Astsubaylar eşitlik ve adalet istiyor

Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu sözcüsü Ersen Gürpınar, astsubayların, meslek yaşamlarını, nöbette, tatbikatta, gece eğitiminde, evlerinden uzakta geçirdiklerini dile getirerek, astsubayları, TSK’nin tüm yükünü omuzlarında taşıyan sessiz bir toplum olarak nitelendirdi. “Hükümetlere muhtıra verme gücümüz, omuzlarımızda yıldızlarımız yok” diyen Gürpınar, astsubayların sorunlarını ve çözüm önerilerini sıraladı. Üniversite bitirdikleri halde birinci derecenin dördüncü kademesine düşmeyen tek kamu görevlisinin astsubay olduğuna dikkat çekerek, “Görev koşulları ve sorumlulukları astsubaylara kıyaslanamayacak bir çok devlet memurundan daha alt derece ve kademeden göreve başlıyoruz. Bu durum akla, mantığa, Anayasa’ya aykırıdır. Aynı süre görev yapan ayni eğitimi almış bir emekli subayla, bir emekli astsubayın maaş farkı yüzde 300’dür. Haksızlıkta bile bir insaf olmalı” dedi. Ordu’da sayısal olarak çoğunlukta oldukları halde, sosyal tesislerde astsubaylara tanınan imkanların, subaylara verilen hizmetin üçte biri bile olmadığına işaret eden Gürpınar, şöyle devam etti: “Harp okulları dört yıla çıkarılınca, lise mezunu olan emekli albayların intibakları da yeni duruma göre düzeltilmiştir. Astsubay okulları da yüksek okul seviyesine çıkarılınca çalmadık kapı bırakmadık. Ancak herhangi bir sonuç alamadık. Bir çok askeri hastanede A-B-C poliklinik hizmetleriyle subaylar lehine ayrımcılık yapılıyor. Lojman konusu ise daha da iç karartıcı. Subaylardan arta kalan lojmanları astsubaylara veriyorlar.”

Üvey evlat muamelesi...

Üçüncü ve ikinci dereceden maaş alan personelin 1-3 yıllık eksik hizmet için ömür boyu yüzde 30-40 oranında eksik maaş aldıklarına değinerek, yürürlükteki 1930’lu yıllardan kalan iç hizmet kanunu ve askeri ceza yasasının çağın gerisinde kaldığını ifade etti. Askeri yargıda savcı ve hakimin aynı kişi olmasını eleştiren Gürpınar, mesleği hukuk olmayan bir subayın hapis cezası verme yetkisinin olduğuna dikkat çekti. Askeri gazinolarda asker eşlerinin ve çocuklarının bile rütbelerinin olduğunu söyleyen Gürpınar, “Hem görevde olan astsubaylara hem de emeklilere ne yazık ki üvey evlat muamelesi yapılıyor. OYAK ve şirketlerinin üyelerinin yüzde 60’ını astsubaylar oluşturuyor. Ancak bu şirketlerin denetim ve yönetim kurullarında temsil edilmiyoruz. OYAK emeklileri, aidatlarına karşılık cüzi miktar ödeyip, kurumdan gönderiyor. Emeklilere aidat miktarı ile hisse senedi verilmeli. Bu konu AİHM’e de taşındı” dedi. Astsubayların 631sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği almaları gereken tazminatı da alamadıklarını belirten Gürpınar, devletin okuttuğu askeri personelin 15 yıllık mecburi hizmet yükümlülüğü altında olduklarını anımsattı. Gürpınar, askere okul süresince mecburi hizmet ya da belli bir tazminat karşılığında ordudan ayrılma hakkı verilmesini istedi.