3 puanlık faiz artışı ile dizginlenen ekonomik kâbus
Erdoğan'ın Londra'da yatırımcılara yaptığı açıklamayla Türk Lirası'nda başlayan erime, Merkez Bankası'nın faiz artırım kararı almasıyla sonuçlandı. Dolar 4.92'yi gördükten sonra, Erdoğan'ın "faizleri indirin" baskısı yaptığı Merkez Bankası geç bir müdahale yaparak faizleri 3 puan artırdı.
Önceki gece TL, dolar karşısında tarihi düşüş yaşayarak 4.80’e ulaştı. Bu yükselişe Japon yatırımcıların satış baskısının neden olduğu açıklandı. Piyasalar şaşkınlık yaşarken doların yükselişi dün de sürdü. Borçlanma faizinde Senegal seviyesine gelen Türkiye, para birimindeki düşüşte IMF kapısındaki Arjantin’i yakaladı. TL, diğer tüm gelişen para birimleri karşısında değer kaybetti.
"Türkiye'deki kriz bulaşıcı olabilir"
Sabah saatlerinde dolar 4.92’ye çıkarken dövizdeki dalgalanma nedeniyle Tahtakale’deki bazı döviz bürolarının döviz alım ve satışını kısa süreli durdurduğu görüldü. Ünlü yatırımcı Mark Mobius, Türkiye’de krizin diğer gelişmekte olan piyasalara da bulaşabileceği uyarısında bulundu. Nobelli ekonomist Paul Krugman ise “Türkiye çarpıcı bir serbest düşüş yaşıyor” dedi.
"Yolun sonu IMF'ye çıkabilir"
iktisa tçı Prof. Dr. Korkut Boratav, dünyada hâkim olan finans kurallarına dikkat çekti ve “Şimdi bu kurallara ya uyacaksınız ya da cezalandırılacaksınız. Sonuç, kurallara teslim olursanız IMF’ye gidersiniz. İşte Türkiye bu noktadadır” dedi. CHP’li ekonomist Selin Sayek Böke ise “Bu OHAL devalüasyonudur. Göz göre göre hep birlikte batıyoruz” yorumunda bulundu.
Merkez faiz silahını kullandı
Uzun süredir piyasalardaki yangını izleyen Merkez Bankası’ndan akşam saatlerinde faiz müdahalesi geldi. Faiz yüzde 13.5’ten 16.5’e yükseltildi. Piyasalar kapandıktan sonra toplanan Para Politikası Kurulu’nda alınan kararın ardından dolar 4.54’e kadar geriledi. Uzmanlar hamlenin geç geldiği konusunda hemfikir kalırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimden sonra tedbirleri çok farklı alacağız” dedi.
Japon kadınlar eve döndü
Dolar/TL, Asya piyasalarında 4.6390’dan 4.8450’ye fırladı. ABD merkezli finans- ekonomi ajansı Bloomberg, Japon yatırımcıların TL’den kaçışına işaret etti. Türk tahvillerinin de özellikle bu yılın başından bu yana Japon yatırımcıların tercihleri arasında olduğunu aktaran Bloomberg, Japon yatırımcıların TL’nin Japon Yeni karşısında değer kazanacağı tahmini doğrultusunda Türkiye piyasasına yatırımı artırdığını, şimdi ise satışa döndüğünü belirtti. Japonya’da ev kadınları dahil yatırımcıların, Türkiye gibi yüksek faiz getirisi olan ülkelere yöneldikleri ve kur hareketlerinde Japon yatırımcıların yönelimlerinin etkili olduğu biliniyor. Uluslararası basında ise Erdoğan’ın piyasaları ikna etmesi gerektiğine dikkat çekildi.
"Yolun sonunda IMF görünüyor"
Prof. Dr. Korkut Boratav: Kurallara uymaya razı olursanız, teslim olursanız IMF’ye gidersiniz. İşte Türkiye bu noktadadır. İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, ekonomide gelinen aşamayı değerlendirdi. Dünyaya hâkim olan finans kurallarına dikkat çeken Boratav, “Şimdi bu kurallara ya uyacaksınız ya da cezalandırılacaksınız... Sonuç, kurallara uymaya razı olursanız, teslim olursanız IMF’ye gidersiniz” dedi.
Prof. Dr. Boratav’ın değerlendirmeleri şöyle:
Şu anda dünyaya hâkim olan finans kuralları şunlar:
1- Merkez Bankası’nın kesin bağımsızlığı.
