.

Geçtiğimiz yıl yaklaşık 80 metrelik bölümü açılan, Ceylan Yolu adı verilen gizli geçitte çalışmalar yeniden başladı. Çalışmaları yerinde inceleyen Tokat İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman Akyüz, nereye çıkacağı herkes tarafından merak edilen, ancak Pervane Hamamı'na çıktığını tahmin edilen Ceylan Yolu'nda çalışmaların yeniden başladığını kaydederek, "Bu heyecan verici olay bizim kadar Tokat'ın her ferdini heyecanlandırdığı kanaatindeyiz. Çünkü gerçekten bin yıllık tarihi tekrar canlandırmak, onunla yaşatmak çok önemli. Burası doğal yollarla ve çeşitli insanların bir takım yaptığı şeylerle doldurulmuş, Bizans döneminde yapılmış bir tünel. Biz suyolu olduğunu tahmin ediyoruz. Fakat gerçekten heyecan verici. İnsanların gelip gezmesi ve görmesi gereken bir yer. Gün yüzüne çıkartacağız ki Tokat'ı tarihini, kültürünü ve kalesine insanların daha çok gelmesini sağlayacağız. Şu anda 80 metre indik. Yaklaşık bu kadar daha inmemiz gerekiyor" dedi.

Eflak Beyliği Prensi Kont Dracula'nın Tokat Kalesi'nde yedi yıl hapis yattığını öne süren Akyüz, "Tarihe baktığımız zaman Osmanlı döneminde 300 yıl burası hapishane olarak kullanılmıştır ve o da burada kalmıştır. Tabii biz bunun tarihteki gaddarlığını ve yapmış olduğu zulümleri biliyoruz. Bu zalimin burada kalması bizim için de olumlu bir reklam, onun için de olumsuz bir görüntü olarak burada teşhir etmeyi düşünüyoruz. Dracula'nın burada kalmış olması kalemize ayrı bir katma değer sağlıyor" diye konuştu.