ABD’nin Ortadoğu hesapları
ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından RAND Corporation, Biden döneminde ABD için Ortadoğu’da askeri güç yerine ekonomik yatırımlar ve diplomasiyi ön plana çıkartan yeni bir strateji öneren rapor yayımladı.
ABD’nin geçmişte izlediği Ortadoğu politikasının daha fazla bölgesel çatışma ve aşırıcılık doğurduğu belirtilen raporda, “Şimdi bu döngüyü kırma ve bölge için gelecek odaklı pozitif vizyon uygulama zamanı” denildi.
ABD’de Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı ile istihbarat kuruluşlarına da raporlar hazırlayan RAND Corporation, ABD’de son dönemde göreve gelen yönetimlerin izlediği Ortadoğu politikalarının, bölgede Amerikan çıkarları açısından olumlu sonuçlar üretmediği görüşünü aktardı. Raporda, ABD için Ortadoğu’da tehdide dayalı politika yerine diplomasiye ve ekonomik yatırımlara ağırlık veren bir politika önerildi. Diğer yandan ABD’nin bölgedeki etkinliğinin sürmesi gerektiği de savunuldu.
Raporda, “ABD, bölgesel ve küresel ortaklarıyla hatta zaman zaman küresel rakipleriyle de çok taraflı olarak çalışabilir. Bu bağlamda Körfez monarşileriyle İran arasında gerilimi düşürücü görüşmeler; Ortadoğu için bölgesel bir güvenlik forumu oluşturulması için diplomatik çabalar; IŞİD’le mücadele için küresel koalisyonun, aşırıcılıkla mücadeleye odaklanarak devamının sağlanması birer örnek olabilir” denildi.
YPG DESTEĞİ, DİĞER YANDAN İDLİB VURGUSU
Raporda, insani yardımların ulaştırılması ve olası sığınmacı akınının durdurulması için ABD’nin İdlib konusunda Türkiye’yle daha yakın çalışmalar yapabileceği belirtilirken “kuzeydoğu Suriye’de istikrarın sürdürülmesi için” terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG’ye ABD’nin verdiği desteğin artırılması da önerildi.
RAND Corporation raporunu Cumhuriyet’e değerlendiren emekli Tuğgeneral Nejat Eslen “RAND’ın önerdiği yeni strateji, askeri güç yerine ekonomik yatırımları ve diplomasiyi önceliyor. RAND, ABD’ye bir anlamda Çin’in Kuşak-Yol inisiyatifinde uyguladığı şekilde bir yaklaşım öneriyor diyebiliriz. ABD, bugüne kadar askeri gücüne dayanırken Çin, ekonomik yatırımlarına öncelik vererek kendi etki alanını genişletti. RAND’ın önerdiği yeni strateji, aynı zamanda Çin’in bölgede artan nüfuzunu kısıtlamayı da amaçlıyor” dedi.
RAND’ın önerdiği stratejinin, ABD için çok radikal bir değişiklik öngördüğünü ve bunun uzun vadede uygulanabileceğini söyledi. Eslen, “Bugün dünyada esas mücadele alanı ABD ile Çin arasında Pasifik’tedir. Bu da silahlı mücadeleden çok ekonomik bir mücadele. Bu stratejilerinin bu meselelere çare olması da zor görünüyor” ifadelerini kullandı. RAND raporunda ABD’nin Suriye politikasında bir değişiklik önerilmediğine dikkat çeken Eslen, ABD’nin YPG’ye desteğinin de sürdüğüne dikkat çekerek “Nasıl ABD’nin yeni bir Ortadoğu stratejisine ihtiyacı varsa Türkiye’nin de yeni bir güvenlik stratejisine ihtiyacı var” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!