Atatürk'ün izinde 85 yıl
Cumhuriyet Gazetesi 85. yılını kutluyor. İstanbul'daki kutlama Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi'nde saat 19.30'da gerçekleştirilecek. Ankara Temsilciliği'nde saat 18.00'de, İzmir'de tarihi Havagazı Fabrikası Kültür ve Sanat Merkezi'nde saat 19.30'da, Adana'da ise Güney illeri bürosunda saat 12.00'de kutlamalar yapılacak.
Cumhuriyet gazetesi 85 yıldır tüm baskılara, saldırılara, sansüre karşın laik ve demokratik çizgiden ayrılmadı.
Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’yle yaşıt Cumhuriyet gazetesi bugün yayın hayatına başlamasının 85. yılını geride bırakıyor. Adını Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği Cumhuriyet gazetesi sıkıyönetim dönemlerinde bir dizi baskıyla karşı karşıya kaldı. 12 Eylül askeri cunta döneminde geçici sürelerle birçok kez yayını durduruldu, bombalandı ve yazarları tutuklandı.
Baskılara boyun eğmeyen Cumhuriyet gazetesi bugün de Ergenekon soruşturması kapsamında kuşatılarak baskı altına alınmak isteniyor. Soruşturma kapsamında Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk “geceyarısı” operasyonlarıyla gözaltına alınarak evi arandı, Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve yazar Prof. Dr. Erol Manisalı gözaltına alınarak tutuklandılar.
7 Mayıs 1924’teki ilk baskısında, “Cumhuriyet, yalnızca Cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur” ilkesiyle laik ve demokratik çizgisinden ödün vermeden yayın hayatını sürdüren Cumhuriyet gazetesi ve yazarlarımız AKP yandaşı medya tarafından Ergenekon soruşturması süresince hedef gösterildi.
Tarihe tanıklık etti
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adını verdiği Cumhuriyet gazetesi, ilk sayısını çıkardığı 7 Mayıs 1924’ten günümüze değin geçen 85 yılda Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişmelere tanıklık etti, ülkenin toplumsal ve siyasal tarihini yansıttı. Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı, Cavit Orhan Tütengil, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok gibi Cumhuriyet’in önemli kalemleri katledilerek susturuldu, gazete birçok kez bombalı saldırılara hedef oldu.
Ancak Cumhuriyet gazetesi ilk günden bugüne değin hiç değişmeyen “Gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet yalnızca Cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkan ve yıkmaya çalışan her kuvvetle mücadele edecektir’’ yayın ilkesi ve okurlarının desteğiyle yoluna devam ediyor.
Milli mücadeleye destek
Gazeteciliğe 1900’de “Malumat” gazetesinde başlayan Yunus Nadi, 1901 yılında 2. Abdülhamit’e karşı “gizli bir derneğe girmekle” suçlanarak Midilli Kalesi’nde üç yıl hapse ve sürgün cezasına mahkûm edildi. 1908’de 2. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a gelen Yunus Nadi, İkdam ve Tasvir-i Efkâr gazetelerinde yeniden yazmaya başladı. Daha sonra İttihat ve Terakki Fırkası’nın yayımladığı “Rumeli” gazetesinde başyazar olan Nadi, İstanbul’da 1918 yılında Yeni Gün gazetesini çıkarmaya başladı. Ulusal direniş hareketini destekleyen Yeni Gün gazetesi, baskı ve zor koşullar altında çıkarılıyordu. Yunus Nadi, 2 Nisan 1920’de gizlice İstanbul’dan ayrılarak Ankara’ya geçti. Matbaa da gizlice Ankara’ya taşındı. Kurtuluş Savaşı’nı desteklemek, Mustafa Kemal’in yanında yer almak için Anadolu’ya geçen Nadi, 23 Nisan 1920’de TBMM’ye milletvekili olarak girdi. İzmir milletvekili olarak Ankara’da bulunan Nadi, Sakarya Savaşı öncesinde önlem olarak gazeteyi Yazı İşleri Müdürü Kemal Salih’e (Sel) verdiği bir talimatname ile Kayseri’ye taşıdı. Nadi, Salih’e verdiği talimatnamede Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın desteklenmesini, ama eleştiriden de kaçınmamasını istedi.
Adını Mustafa Kemal verdi
Yunus Nadi, Cumhuriyetin ilanı ve hilafetin kaldırılması devrimlerinde etkin rol alırken işgalcilerin çekildiği İstanbul’da yeni bir gazete çıkarmayı planlıyordu. Çalışmaların ardından Pembe Konak, Mustafa Kemal tarafından Cumhuriyet’e tahsis edildi. Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyetin ilanından yedi ay sonra yayın hayatına başladı. “Anadolu’da Yeni Gün” adıyla Ankara’da yayınını sürdüren gazete, Cumhuriyetin kurulması ve 7 Mayıs 1924’teki ilk baskısının ardından yayınına son verdi. Yunus Nadi’nin çıkaracağı gazetenin adını Mustafa Kemal Paşa saptamış, “Cumhuriyet olsun” demişti. Cumhuriyet’in ilk sayısında gazetenin amaçlarını ve yolunu anlatan sunuş yazısında şu ifadeler yer alıyordu:
“Cumhuriyet’in siyasi programı isminden belli olduğu gibi, onu yayımlayanların siyasi hayatları da bellidir. Cumhuriyet, Türkiye’de büyük kavgalarla elde edilmiş tarihi bir sonuçtur. Biz elde edilen bu amaç uğrunda fiilen çalışmış insanlarız. Memlekette bu muzaffer ve galip fikrin çok kuvvetli tarafları vardır. Cumhuriyet memlekete mal olmuş bir fikirdir. Biz onun temsilcisi ve koruyucusuyuz. Bu temel düşünce göz önünde tutulduktan sonra kesin olarak söyleriz ki cumhuriyet gazetesi ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet sadece Cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkan ve yıkmaya çalışan her kuvvetle mücadele edecektir. Memlekette her anlamı ile gerçek bir demokrasi kurulması için Cumhuriyet gazetesi bütün varlığı ile çalışacaktır. Memlekette halkın halk tarafından halk için idaresi bizim idealimizdir. Ve biz yalnız bu idealin esiriyiz. Başka bir kuvvetin değil.”
Nadir Nadi kurumsallaştırdı
Yunus Nadi’nin 28 Haziran 1945’te Cenevre’de yaşamını yitirmesinin ardından Cumhuriyet’i bir süreden beri yöneten Nadir Nadi, gazetenin sorumluluğunu da üstlendi. Köy Enstitüleri’nin ürünlerine, köy kökenli yazarların yazılarına 1950’lerde sayfalarını açan Cumhuriyet gazetesi, 1960’larda emekçi halkın uyanışını, çağdaş uygarlığa doğru bir adım sayarak gerekli önemi verdi. 1960’ların ortalarına kadar toplumsal bilinçlenme yolundaki yayınlarla büyük çaba harcayan Cumhuriyet gazetesi hakkında açılan davaların tümü beraatla sonuçlandı. 1968’in dünyadaki rüzgârı Türkiye’ye de ulaştı ve öğrenci istemleriyle başlayan hareket, siyasal kavgaya dönüştü.
Cumhuriyet kapatılıyor
Antiemperyalizmin damgasını vurduğu siyasal hareketler, 15-16 Haziran büyük işçi direnişleri, komünizmle mücadele adı altında gençliğin karşısına çıkarılan gerici-şeriatçı örgütlenmeler, 1970’lerin Türkiye’sinin manzarasıydı. 12 Mart 1971’de Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve üç kuvvet komutanının muhtırasının ardından sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetim ilanıyla birlikte Cumhuriyet gazetesi 10 gün kapatıldı. İlhan Selçuk ve Genel Yayın Müdürü Oktay Kurtböke tutuklandı. Kurtböke ve Selçuk beraat etti. Cumhuriyet Matbaacılık Gazetecilik TAŞ, 1971 Temmuz’undaki toplantıda yönetim kurulunu değiştirdi. Nadir Nadi gazete yönetiminden ve başyazarlığından ayrılmak zorunda kaldı. Yeni yönetimin yayın politikasını değiştirme girişimlerine okurların yanıtı, dünya basın tarihinde eşi görülmemiş bir olaya neden oldu. Cumhuriyet okurları yayın çizgisini değiştiren gazeteyi almadı. 1971 Martı’ndaki 130 binlik satış 45 bine düştü. Bunun üzerine yeniden yönetime çağrılan Nadir Nadi, 1972’de gazetenin başına geçti.
12 Eylül günleri
12 Eylül askeri darbesi binlerce genci cezaevlerine tıkarken basın üzerinde de büyük baskı ve sansür uyguladı. İlhan Selçuk’un 11 Kasım 1980 tarihli “Kemalizm İdelojisi Muz mudur?” başlıklı yazısı nedeniyle gazete 10 gün kapatıldı. 12 Kasım 1981’de gazetenin Doğu ve Güneydoğu bölgelerine girmesi 5 gün süreyle yasaklandı. 3-4 Nisan tarihleri arasında ise Ankara, Kastamonu ve Çankırı’da yasaklandı. 15 Ocak 1983’te Nadir Nadi’nin “Tuhaf Bir Tasarı” başlıklı ve Atatürkçülük adına onun kurduğu kurumları yıkanları eleştiren yazısı nedeniyle gazete 25 gün kapatıldı. 12 Eylül anayasasına, Özal’lı yıllara karşın 80’lerin ikinci yarısında yeniden filizlenen muhalefet, Cumhuriyet’in sayfalarında kendine yer buldu. İşçi eylemleri, 1990’daki büyük madenci direnişleri okura aktarıldı. Nadir Nadi’nin 1991 yılında ölümünün ardından gazeteyi yaşatmak için “Cumhuriyet Vakfı” kuruldu.
Cumhuriyet gazetesi, bütün baskı ve kuşatmalara karşın okurlarıyla bütünleşerek 2006 yılında taşındığı Şişli’deki yerinde aydınlanma mücadelesine devam ediyor, geleceğe güvenle bakıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti