"AKP ve CHP trencilik oynuyor"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Sanal tartışmalarla milletin oyalandığını belirten Vural, daha önce 'Yeni Anayasa 24'ncü dönem parlamentosuna bırakılsın' diyen MHP'ye laf söyleyen Başbakan Erdoğan'ın şimdi "24'ncü döneme bırakalım" dediğini kaydetti.

Daha önce uzlaşma komisyonunun şimdi 'üye vereceğiz' dediğini, uzlaşma komisyonu kurulması için grup başkanvekillerini arayan Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "bu komisyonun netice alacağına inanmıyorum" dediğini de ifade eden Vural, "Bu bir tiyatro, hepsi rol yapıyor" dedi. Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasa için zaman olmadığını söylediğini de hatırlatan Vural, "Parlamentonun görevi mi bitti" diye sordu. Başbakan Erdoğan'ın "uzlaşma ve diyalogdan kaçmayız" şeklindeki sözlerini de hatırlatan Vural "Buna kargalar bile güler, Başbakan'a sormak lazım, sen hangi uzlaşmayı sağladın, böyle bir zeytinyağı politikası olur mu?Başbakan anayasa konusunda bütün partiler çalışma yapsın diyor, milleti kandırıyor" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın 2007 Eylül ayında anayasa konusunda yaptığı bir konuşmayı basın toplantısında dinleten Vural, Erdoğan'ın 2007'de "yeni anayasa çalışmamız hazır" dediğini bugün ise "arkadaşlarımız çalışmalara başladı" dediğini kaydetti. Vural "Elli kere pişmiş pilavı önümüze koyuyor. Yeni yeniden pişiriyor, yeni yeniden ısıtıyor ve bize yedirmeye çalışıyor. 2007 Eylül ayında hazırlamışsın, şimdi arkadaşlarımız çalışmalara başladı diyor. Herkes bir oyun oynuyor, 2007 de çalışmalar yapılmadı mı ki şimdi arkadaşlarımız çalışmalara başladı diyor. Demek ki bundan önce ki çalışma göz boyamak, milleti aldatmak içinmiş. Karda yürüyorlar izini belli etmediklerini sanıyorlar. Sayın Başbakan samimiysen bugüne kadar çalışmanızı niye getirmedin" diye konuştu.
 

"Er meydanına gel diyoruz"

Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasayı siyasi istismar konusu yapmaya çalışmakla suçlayan Vural, yine Erdoğan'ın 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasanın ele alınması konusundaki sözlerine de "Pişkinliğin bu kadarına pes doğrusu. Hodri meydan, bizim komisyon üyelerimiz hazır, CHP de üyelerini versin, elini tutan yok. Yeni anayasada bizim kabul edemeyeceğimiz hangi hususlar var ki uzlaşma komisyonu kurulmasını istemiyorlar. Meclis'in bütün komisyonları çalışıyor. Komisyonlar askıya alınmış değil ki. AKP niye uzlaşma komisyonundan rahatsız oluyor. Biz er meydanına gel diyoruz. Acaba sayın Başbakan demokratik özerkliliği gerçekleştirmeyi düşünüp de MHP'nin karşı çıkacağından dolayı mı uzlaşma komisyonu kurulmasını istemiyorsunuz diye soruyoruz. Başkanlık sistemi, anadilde eğitim, demokratik özerklik ve üniter yapıyla ilgili bir planınız yoksa gelin anayasa konusunda komisyon kuralım" şeklinde tepki gösterdi.
 

