24 yıl sonra yine aynı sınıfta

12 Eylül döneminde, o zamanki adı Basın Yayın Yüksekokulu olan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne kayıt yaptıran öğrencilerden Cumhuriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Timuçin Sucu, mezuniyetlerinden çeyrek yüzyıl sonra sınıf arkadaşlarını, ders verdiği İletişim Fakültesi’nde tekrar bir araya getirdi.

Kimisi gazeteci, halkla ilişkiler uzmanı, reklamcı olan, kimisi de kendi firmasını kurup gözlükçülük, tekstilcilik, mermercilik yapan 84 - 85 mezunları, ders aldıkları sınıfta yine bir araya gelmenin heyecanını yaşadı. Mehmet Sucu’nun, ders verdiği 20’li yaşlardaki yeni öğrencilerle de kaynaştırdığı 50’li yaşlardaki sınıf arkadaşları, öğrencilik günlerindeki muzipliklerini sınıfta yine sergiledi.
 

Yine ders yoklamasını imzaladılar

Ders yoklamasını da 24 yıl sonra tekrar imzalayan eski mezunların, çok keyifli bir ortamda gerçekleşen sınıftaki buluşmasına, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin de katıldı. Gezgin, bu buluşmanın yapılmasından büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Sizleri aramızda görmekten onur duyuyorum. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin ayrıcalıklı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin her yerinde bizim yetiştirdiğimiz öğrencileri görüyoruz, karşımıza çıkıyorlar ve bundan mutluluk duyuyorum. Siz mezunlarımız, yetiştirdiğimiz genç kardeşlerinize iş olanakları sağlayacaksınız. Fakültemiz, Columbia Üniversitesi’yle yaptığı anlaşmayla da yeni kuşağı uluslar arası ölçekte gazeteciler olarak yetiştireceğiz“ dedi.

Dekan Prof. Dr. Suat Gezgin, eski mezunlara, her birinin sınıf fotoğraflarının yer aldığı ve fakültenin 55..Yılı anısına basılan yıllığı armağan etti.

Dekan Gezgin’e çiçek ve plaketle karşılık veren eski mezunlar, 24 yıl öncesi ile bugünü karşılaştırdıklarında İletişim Fakültesi’nin çok gelişmiş olanaklarla eğitim verdiğini gördüklerini belirttiler. Mezunlar, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin alanında başarılı öğrenciler yetiştirdiğini ve modern bir iletişim eğitimi verdiğini görmekten gurur duyduklarını vurguladılar.
 

Kazandıkları kupayı tekrar kaldırdılar

24 yıl önce Bayan Basketbol Takımı’nı şampiyonluğa taşıyan mezunların o zaman kazandıkları kupadan söz etmeleri üzerine fakültede sergilenen kupa sınıfa getirildi. Şampiyon bayan mezunlar kupalarını geçen yılların ardından  tekrar ellerine alınca duygulandılar. Bu sırada mezunlardan Rasim Öztekin ve Yüksel Aytuğ’un yaptığı espiriler herkesi güldürdü. Aytuğ’un, kendisinin de bayan basketbol takımının masörü olduğunu söylemesi, sınıfta  kahkaha fırtınası estirdi.

Sınıfı bir araya getiren Cumhuriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Timuçin Sucu, “Eski arkadaşlarla yeniden toplanmak ve 80 sonrası günleri yad etmek çok güzel oldu. Okul çok değişmiş, bambaşka bir okul olmuş. Olanakları, Haber Ajansı (İUHA), İletim Gazetesi, fakültemizdeki gazetecilik eğitimini çok ilerletmiş. Biz bunu hayal bile edemezdik. Biz olanaksızlıktan kahvede briç oynardık. Bir gün o zamanki hocam gazeteci Oktay Kurtböke kahveye gelip enseme sert bir tokat attı. Beni alıp Hürriyet Gazetesi’ne götürdü. Böylece gazetecilik hayatıma ilk adımı atmış oldum” diye konuştu.
 

İhmal ettiği diplomayı nihayet aldı

Aynı sınıfta okuyanlardan Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ da “İletişimci Yemini” ederek ihmal ettiği diplomasını 24 yıl sonra aldı.

Tiyatro sanatçısı Rasim Öztekin ise ‘‘ Bizim zamanımızda Basın ve Fotoğrafçılık dersi vardı.Ancak biz bu ikisini  hiç bir arada görmemiştik. Bir türlü kavuşamadılar. Ancak bugün gördüm ki İletişim Fakültesi gayet iyi eğitim veren, zengin olanaklarla dolu bir okul olmuş” şeklinde konuştu.

İletişim Fakültesi’nin çeyrek yüzyıl önceki mezunlarından, bugünün medya ve farklı sektörlerde başarılı olmuş isimleri arasında yer alanlar yoklamaya şu imzaları attılar:
Recep Uğur Övet, Canan Sucu, Esin İçke, Serdar Keleş, Seyed Razi Abolmaali, Nevin Abolmaali, Ahmet Demiröz, Canan Metiner Yasan, Fatma Uluçam, Dilek Tura, Kaniye Kızıltan, Rasim Öztekin, Esra Kazancıbaşı,Yüksel Aytuğ, İffet Erden Salpat, Sibel Kilimci, Gülay Tunç, Leyla Dülgar, Serdar Çaldıran, Cumhur Canbazoğlu, Mehmet Timuçin Sucu.

Temsili olsa da dersin uzamasından sıkılan Rasim Öztekin ve Yüksel Aytuğ, öğrencilik yıllarında yaptıkları gibi kahveye kaçmayı önerdi. Bunun üzerine sınıf, Dekan Gezgin’i de yanlarına alarak Süleymaniye’deki bir kafede 80’li yılların şarkılarını dinleyip eğlendiler.