"Anadolu yeniden fethedilir"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İşbirlikçi zihniyetler aramızdadır, fabrikada iş adamıdır, mecliste politikacıdır" dedi. Bahçeli "Can feda olsun, yeri gelirse Anadolu yeniden fethedilir" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 40'ncı Kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Çözülen Ülke Türkiye ve Ülkümüz" konulu konferansta konuştu. Milletvekilleri, partililer ve parti yöneticilerinin katıldığı konferansta "Kürt açılımı"na yönelik mesajlar veren Bahçeli'nin konuşması yaklaşık iki saat sürdü. Konuşmayı Alparslan Türkeş'in kızı Selcen Homriş ve eşi Bursa Milletvekili Hamit Homriş'le birlikte dinlediler.
Ülkücülere "Tarihi aşıp gelen kutlu davaya gönül vermiş, omuz vermiş, can vermiş kahraman ülküdaşlarım, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlığı uğruna ölüm karşısında sınav vermiş vefakar Bozkurtlarım"diye seslenen Bahçeli, Türkiye'nin ülkesi, milleti ve devleti ile yüksek risk ve tehditlere maruz kaldığı bir dönemde olduğunu söyledi. Hırpalanan, haysiyeti yara alan yorgun Türk milleti'nin dikkatinin MHP'nin konferansında olduğunu ifade eden Bahçeli, yarın İstiklal Savaşı'nın son adımı olan Büyük Zaferin 87'nci Kuruluş yıldönümünün Zafer Bayramı olarak kutlanacağını hatırlattı.
AKP'li Bozdağ'a Erciyes yanıtı
Büyük davaların büyük hayalleri olan adamların omuzlarında taşındığını, büyük başarıların büyük hedeflerin sonucunda ortaya çıktığını kaydeden Bahçeli, "Hayat varlığını sürdürmek isteyen ve bunun gereğini yapanlar mükâfatlandırıcıdır. Ancak gideceği limanı bilmeyenler için fırtınalarla dolu bir deryadır"dedi. Tarihin henüz basit fikirlerden büyük heyecanlar, küçük heyecanlardan ise büyük ülkülerin doğduğuna şahitlik edemediğini ifade eden Bahçeli, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın "Erciyes'te uluyorsan Ankara'da da Meclis'te de uluyacaksın" sözüne yanıt verdi. Bahçeli, "Erciyes'teki bozkurtun sesini Ankara'da da arayan küçük beyinlerin ve küçük kafaların büyük davaları taşıdığı görülmemiştir" dedi.
"Ülkücü şehitleri" andı ayakta alkışlandı
Bahçeli, her milliyetçinin ülkücü olmadığını ancak ülkücü olmak için milliyetçi olmanın şart olduğunu belirtti. Ülkücünün durağan, geride kalmış bir hayatın takipçisi olmadığını, ülkücülük yolunun meşakkatli ve çileli bir yol olduğunu söyledi. "Ülkücülük, 'Vatanım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun' diyebilen, diyebilmiş ve diyebilecek yiğitlerin şeref payesidir. Ülkücüler, milletinin kendilerine ihtiyaç duydukları anlarda ortaya çıkarak millet ve vatan sevgisinin sınavını ölüm ve mahkûmiyet karşısında verebilmişlerdir. Onları ve mücadelelerini unutmak asla ve asla mümkün değildir. Şayet bugün sessiz duruyorsak unuttuğumuz için değil, acılarını, mücadelelerini ve aziz hatıralarını yüreklerimizde taşıdığımız içindir"diyen Bahçeli, konuşmasında "ülkücü şehitleri"de isimlerini sayarak andı.
Bahçeli'nin "ülkücü şehitleri" anması salondakiler tarafından ayakta alkışlandı. Bahçeli, "Unuttuğumuz sanılmasın. 'Çankaya yokuşunda balam' diye başlayan marşlar kulağımızdadır. Hasretle söylediğimiz 'Çırpınırdı Karadeniz' hala dilimizdedir. Yollar, kaldırımlar, yurt odaları, okul binaları, kahvehaneler, mahkeme salonları, nezarethaneler, hastane koridorları onbinlerce ülkücünün hatıralarının en yakın tanıklarıdır" diye konuştu.
"Tarih görevimizi bir kez daha hatırlatıyor"
Yola çıkarken "Horon kadar Karadeniz zeybek kadar Egeyiz, Karşılama kadar Trakyalı, halay kadar, bar kadar, semah kadar Doğuyuz, Güneydoğuyuz Anadolu'yuz'' dediklerini ifade eden Bahçeli, ülkücülere "Şimdi tarih size görevimizi bir kez daha hatırlatıyor. En zor şartlar altında bile olsanız bütün kalbimle sizlere inanıyorum ki; Bayrağa yine sahip çıkacaksınız.
Vatana yine sahip çıkacaksınız. Başka yerde aramayın. Aradığımız bizde. Ecdadınızda ne varsa sizde de var. Kendinize inanın ve güvenin. Onlar başardı, siz de mutlaka başaracaksınız" diye seslendi.
Ülkücülere 'Ülkücülük' dersi
Ülkücülüğün Türk milliyetçiliğine dayanan yalnızca ideolojik bir duruşun ve tavrın sahibi olmadığını kaydeden Bahçeli, ülkücü görünmenin kolay, ülkücü olmak ve kalmanın ise zor olduğunu belirtti. 'Ülkücüyüm' demenin şartları ve sorumluluğunun ağır olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Ülkücüyüm demek ve ülkücü olarak yaşamak için; Büyük Türk milletinin bekası ve yüceltilmesi ülküsüne, hiç bir tereddüt bırakmaksızın gönülden bağlılığa, Milliyetçi-ülkücü davayı milli emanet kabul ederek, etik dışı ilişki ve tuzaklardan esirgeyecek yüksek bir vicdana, ahlâkına ve vicdanına emanet edilmiş davayı ikbal için istismara yeltenmeyecek mizaç ve karakter olgunluğuna, millet varlığının asırlar içinde İslam'ın emrettiği erdemle kaynaştırdığı kusursuz ahlak ve fazilete, Türk milliyetçiliği siyasal çizgisini takip etme konusunda tereddüt göstermeden ulaşılmış sadakate, sahip olduğu maddi varlıklarını açıklayabileceği helal kazanç anlayışına, ülkücü iradenin temeli olan lidere, teşkilata ve doktrine saygı ve sadakatin gerektirdiği öz disiplin ve dayanıklılığa, milli bekanın devamında yol ayrımına gelindiği, ve çarenin tükendiği anlarda kendinden vaz geçecek ilahi fedakârlığa, Türk milletinin bekası için lazım olan mücadeleyi sürdürebilecek sabır, azim, sükunet, kararlılık, alçak gönüllülük, fedakarlık, cesaret gibi çok özel hasletlere, sahip olunmalıdır."
"Bu sinsi kuşatmayı aşmalıyız"
Bahçeli, Türk milletinin son yıllarda yaşadığı 'beka düzeyindeki tehditler'in milliyetçilere ve ülkücülere önemli görevler yüklediğini ifade etti. 'Haçlı hayalleri'nin Sevr'den sonraki ilk fırsatı yakaladığını belirten Bahçeli, yeni sömürgeciliğin milli kültürleri tahrip etmek istediğini kaydetti. Hedeflenenin 'kimliksiz, insan yığınlarından ulaşan, kolay idare edilebilir bir dünya' olduğunu da belirten Bahçeli, bu yıkım sürecinin 'toplumsal ötenazi'ye doğru yol aldığını söyledi. Tarihin hiçbir döneminde 'yeni küresel emperyalizm'in bu kadar pervasız olmadığına dikkat çeken Bahçeli, yeni dünya düzeninin önündeki en büyük engelin milli devletler ve güçlü millet oluşumları olduğunu kaydetti. Bahçeli, "Bugün haritada aramızda mesafe bulunan Washington, Brüksel, Londra, Paris, Erivan ve Erbil sanıldığı gibi uzaklarda değildir. Bu başkentlerin temsilcisi işbirlikçi zihniyetler aramızdadır ve maalesef topluma yön verecek mevki ve makamlardadır. Fabrikada iş adamıdır, mecliste politikacıdır. Üniversitede öğretim üyesi, cemaatin güvendiği kanat önderidir. Medyada patron, gazetede köşe yazarı, devlette bürokrattır" diye konuştu.
"Devlet aciz duruma düşürüldü"
"Şark meselesi" adı verilen tarihi emellerin günümüzde "Truva atı" görevini şimdiki yöneticilerin üstlendiğini kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bu zihniyet, Türk milletini çözmek, Türk devletini bölmek için dayatma projeleri üreten güçlerle 'kutsal bir ittifak' halindedir. Türkiye'de uygulanan küresel bir operasyonun son aşamalarına gelindiği anlaşılmaktadır. İşbirlikçi bu iktidarın yönetiminde; Avrupalı milletimizi, Ermeni tarihimizi, aşiret reisleri devletimizi sorgular hale gelmiştir. Her gün başka bir başkentten gelen taciz, azar, aşağılama ve alay hükümet tarafından sineye çekilmektedir. 600 yıl dünyayı titreten kudret, bir avuç eşkıyayı ininde yok etmekten aciz duruma düşmüştür. Türkiye her yönden kuşatılmakta, iç ve dış güvenlik sorunları giderek ağırlaşmakta, milli değerlerimiz hor görülmekte, milli kimliğimiz tartışılmaktadır. Karşımızdaki tehlike, çok yakın, çok büyük ve çok ciddidir."
"Yeri gelirse Anadolu yeniden fethedilir"
Gördükleri tehlikeler ve tehditler konusunda milleti uyarmakla yükümlü olduklarını dile getiren Bahçeli, çağrılarının 'kardeşlik ve birlik' çağrısı olduğunu belirterek "Siyaseten yollar kapanmamıştır. Bu yolu, bütün imkan ve vasıtaları ile kullanacağız" dedi. Ülkücülere "Her milliyetçi ve ülkücü; Türkiye Cumhuriyeti'nin meşakkatle kazandığı hak edilmiş ve çağdaş bir değer olan demokrasiye sonuna kadar bağlı olmalıdır. İnsanın insan olması sıfatından kaynaklanan, temel hak ve hürriyetlere saygı duymalıdır" diye seslenen Bahçeli, yürüttükleri mücadelede ülkücülerin demokratik zemini kullanacağını, başka mecralarda yer almayacağını kaydetti. Bahçeli, şunları söyledi:
"Bugün partimizi sokakta arayanlar aslında bize hiç bakmayan ve hiç görmeyenlerden oluşmaktadır. Ülkücülük ve milliyetçilik marjinal bir anlayış ve sokak hareketi değildir. Sokakta bulunmamıştır. Sokakta kurulmamıştır. Sokakta kaybedilmeyecektir. Türkiye'ye düşündüğümüz bütün iyilik ve güzellikler için sokakta değil iktidarda olacağız. İktidar olmayı hedefleyeceğiz. Türk devleti ve milleti güçlüdür. Başımızdaki her belayı defedecek imkânları vardır. Yeter ki bu gücü kararlılıkla harekete geçirecek, kullanabilecek bir siyasal iktidar işbaşında olsun. Aşılmayacak hiçbir zorluk yoktur. Ancak bozguncuların da bilmesini istediğim şudur: Yeri gelirse, can feda olsun, Anadolu yeniden fethedilir."
Konferans olaylı bitti
MHP'nin Anadolu Gösteri Merkezi'ndeki "Çözülen Ülke Türkiye ve Ülkümüz" konulu konferansı olaylı sona erdi. Konferansta Bahçeli'nin konuşmasının ardından Ülkü Ocakları eski genel başkanlarından Alişan Satılmış ile bir ocak mensubu yumruklaştı. Bahçeli ve parti yöneticilerinin salondan ayrılmasının ardından yaşanan olay sırasında Kanal 24 Kameramanı Erlevent Gülbitti de tartaklandı. Kamerası zarar gören Gülbitti'nin kaseti alındı. Olayların yaşanmasının ardından Ülkü Ocakları tarafından Kameraman Gülbitti'nin kaseti yeniden kendisine ulaştırılırken, yaşananlardan dolayı da özür dilendiği kaydedildi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti