"Alacak-verecek ilişkisi yok"
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'ye silahlı saldırıda bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan Rıza Tunçbilek'in, 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Tunçbilek ile müşteki DİSK Genel Başkanı Çelebi katıldı. Duruşmada söz alan müşteki avukatı Arzu Becerik, mahkeme heyetinin, DİSK'in suçtan zarar görmediğine ilişkin kanaatine katılmadıklarını belirterek, ''Müvekkilim yürüttüğü kamu görevi nedeniyle öldürülmek istenmiştir. Biz olayda başka kişilerin de bulunduğunu düşünüyoruz. DİSK'in suçtan zarar gördüğü yolundaki beyanlarımızı tekrar ediyoruz'' dedi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Cahit Tunçbilek, sanığın ağabeyi olduğunu, kendisinin 12 Eylül 1980 öncesi tutuklandığını ve 6 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiğini anlattı.
Cahit Tunçbilek, ''Tahliye olduktan sonra, Süleyman Çelebi ortak tanıdıklarım vasıtasıyla haber göndererek, benimle tanışmak istediğini bildirdi. Çelebi'nin iş yerinin bulunduğu İMÇ bloklarına gittiğimde bana, 'Cahit sana can borcum var, seninle tanışmak istiyorum' dedi. Ancak kendisine ne gibi bir iyilik yaptığımı hatırlayamadım. Ben cezaevinden çıktığımda işsiz olmam nedeniyle Çelebi'nin yanına takılmaya başladım. Yaklaşık 1,5 yıl Süleyman Çelebi'nin iş yerinde yardımcı oldum. Aramızdaki ilişki işçi-patron ilişkisi değildi. Bir yerde ortak olarak çalıştık'' diye konuştu.
Ağabeyiyle birlikte dükkan açtıklarını ve Çelebi'den satmak için halı, paspas gibi eşya aldıklarını anlatan Cahit Tunçbilek, ''Daha sonra 1990'da, Süleyman Çelebi ile Tunçel İç ve Dış Ticaret Limited Şirketini kurduk. Şirketi kurmaktaki amacımız, belediyeden iş almak istiyorduk. İlk kurmak istediğimiz iş benzinlikti, bu amaçla Süleyman Çelebi ile birlikte Nurettin Sözen ile görüştük. Hatta Belediye İmar Komisyonu Başkanı Mehmet Yıldız ile 2-3 kez görüştük. Yani ilişkilerimiz Süleyman Çelebi ile bu denli sıcaktı, bunu anlatmak istiyorum. Daha sonra Çelebi bana haber vermeden hissesini eşine devretti'' şeklinde konuştu.
''Çelebiye gerektiğinde para temin ediyordum"
Tunçbilek, Çelebi ile 1995'ten sonra tekrar görüşmeye başladığını belirterek, şöyle devam etti:
''Süleyman Çelebi'ye gerektiğinde para temin ediyordum. Bana çek veriyordu, ben de çekleri kırdırıyordum. Çekleri de kendisine elden ödüyordum. 1995 yılı başlarında ağabeyimin bizim evde yine misafir olarak bulunan Süleyman Çelebi ile şifahi olarak konuşmalarına şahit oldum. Ağabeyimin Çelebi'ye 'Ne zaman ödeyeceksin?' diye sorduğunu duydum. O da 'Kısa zamanda halledeceğim' dedi. Ağabeyim çok para canlısı bir insan değil. Tahminime göre Süleyman Çelebi'ye para vermiştir. Ayrıca madem ağabeyim gitmiş Süleyman Çelebi'yi 2,5 ay rahatsız etmiş, beni niye aramadı? Beni arasaydı, haberdar etseydi, ben belki bu olayı engelleyebilirdim. Süleyman Çelebi benim telefonumu biliyordu.''
Bu arada söz alan Süleyman Çelebi, tanığın ifadesinde doğru olmayan yerler bulunduğunu kaydederek, şunları söyledi:
''Tanığın evlerinde bulunduğum doğrudur. Annelerinin rahatsızlığı nedeniyle geçmiş olsun ziyaretine gitmiştim. Ancak sanıkla para olayının p'si bile konuşulmamış, alacak verecek ilişkisi konuşulmamıştır. Tanık yalan söylüyor, ancak bunun dışında tanıktan zaman zaman borç para aldığım doğrudur. Kendisine kuruşuna kadar aldığım parayı ödemişimdir. Ayrıca sendikal anlamda yasaklı olduğum dönemde ticari işlerimi zorunlu olarak eşime devrettim. Tanıkla belirttiği gibi birtakım siyasilerin ziyaretine gittiğim doğru değildir. Sanık Rıza ile benim ticari, parasal hiçbir ilişkim söz konusu değildir.''
Avukat Arzu Becerik'in, ''Nurettin Sözen, Ergun Göknel ile görüştüğünüzü bildirdiniz, peki şirketiniz neden iş yapmadı?'' şeklindeki sorusuna Cahit Tunçbilek, ''Ben adı geçenlerle tanıştırıldım, ancak ben onlarla herhangi bir iş yapmadım. Tecrübesizdim, bu nedenle yapmadım'' yanıtını verdi.
Tunçbilek, avukat Becerik'in, ''Korkmaz Yiğit ve Gürbüz Yiğit ile iş yaptınız mı?'' sorusuna karşılık da ''Evet, nasıl Süleyman Çelebi'ye para temin ettim, onlara da aynı şekilde yardımcı oldum'' dedi.
Cahit Tunçbilek, avukat Becerik'in, ''Gürbüz Yiğit'e 1 milyon 800 bin dolar parayı ne şekilde kaptırdınız?'' şeklindeki sorusunu, olayla ilgisi olmadığını belirterek yanıtlamak istemedi. Mahkeme heyeti de yöneltilen bu sorunun olayla ilgisi olmadığı gerekçesiyle sorulmasına gerek olmadığını bildirdi.
Sanık avukatı İhsan Paksoy da sanığın eyleminin alacak-verecek meselesinden kaynaklandığını savunarak, ''Sanık sadece yaralamak maksadıyla kısa mesafeden diz altına ateş etmiştir. Mermilerin diz altına isabet etmesi de müvekkilimin kastının yaralama olduğunu göstermektedir. Tutuklu kaldığı süre nazara alınarak müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum'' dedi.
Mahkeme heyeti, müşteki vekillerine esas hakkında son iddialarını hazırlamaları, varsa dinletmek istedikleri tanıkları hazır etmeleri için süre verilmesine, suçun niteliği hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların mevcudiyeti nedeniyle Rıza Tunçbilek'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Çelebi, çıkışta soruları yanıtladı
Bu arada, konfederasyonların ''hizmet üretmeme'' eylemi nedeniyle duruşmaya geç katılan Süleyman Çelebi, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bu davanın siyasi boyutta olduğunu, olayın suikast planı olduğunu defalarca açıkladığını söyleyen Çelebi, ''Bir daha kamuoyuna söylüyorum ki, çelişkili beyanlar da ortaya koymuştur ki, bu davada 1 liralık, 1 kuruşluk alacak-verecek ilişkisi yoktur. Tamamen bir suikasttır. Tamamen şahsıma, örgütüme yönelik bir dava, bir uygulamadır'' dedi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 5 Kasım 2009'da DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'ye makamında şüpheli Rıza Tunçbilek tarafından 9 el ateş edildiği kaydediliyor. Şüphelinin, 1995'te müştekiye borç para verdiğini ve bu nedenle kendisiyle görüştüğünü söylediği ifade edilen iddianamede, Tunçbilek'in alacağı olduğuna dair herhangi bir belge ibraz edemediği ifade ediliyor.
İddianamede, bir borç bulunması halinde kişinin bunu 14 yıl boyunca istememiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu kaydediliyor. Tunçbilek'in üzerinde dolu olarak ruhsatsız tabancasının bulunduğu, ayrıca dolu yedek şarjör ve 30 adet yedek mermisi olduğu anlatılan iddianamede, şüphelinin müştekiye 9 el ateş ettiği ve ''Seni öldüreceğim'' dediği anlatılıyor.
İddianamede, koruma polisinin içeriye girerek engellemesi nedeniyle şüphelinin eylemini tamamlayamadığı kaydedilerek, Tunçbilek'in müştekiyi öldürmek amacıyla hareket ettiği öne sürülüyor. Rıza Tunçbilek'in belgeleyemediği alacağından bahsederek, tehditle müştekiden zorla para almaya çalıştığı belirtilen iddianamede, olay sırasında Cumi Yılmaz'ı da darp ederek yaraladığı kaydediliyor.
İddianamede, Rıza Tunçbilek'in, ''öldürmeye teşebbüs etmek'', ''yağmaya teşebbüs etmek'' ve ''yaralama'' suçlarından 22 ile 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Trump tarih verdi, tehdit etti: 'Cehenneme dönecek'
- Parlamentodan 'geçersiz' kararı
- Esad'a çağrı yaptı: 'Sırada Münbiç var...'
- TÜİK kasım ayı enflasyonunu açıkladı
- Sucuk, peynir, börek ve zeytinyağında sahtecilik!
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi