Akbelen için mücadele sürüyor

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de yapılması planlanan kömür madeni için yöre insanın direnişi devam ediyor. 

Malum şirketin yangın önleme gerekçesiyle 105’e yakın ağacı kesmesi adeta işin tuzu biberi oldu.

Ağaç kesimi ile ilgili iddialar ise çok vahim.

Şirketin bölgedeki orman yangınlarını ağaç kesimi için fırsata çevirmek için sinsi planlar uyguladığı iddiaları var.

Orman yangınlarına karşı bölgeye gelen gönüllülere testere dağıtarak ‘Burası riskli bölge, ağaçları tıraşlayın’ diyerek kestirmişler güzelim kızılçam ağaçlarını.

Yöre halkı ise Kurban Bayramı’ndan itibaren başlattıkları çadır nöbetine ara vermeden devam ediyor.

Ağaç kesimi nedeniyle bölgeden ayrılmak istemeyen halk ile jandarma arasında sürekli bir gerginlik havası hakim.

Jandarma, kurulan nöbet çadırlarının kaldırılarak çevrecilerin bölgeyi terk etmesini istiyor, çevreciler ise direnerek bölgeyi terk etmeyeceklerini belirtiyorlar.

Bölgede gergin bekleyiş devam ediyor.

Ormanını korumak için direnirken jandarma tarafından sürüklenerek yolun ortasına atılan köylüleri gördükçe o kadar üzülüyorum ki!

Orada bulunmalarının tek nedeni yurttaşlık bilinciyle memleketinin her bir karış toprağına, ağacına sahip çıkmak istemeleri.

Yılmak niyetinde de değiller.

İşin garip tarafı günlerdir orman yangınlarında göremediğimiz jandarmanın, İkizköy'de Limak ve IC Holding'e karşı direnen doğa ve yaşam savunucularının karşısında olması.

Hiç kimse, hiçbir kurum çıkarları için ormanları korumaktan başka kaygısı olmayan kendi halkına zulmedecek kadar düşmemeli öyle değil mi?

Diğer taraftan canı gibi korumaya çalıştığı, endişeyle nöbetini tuttuğu ormanından çıkarılmaya çalışılan ve ormanını korumak için direnirken jandarma tarafından sürüklenerek yolun ortasına atılan köylüler!

Bizim ülkemiz bu durumlara düşmemeli.

Eyy çevreci dostlarımız!

Dik durmaya devam edin!

Yalnız değilsiniz!

Milletimiz fiziksel olarak yanınızda olamasa da davanızda sizleri desteklemekte.

Ne mutlu ki bu ülkede sizin gibi duyarlı insanlar var.

Son sözlerim de devleti yönetenlere…

Çıkan yangınlarda çok net görüldü ki bu işi beceremediniz.

Lakin beceriksizliğinizin, işbilmezliğinizin, yetersizliğinizin acısını ormanını savunanlardan çıkarmayın lütfen!

İklim, ekoloji diyenlere kulak verin, Akbelen Ormanı’nı sahiplerine yani halka bırakın! 

Binlerce hektar orman yandı. Buradan büyük dersler çıkarmamız gerekirken, varolanı koruması gerekenler, termik santral ve madenler konusunda usta olmuş yandaşları koruyup, kamu gücünü Akbelen Ormanları’nı savunanları engellemek için kullanmaya devam ederlerse bu halk da sandıkta onlara en güzel cevabı verir.

Yoksa bu iktidar anlayışının akıllanacağı yok!