Adli Rapor 'kalp krizi değil' dedi

Adli Tıp Gezi eylemleri sırasında gaza maruz kalarak 13 Eylül’de yaşamını yitiren Kadakal’ın kalp krizinden öldüğünü söyleyen İstanbul Valisi ile aynı düşüncede değil.

Yayınlanma: 29.12.2013 - 22:34
Abone Ol google-news

Serdar Kadakal, Gezi eylemleri sırasında polisin yoğun olarak kullandığı biber gazına maruz kalan binlerce insandan biriydi. Gaza maruz kalmasının ardından birkaç gün rahatsızdı ardından 13 Eylül günü yaşamını yitirdi. İstanbul Valisi olayın ardından kalp krizi geçirdiğini söylese de Adli Tıp aynı fikirde değil. Gezi eylemleri sırasında 35. yaş gününü Gezi Parkı’nda kutlayan Serdar Kadakal, sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta o günü “hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günüydü... gözlerim yaşardı ama gazdan :)) yağmur çiselemeye başlamadan üzerimize yağmurluklar verildi.. gazı yedik, hebele hübele koşarken gözlüğünü çıkar dedi biri, çıkardım.. 2 fıst fıst gözler camsillen silinmiş ayna gibi parladı..  korkum yerini neşeye bıraktı.. ne güzel bir insan ne güzel bir milletmişiz biz.. iyi ki burda doğmuşum ...:)” sözleri ile anlattı. ‘Bu gaz beni öldürecek’ Eylemlerin Kadıköy’de yoğunlaşması ile Kadakal çalıştığı işyerinde yine yoğun gaza maruz kaldı. Polis, çalıştığı barın bulunduğu sokakta toplanan gruplara biber gazı ile müdahale etmişti. Kadakal’ın Facebook ve Twitter mesajlarında bu kez “Bu gaz beni öldürecek” sözleri yer alıyordu. 13 Eylül günü Kadıköy’deki evinde birdenbire fenalaştı ve hastaneye kaldırılmasının ardından yaşamını yitirdi. Yakınları, biber gazına maruz kalmasının ardından üç gün süreyle ciddi sağlık sorunları yaşamaya başladığını söylüyordu. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise ölüme kalp krizinin neden olduğunu açıkladı. Oysa daha inceleme bile yapılmamıştı. Serdar Kadakal, 1998 yılında bir kalp ameliyatı geçirmiş ve kalp kapakçığı değişmişti. Kadakal’ın ölüm nedeninin araştırılması için Adli Tıp Kurumu devreye girdi. Kurum raporu 24 Aralık 2013 günü tamamladı. Raporda ölüm nedeni “kalp krizi” olarak belirlenmedi. Ölüm nedenine ilişkin şüpheler taşıyan heyet, kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için “Olay Yeri İnceleme Raporu”nu içeren soruşturma dosyasının gönderilerek

1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan görüş istenmesi gerektiğini ifade etti. Yapılan otopsi sonucu elde edilen bulgular doğrultusunda Adli Tıp Kurumu ölüme biber gazının neden olduğunu söylemese de ölümün kalp krizinden kaynakladığını da belirleyemedi. Kadakal ailesinin avukatlığını üstlenen İsmail Demirci’ye göre otopsi raporu Kadakal’ın ölümü ile ilgili şüpheleri ortaya koyuyor. ‘Ölüm nedeni kalp kirizi değil’ Adli Tıp Kurumu’nun soruşturma dosyasını talep etmesinin sık rastlanan bir durum olmadığını ifade eden Demirci, “Delilleri değerlendirmek mahkemenin takdirindedir. Ancak ölüm nedeni kalp krizi olsa raporda belirtilirdi. Biber gazı ile ilgili olarak ise bugüne kadar bir tek Çayan Birben davasında net olarak belirtildi. Metin Lokumcu ile ilgili olarak dahi net bir rapor düzenlenmedi. Ancak karaciğerdeki bulgular, ölüme biber gazının neden olduğuna işaret ediyor” dedi. Demirci’nin dikkat çektiği bir nokta ise polisin 3 gün boyunca sokakta yoğun bir şekilde gaz kullandığına dair bir raporun dosyada yer almaması. Demirci, “Ortada bir olay yeri raporu yok. Zaten olayın meydana geldiği sabit bir yer söz konusu değil. Emniyet o gün gaz kullanmadığını açıkladı. Ama önceki üç gün ortalık gaz içindeydi. Kadakal’ın yakınları da üç gün süreyle çalıştığı işyerinde gaza maruz kaldığını ve ‘bu gaz beni öldürecek’ dediğini anlatıyorlar” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler