Ahmet Cemal çevirisiyle bir başyapıt Broch "Vergilius'un Ölümü"

Yirminci Yüzyıl dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Avusturyalı Hermann Broch'un (1Kasım 1886 Viyana - 30 Mayıs 1951 New Haven/ABD) başeseri sayılan "Vergilius'un Ölümü"( Der Tod des Vergil) Almanca'dan dilimize pek çok eser kazandıran Ahmet Cemal'in Türkçe çevirisiyle İthaki Yayınları'ndan çıktı.

Ahmet Cemal çevirisiyle bir başyapıt Broch
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.12.2012 - 21:56

Editörü Ahmet Öz’ün kitabın arka kapağında gayet güzel betimlediği gibi; “Vergilius’un Ölümü”, şüphesiz Hermann Broch’un başyapıtıdır,ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, sadece Broch’un değil-evet!-aynı zamanda roman türünün ve batı sanatının da başyapıtıdır… Ve bir çeviri başyapıtıdır da.” 

Çıkar çıkmaz ikinci baskısı yapılan kitap, Ahmet Cemal’in bundan kırk yıl önce “Vergilius’un Ölümü” eserinin onun için neredeyse bir tür kader kılan düşüncelerini okurla paylaşmasıyla başlıyor. Ahmet Cemal; “Bu yazımın girişinde, “Vergilius’un Ölümü” çevirisinin hayatımda kırk yılı biraz aşkın bir süreyi kapladığını açıklamıştım. Bu dediğim, elbette kırk yıl boyunca hep bu çeviri üzerinde çalıştığım anlamına gelmiyor. Ayıca, aynı süre içerisinde yaptığım başka çevirileri de asla arka plana atıyor değilim.” ifadesiyle edebiyatla felsefenin birbiriyle iç içe geçtiği bu kitabın içindekilerle hayatında olup bitenlerin çeşitli bakımlardan özdeşleştiğini vurguluyor. Ahmet Cemal bilim insanı, çevirmen Azra Erhat’a ithaf ettiği bu çeviri için; “Hayatım boyunca hep benim için ‘tek mutlak özgürlük alanı’ diye nitelendirebileceğim bir çalışma oldu.”diyor.

Hermann Broch'un Stephen Hudson’un hatırasına ithaf ettiği bu başyapıtı, İ.Ö 70-19 yılları arasında yaşamış olan Publius Vergilius Maro,  Roma İmparatorluğu’nda Augustus döneminin en ünlü şairi ve  yaşadığı döneme duyduğu ilgiden doğmuştur. Çevirmenin önsözünde Broch romanın konusunu şöyle anlatır; “Kitap ağır hasta olan Vergilius’un Brundisium limanına varışından ertesi günü öğleden sonra Augustus’un sarayındaki ölümüne kadar geçen on sekiz saati anlatır. Üçüncü kişi anlatımına rağmen gerçekte romanın tamamı şair Vergilius’un iç monoloğundan oluşur. Bu nedenle kitap, her şeyden önce şairin kendi hayatıyla, bu hayatın ahlak açısından doğruluğuyla ve yanlışlığıyla, bu hayatın adanmış olduğu şiir sanatının yerindeliğiyle ve boşunalığıyla giriştiği bir hesaplaşmayı dile getirir.”

Vergilius’tan Broch’a onlardan Ahmet Cemal’e uzanan bu iç hesaplaşma okurun ve edebiyatçının peşini bırakmayacaktır, bırakmamalıdır…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler