Ankara'yı sarsan intihar

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Hareket Daire Başkanı Behçet  Oktay, kendisine ait
özel otomobilin içerisinde silahla intihar girişiminde bulundu. Ankara Dikmen Keklikpınarı caddesi yakınlarında park halindeki aracında ağır yaralandığı bildirilen Oktay, Gazi Hastanesi'ne kaldırıldı.Ameliyata alınan Oktay tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.

İntihar girişiminin meydana geldiği arabada geniş çaplı inceleme başlatılırken, olayın nedeni konusunda henüz bir belirginlik olmadığı kaydedildi.

İbrahim Şahin'in görevden alınmasının ardından atanan Oktay, yaklaşık 13 yıldır bu görevi sürdürüyordu. Behçet Oktay'ın ismi Ergenekon operasyonunun tutanaklarında sıkça geçmişti.

Oktay'ın yanında bulunan arkadaşının ifadesi alınacak

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Hareket Daire Başkanı Behçet Oktay'ın intihar ettiği sırada yanında bulunan arkadaşının, ifadesi alınmak üzere Cinayet Büro Amirliğine götürüldüğü öğrenildi.

Bu kişinin olayın ardından bilgisine başvurulmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine götürüldüğü bildirildi. Bu arada, Oktay'ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna getirildi.

Cenaze, Adli Tıp Kurumu'ndan çıkarılırken özel harekat polislerinin basın mensuplarının görüntü almaması için branda gerdiği görüldü.

"Ergenekon'da adının geçmesine ilişkin sohbet ettik"

Behçet Oktay'ın yakın akrabası ve üst düzey bir kamu görevlisi, Oktay'ı anlattı. Behçet Oktay ile üç gün önce beraber olduklarını anlatan söz konusu akrabası, Oktay'ın hem Ergenekon zanlısı eski meslektaşı İbrahim Şahin ile hem de Ergenekon'da adının geçmesine ilişkin sohbet ettiklerini söyledi. İçişleri Bakanlığı'ndaki törende Oktay'ı anlatan Kamu görevlisi ve akrabası özetle şunları söyledi:
 

Verilmeyecek hesabım yok

"Biz üç gün önce beraberdik. Telefon etti, oturup konuşalım diye. Hekimhan şivesiyle sohbet ettik. Çok neşeli ve keyifliydi. İntihar edecek bir kişilik eğiliminde değildi. O gün de ne bir bunalım ne bir sorun ne de bir problemden söz etti. Çok neşeliydi. Ergenekon operasyonlarını konuştuk. (Benim hiçbir hukuk dışı işim yok. 13 yıldır bu görevdeyim alnım açık. Devlet beni çok iyi bilir. Benim bilmediğim bir şey varsa hesabını vermeye hazırım. Görevimin başındayım) dedi. İbrahim Şahin ile de ilgili olarak, (Bu görevi ben ondan devraldım. Hem kamu hem devlet terbiyesi ve geleneği olarak eski bir üstümün eski bir meslektaşımın tabi ki bir ricası olursa bunu takip eder izlerim. Bu bir Türk töresidir aynı zamanda. Ben bunu yaptım. Sen de bir kamu görevlisisin bunu bilirsin. Hukuk dışı da zaten ne bir talebi dikkate alırım ne de yerine getiririm) dedi. Böylesine kendisiyle barışık, son derece entelektüel okumayı seven, hayatla ilgili, şen şakrat, çocuklarıyla ilgilenen, Metin Şentürk'ü çok seven onunla konuşan birinin intihar etmiş olabileceğini aklıma bile getiremiyorum.

Devlet Şeref nişanı sahibi

Behçet Oktay, terörün en yoğun olduğu dönemde Bingöl ve Diyarbakır'da görev yaptı. Naif ve romantik bir insandı. Kamu görevi sorumluluğunu en ağır biçimde taşırdı. İyi bir emniyetçiydi. Bingöl ve Diyarbakır'daki görevleri sonrasında devlet şeref nişanı alan tek kişidir kendi teşkilatında. Bunu bile söylemezdi kimseye. Kendisini tamamen özel harekat teşkilatına adamıştı. Son üç dört yıldır onların eğitimi ile tek tek ilgilendi.

Toplumdaki olumsuz imajını sildi. Şekil olarak anlayış olarak, çengel bıyıklarını kestirdi vs. Onları babacan tavrı hoşgörüsüyle adeta toplumsallaştırdı. Onlara hep, 'görev yerinizde verilen görevi hukuk içinde icra edeceksiniz ama buraya geldiğinizde bir babasınız, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve kamu görevlilisiniz böyle hareket edip davranacaksınız' derdi. Gerçekten bir kamu görevlisi olarak vasıfları çok yüksek bir kişiydi. Böyle intihar edecek bir kişiliği yapısı ve sorunu asla yoktu. Son konuşmamızda da bende asla böyle bir imaj bırakmadı. Ve ölüm, hastalık, kaygılı, şüpheci, korku ve panik gibi en küçük imaj görmedim sohbetimiz boyunca."

Oktay'ın cenazesi Malatya'da

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın cenazesi Malatya'ya getirildi. Hava yoluyla Erhaç Havaalanı'na getirilen Behçet Oktay'ın cenazesi, Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya tarafından karşılandı. Polis memurları tarafından alınan cenaze, daha sonra kara yoluyla ailesinin yaşadığı Hekimhan ilçesine gönderildi.

Polis eskortları eşliğinde Hekimhan'a ulaştırılan cenaze, Behçet Oktay'ın babası Mehmet Oktay'ın oturduğu eve götürüldü. Türk bayrağına sarılı cenazenin eve alınması sırasında Oktay'ın yakınları fenalık geçirdi. Behçet Oktay'ın cenazesinin, yarın ilçedeki Köprülü Mehmet Paşa Camisi'nde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından, ilçe mezarlığında toprağa verileceği öğrenildi.

'Kardeşim onurlu insandı'

Bu arada, Behçet Oktay'ın ağabeyi Nezih Oktay, evin önünde toplanan vatandaşlara yaptığı konuşmada, şunları söyledi: ''Onurlu bir insandı ve onurlu insana yakışacak şekilde öldü. Bugün çevremizde yaşayan birçok onursuz insan var. Onursuz insanlar her yerde çok rahat yaşayabiliyorlar. Özel Harekat Dairesi başında 13 yıl görev yapan bir insanın mal varlığını araştırsınlar bakalım. 13 yıl başkanlık yapan bir insanın neyinin olduğunu görecekler.''

Hekimhan Belediye Başkanı Vahit Mutlu da cenazenin baba Mehmet Oktay'ın isteği üzerine bu akşam evde kalacağını, yarın saat 10.30'da evden alınarak Köprülü Mehmet Paşa Camisi'ne götürüleceğini söyledi.