2- Enflasyon üzerinde faiz oranını belirleyen sıkı para politikası.
3- Döviz fiyatları dalgalanmaya bırakılacak, Merkez Bankası müdahale etmeyecek.
4- Hepsinin temeli olan ana kural sermaye hareketleri serbest bırakılacak.
Şimdi bu kurallar finans kapitalin hakimiyetini sağlayan kurallardır. Bununla baştan kavga etmeniz mümkün. Yani “sermaye hereketlerini kontrol edeceğim” diyerek meydan okuyabilirsiniz. Türkiye bundan 1989’da vazgeçti. Serbest bıraktı. İkincisi döviz kurunu kontrol edebilirsiniz. Türkiye bundan da Kemal Derviş döneminde 2001’de vazgeçti. 2002 sonunda iktidara gelen AKP de aynı kuralları kabul etti. Şimdi buna ya uyacaksınız ya da cezalandırılacaksınız.
Nedir cezalandırma? Fon girişleri durur. Krediler pahalılaşır ya da ana parayı tahsil etmeye başlar bankalar. Bu da döviz krizine sürükler. Sonuç, kurallara uymaya razı olursanız, teslim olursanız IMF’ye gidersiniz. İşte Türkiye bu noktadadır.
Cumhurbaşkanı bu kurallara uyma niyetinde olmadığını çeşitli vesilelerle söylüyor. Fakat söylem ortalığı karıştırıyor. Ne söylüyor: “Yurtdışına para kaçıranlara vergi uygulanacak. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olarak Merkez Bankası bağımsızlığına tabi olmak zorunda değildir. Son olarak da faiz bütün kötülüklerin anasıdır, düşürmek lazım.”
Bunlar kurallara itiraz anlamına geliyor ama temel kural korundukça yani sermaye hareketlerinin korunması halinde mümkün değil. Cezalandırılırsınız.
Prof. Boratav, ekonomideki kötüye gidişin işçiye, memura yansımasının nasıl olacağı konusunda da “Enflasyon yukarı çekilir, sonunda sert krize dönüşürse ekonomi daralmaya başlar. İşsizlik yükselir. Ancak bu nokta daha sonra gelir. Yıl sonunda gelir. Özellikle önümüzdeki yıl gelir” dedi.
Merkez Bankası'ndan yangına geç müdahale
Uzun süredir piyasalardaki yangını izleyen TCMB’den sonunda faiz müdahalesi geldi Dolar/TL’nin bir günde 20 kuruştan fazla değer kaybetmesinin ardından akşam saatlerinde olağanüstü toplanan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), faizi 300 baz puan (yüzde 3) artırdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon neticedir” söylemine rağmen TCMB’nin tüm fonlamayı yaptığı Geç Likidite Penceresi (GLP) faizi, yüzde 13.5’ten yüzde 16.5’e yükseltildi.
Dün gün içinde 4.9253 ile tüm zamanların rekorunu kıran Dolar/TL, TCMB’nin uzun süredir beklenen kararının ardından 4.54 seviyelerine geriledi. Gecelik faiz oranları ve repo faizinde değişikliğe gidilmedi. Marjinal fonlama oranı yüzde 9.25, TCMB borçlanma faiz oranı yüzde 7.25, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutuldu.
Saat 19.30 sıralarında gelen kararın ardından TCMB tarafından yapılan açıklamada “Yakın dönemde piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve enflasyon beklentilerinde süregelen yükseliş genel fiyatlama davranışlarına dair riskleri artırmıştır. Bu çerçevede kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir” denildi. Açıklamada, “Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” ifadeleri de yer aldı.
Şimşek’ten destek
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, PPK toplantısı sırasında Twitter hesabından İngilizce olarak paylaştığı mesajında “Para politikası kredibilitesini yenileştirmenin ve yatırımcı güvenini tekrar kazanmanın tam zamanı. Hükümet, mali disiplini sürdürmek, cari açığı düşürmek ve Merkez Bankası’nın deflasyon (enflasyonsuzluk) çabalarına destek olmak amacıyla yapısal reformları hızlandırmak konusunda kararlı” ifadelerine yer verdi. Şimşek ayrıca, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) guvarnörleri ve Para Politikası Kurulu üyeleri TL’deki düşüşü yavaşlatmak ve fiyat istikrarı konusunda ne gerekliyse yapmaları konusunda benim tam desteğimi alıyorlar” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü