7 adımda kanserden korunma yolları
Pandemide insanlar kanser taraması yaptırmaktan çekindi, Türkiye’de tanı oranı yüzde 65 düştü. Yaklaşık 100 bin kişi hastalığından habersiz. Erken tanı ve tarama programlarına yönelik başvuruların azalması ve tedavilerin aksaması, kanserden ölümlerin artması endişesine yol açtı. Uzmanlar erken tanı başta olmak üzere uzun vadede kanserden korunma yolları konusunda uyarıyor.
Tıpta yaşanan gelişmeler, tedavi
yöntemlerindeki iyileşmeler ve erken tanı sayesinde bir zamanlar ‘çağın
hastalığı’ olarak tanımlanan kanser, adı ‘ölüm’ ile özdeşleşen bir hastalık
olmaktan çıkmıştı. Ancak pandemi koşulları, kanser tedavisinde elde edilen bu
başarıyı gölgeledi. Çünkü erken tanı ve tarama programlarına yönelik
başvuruların azalması ve tedavilerin aksaması, kanserden ölümlerin artması
endişesine yol açtı.
Geçen yıl mart ayında küresel
salgın olarak ilan edilen Covid-19, tüm sağlık sistemini kökünden etkiledi.
Covid-19 virüsünün bulaşmasını önlemek için alınan tedbirler nedeniyle birçok
hastane pandemiye ayrıldı. Acil olmayan ameliyatlar ve tedaviler, salgın
sonrasına ertelendi. Diğer taraftan hastalar da sağlık kurumlarına gitmekten
korktuğu için tanı ve tedavilerde aksamalar yaşandı. Tüm bu süreç, özellikle
erken tanının tedavide çok büyük önem taşıdığı kanser hastalığı için endişe
verici olmaya başladı.
“KANSER TARAMALARI YÜZDE 90 DÜŞTÜ”
Geçen bir yıllık sürede meme,
rahim ağzı ve kolon kanseri taramalarının yüzde 80-90 oranında düştüğüne dikkat
çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, “Rutin muayenelerin de
seyrekleşmesi nedeniyle tesadüfen konulabilecek kanser tanılarında da bir
azalma yaşandı. Geçen yıl mart ayında konulan meme kanseri tanısı bir önceki
yıla göre yüzde 51 daha az. Tüm kanser tanılarında ise yüzde 65’lik bir düşüş
yaşandı. Basit bir hesapla; Türkiye’de yaklaşık her yıl yeni tanı alan kanser
hasta sayısının 160 bin kişi olduğunu düşünürsek 2020 yılında 100 binin üstünde
kişi kanser tanısı alamamış diyebiliriz. Yani 100 bin kişi kanser olduğunu
bilmeden yaşıyor aramızda… Bu düşüşün nedeni ise maalesef kanserin azalması
değil, kanser taramalarını aksatması ve virüs bulaşır endişesiyle şikayetleri
olmasına rağmen doktora başvurmamalarından kaynaklanıyor. Yani insanlar kanser olduklarından haberdar
olmuyor” dedi.
“KANSER TANISI KONULAN HASTALARIN YÜZDE 32’Sİ İLERİ SEVİYE”
Pandemi koşullarının kanser
hastalığının görülme sıklığını zirveye taşımaması için erken tanı ve
farkındalık konusunun önemine vurgu yapan Prof. Dr. Aziz Yazar, “Yapılan bir
araştırmaya göre Eylül 2020’de kanser tanısı konulan hastaların en az yüzde
32’sinin beklenenden daha ileri evrede. Mevcut veriler de önümüzdeki yıllarda
tanı konacak kanserlerin daha ileri evrede olacağı ve bundan dolayı tedavilerin
zorlaşacağını gösteriyor. Bu nedenle özellikle kanser açısından aile öyküsü
olanlar ya da kanser açısından risk grubunda olanlar ve bir takım şikayet ve
belirtileri olanların tarama ve tetkiklerini yaptırmaları konusunda
cesaretlendirilmeleri gerekir” diye konuştu.
“KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK, AMA…”
Kanserin büyük oranda önlenebilir
bir hastalık olduğunu söyleyen Yazar, “Çünkü kanser yüzde 90 çevresel ve yüzde
10 oranında ise genetik faktörlere bağlı. Çevresel faktörler arasında en önemli
yeri sigara, obezite, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam, alkol ve enfeksiyonlar
tutuyor. Bu risk faktörleri kaldırılırsa kanser gelişme riski de önemli bir
oranda azalmış olur” dedi.
Risk faktörleri hakkında toplumun
aydınlatılması gerektiğine işaret eden Yazar,
kanserden korunmak için dikkat edilecek 7 önemli noktayı şöyle sıraladı:
1- Tütün ürünlerinden kaçının
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin
tüketilmesi kanser riskini artırıyor. Sigara içmediği halde dumana maruz kalanlarda
da risk yükseliyor. Akciğer kanserinin yüzde 90’a yakın kısmı sigaradan dolayı
gelişiyor. Ayrıca baş-boyun, yemek borusu, mesane, rahim ağzı, pankreas ve
böbrek kanseri gibi birçok kanser türüne de yol açıyor. Tütünden kaçınmak veya
bırakmak verebileceğiniz en önemli sağlık kararlarından birisi ve kanserden
korunmanın en önemli parçası.
2- İdeal kiloda olmaya çalışın
Hareketsiz yaşam kilo artışına ve
obeziteye kapı aralıyor. Obezite ise özellikle meme, yemek borusu, pankreas,
rahim, yumurtalık, kalın barsak, prostat ve böbrek kanseri riskini artırıyor.
İdeal kilonuzda olmak kanserden korunmada önemli bir etken.
3- Sağlıklı beslenin
Günlük beslenmenizde 4-5
porsiyonluk sebze-meyve dağılımına önem verin. Bu sayede ideal kilonuzu
koruyarak bazı kanser türlerinin gelişimini de azaltabilirsiniz. Lifli gıdaları
tercih edin. Araştırmalara göre az lifli gıda tüketenlerde kalın bağırsak
kanseri daha sık görülüyor.
4- Alkolden uzak durun
Fazla alkol tüketimi bağışıklık
sistemini zayıflattığı için kanser riskinin artmasına yol açabiliyor. Aşırı
alkol, özellikle baş-boyun, karaciğer ve pankreasta kanser gelişimine neden
olabiliyor.
5- Hareketsizlikten kaçının
Fiziksel aktivitenin artırılması
ideal kilonuzu kontrol etmenize yardımcı olur. Bunun yanında fiziksel aktivite
meme ve kolon kanseri riskini de düşürebilir. Her gün en az yarım saatlik
fiziksel aktivite yapmaya özen gösterin.
6- Güneşten korunun
En yaygın kanser türlerinden biri
olan cilt kanserinden korunmak için güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri
arasında doğrudan güneşe maruz kalmayın. Güneş ışınlarından korunmak için uygun
kıyafet ve güneş koruyucu kremler kullanın. Solaryumdan uzak durun.
7- Aşı yaptırın
Hepatit B aşısı ile karaciğer kanseri riski azaltılabilir. İnsan papilloma virüsü (HPV)’a karşı aşılanma ile rahim ağzı, anal, penis ve baş-boyun kanserine yakalanma olasılığı düşürülebilir.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!