"AKP ve CHP trencilik oynuyor"

Vural basın toplantısında YÖK'ün başörtüsüyle ilgili üniversitelere gönderdiği yazıyı da değerlendirdi. Vural "Başörtüsünün çözümü için samimiyet gerekiyor, herkes taktik peşinde. AKP, CHP trencilik oynuyor.Topu taca atıyor. Bu oyun alanı değil" dedi. Başbakan Erdoğan'ın 'YÖK bağımsız bir kuruldur, kararını vermiştir' dediğini hatırlatan Vural "Peki siyasi aktörler ne yapmalı? Bu meselenin çözümü için hukuki adım atılmalı. Millete dipsiz kuyudan su içirmenin anlamı yok. Madem öyle YÖK bunun garantisini versin. Tutanak tutulsun diyor. Bu öğrencileri zora sokabilir" dedi. Vural bir soru üzerine de "YÖK Başkanı, 'bu çözüm değil' diyor. Kendisi söylüyor. Bununla ilgili siyasi partilerin çözüm arayışları var. Çözüme kavuşturulması lazım. Anayasa'da yapılan yeni değişiklikler bu konuda nasıl bir yorum getirecek bilmiyoruz ama MHP olarak bizim irademiz ortada duruyor. YÖK'ün aldığı kararın, başı örtülü hanımefendilerin üniversiteye gitmesi için yeterli bir güvence sağlamayacağı konusunda endişemiz var. Tutanak tutup, öğrencileri sonra disiplin cezasına maruz bırakırsanız ne olacak" diye konuştu.
 

"Sendikacılara Başbakanlık'ta şişe fırlatıldı"

Vural basın toplantısında memura verilecek zammı ve görüşmeleri de eleştirdi. Toplu görüşmelerde uzlaşma sağlanamaması nedeniyle zammın uzlaşma kuruluna gittiğini ancak Bakan Hayati Yazıcı'nın Kurul'un kararını tanımadığını açıkladığını belirten Vural, "Böyle keyfi yönetim olur mu? Uzlaşma kurulu yasayla kurulmuş. Tanımam diyor. Ali kıran baş kesen. Elinizi vicdanınıza koyun, memura toplu sözleşme hakkı veriyoruz diyenler şimdi verilecek ufak bir zammı, uzlaşma kurulunun kararını tanımam diyor. Başbakanlıkta sendika temsilcilerine fiili darp yapılıyor, şişeler fırlatılıyor. Millet izleniyor, dinleniyor, şiddete uğruyor. Zorba, ceberrut devlet anlayışı. Bunların anayasa değişikliğinden, demokrasiden anladıkları bu. Zorbalık, baskı. Hükümetin güdümündeki bir kurul. Memura ne verirsem onunla yetineceksin anlayışı" diye konuştu. Vural sendikacılara başbakanlıkta şişe fırlatılması olayına ilişkin bir soru üzerine de "Anlaşılan sivil toplum örgütleri hükümetle görüşmeye giderken bundan sonra miğferle, robocop giysileriyle gitmeliler" dedi.
 

"Bayrağımızın yasaklanması kabul edilemez"

Azerbaycan'da Türk bayrağının yasaklanması konusundaki bir soruya ise Vural şöyle yanıt verdi:

"AKP'nin sıfır problem politikasının Azerbaycan'da sorun yarattığını ortaya koyuyor. Bayrağımızın yasaklanması kabul edilemez. Hükümetin uyguladığı politikaların 'bir millet iki devlet' diyen bir anlayışı bile ne kadar rahatsız ettiğini görünce, 'acaba kapalı kapılar ardında Ermenistan ile yapılan bir takım görüşmeler ve bu görüşmeler istikametinde 'Türkiye, Azerbaycan'ın Ermenistan ile problemlerinde bu ülkeyi yalnız mı bıraktı' gibi bir takım soruları sormamıza sebebiyet vermektedir. Bu işin perde arkasını öğrenmemiz lazım. Türk bayrağı bu milletin bayrağıdır. Herkesin bu milletin bayrağına saygı göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Azerbaycan bayrağına Bursa'da yapılan muamele ne kadar yanlışsa o zaman Bakü Şehitliğinde Türk bayrağının indirilmesini o kadar yanlış görmüştük. Bugün AKP politikalarının ülkenin başına nasıl problemler açtığını göstermesi bakımından da bu gelişmeleri takip edeceğiz."