Ay'da yürüyen astronotlar Adana'da

Ayda yürüyen ilk ve son astronotlar Neil Armstrong ve Gene Cernan, Apollo 13 uzay mekiğinin kumandanı Jim Lovell ve ''Günaydın Amerika'' programının eski sunucusu David Hartman, Çukurova Üniversitesinde (ÇÜ) ''Uzay Efsaneleri İmkansız Mümkündür'' konulu söyleşiye katıldı.

Ay'da yürüyen astronotlar Adana'da
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.03.2010 - 19:23

ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, ABD'nin Adana Konsolosluğu ile ortaklaşa düzenlenen, Mithat Özsan Amfisi'ndeki etkinliğin açılışında, insanlığın uzay yolculuğunu yapan astronotlara çok şey borçlu olduğunu söyledi.

Aya ilk ayak basan astronot ve daha sonraki programlarda uzaya yolculuk yapanların insanlık için büyük adım attığını ifade eden Akınoğlu, ''Bugün aramızda olan bu efsanevi isimler başarıyla yerine getirdikleri görevleri nedeniyle tüm insanlığın temsilcisi oldu'' dedi.

''Günaydın Amerika'' programının eski sunucusu David Hartman'in yönettiği söyleşide konuşan, ''ayda yürüyen ilk insan'' unvanına sahip astronot Neil Armstrong da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra önde gelen kuvvetler arasında kutuplaşma olduğunu belirtti.

O dönemlerde okyanusu geçen roket ve füzelerin varlığının bilim adamlarına fikir verdiğini ifade eden Armstrong, ''Bilim adamları, gücü nedeniyle bu tür roketlerin gerekli düzenlemeler yapılarak uzaya yolculuk için kullanılabileceğini düşündü'' diye konuştu.

Uzaya yolculuk yapılabilecek aracın hazırlanması konusundaki düşüncelerin halka açıklandığını ifade eden Armstrong, şunları söyledi:
''Daha sonra uzaya gidecek aracın yapımıyla ilgili süreç başladı. Bu süreç devam ederken uzaya kimin gönderileceği konusu gündeme geldi. Önce mahkumların gönderilebileceği fikri ortaya atıldı. Doktorlar da gönderilebilir diye düşünüldü. Sonuçta en iyi adayın pilotlar olduğu konusunda karar verildi. Çünkü kapalı alanlarda kalmaktan ve dünyayı dolaşmaktan hoşlanan kişilerdi. Geliştirilen Apollo uzay aracıyla yolculuklar yapıldı. Apollo projesinde 4 bin kişi çalıştı. Aya inişi sağlamak için herkes çok büyük özveriyle çalıştı. 1969 yazında Apollo 11, ben ve ekibimle uçuşa geçtim. Bu uçuşta yüzde 90 güvenle dünyaya dönebilirim, aya inişte başarı oranı ise yüzde 50 olabilir diye düşünmüştüm ve tarih gösterdi ki bu uçuşta başarılı olabildik, öğrendik ki insanoğlu sadece dünyaya bağlı değil, başka alternatifleri de olabilir.''

Armstrong, öğrencilerin ''aya ilk adımı atmak nasıl bir duygu'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Aya uçuş aracı tamir edilebilir bir araç. Rüzgar ve yağmur yok. Hava açık ama gökyüzü karanlık. Dünyadaki yer çekiminin 6'da 1'i orada var. O yüzden yürümek için çok zevkli bir yer ama uzay aracından inerken kullanılan merdivenlerin biraz geliştirilmesi gerekiyordu. Okuldayken uzay yolculuğuyla ilgili imkan olmadığından hayalim uçak tasarımcısı olmaktı ama hiçbir zaman uçak tasarımcısı olamadım. Hiç kimse geleceği tahmin edemez. Yaşam süresince çok büyük değişiklikle karşılaşacaksınız ve bu değişiklikler meydana geldiğinde onların bir parçası olmak isteyeceksiniz. Heyecan ve umut verici gelişmeler olacağından bunu isteyeceksiniz. Mümkün olabildiğince çok şey öğrenmeye bakın.''


Kısıtlı kaynakların kullanılabilmesi için iş birliği

Apollo 13 uzay mekiğinin kumandanı Jim Lovell de uzay yolculukları sırasında patlama olduğunu ve beklenmeyen bir durumun ortaya çıktığını söyledi.

Eve sağ salim dönmeyi istediklerini belirten Lovell, şunları kaydetti:
''Eve dönebilmek için aya inişten vazgeçmemiz gerekiyordu. Görev amacımız bu patlamayla değişti. Oksijen azlığı nedeniyle boğulma tehlikesiyle karşı karşıyaydık. Eve dönmek için aya iniş modülünü kullanmamız gerekti. Güvenli şekilde dünyaya inişimiz için tüm ekip çok başarılı ve özverili çalışma örneği gösterdi. Uzay yolculuğumun sonrasında, dünyanın güneşin etrafında dolaşan küçük bir gezegen olduğunu ve aynı zamanda dünyayı bir uzay aracı olarak düşündüm. Ve dünyada 6 milyar kişi olduğu için 6 milyar astronotun dünya için çalışıyor olduğunu hayal ettim. Aynı bizim uzay aracımızın içinde bulunduğu durum gibi dünyanın da kaynaklarının kısıtlı olduğunu ve bu yüzden hepimizin birbirimize tanıma şansı vererek kısıtlı kaynakları kullanabilmek için iş birliği yapmamız gerektiğini düşünüyorum.''


''Dünya, terk edilemeyecek kadar güzel bir yer"

Ayda yürüyen son astronot Gene Cernan da Apollo vizyonlarının öncelikle ''ayı bulabilmeyi'' öğrettiğini ifade etti. Cernan, ''Benden önce gidenler vardı. Ben ve ekibim 3 gün kaldık. Bu, ayda kalınan en uzun süreydi'' dedi.

Ayda eğlendiğini belirten Cernan, araçla 5 kilometre yol katettiklerini, dağlara gittiklerini ve pek çok deney yaptıklarını kaydetti. Kurdukları düzeneklerden 10 yıl kadar veri elde edilebildiğini bildiren Cernan, ''Apollo 17'nin misyonunu dünyadaki tüm gençlere ithaf ettik. Uzayda olmak çok farklı bir duygu. Ancak dünya, terk edilemeyecek kadar güzel bir yer. Hepinizin de böyle hissettiğini sanıyorum'' diye konuştu.

Cernan, öğrencilere ''Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Tüm gelecek sizlere bağlı'' diye seslendi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler