Bahçeli'den Erdoğan'a yanıt: Türkçülük ırkçılık değildir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Erdoğan'ın "Ben Türk'üm, Türkçü değilim. İslam, ırkçılığı reddeder. Bu metin ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir" sözlerine yanıt verdi.
<video:1132662>
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Dövizin yükselişinden fiyatları artıranlar, inince geri almazlarsa kazandıkları her lira haramdır, zıkkımdır, burunlarından gelecektir. Türkiye sosyal ve toplumsal bunalımın kıyısındadır. Tablo hepimiz için alarm ve endişe vericidir" dedi.
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişin sorunları ele aldı. Bahçeli, "Maalesef trafikte kavga, iş yerinde kavga, evde kavga, siyasette kavga hakimdir. Uzlaşmaya kulak tıkayanlar, anlaşmaya mesafe koyanlar, tokalaşmak yerine sıkılı yumruklarla pozisyon alanlar toplumsal barış ve huzura kast edenlerdir. Çatık kaşlar, asık yüzler, sinirli suretler, hoşgörü ve merhamete duyarsız zihniyetler üzülerek belirtmek isterim ki giderek yaygınlaşmakta, gittikçe kalabalıklaşmaktadır. Bu tablo hepimiz için alarm ve endişe vericidir. Kadına şiddet vakaları, cinayet haberleri, taciz ve tecavüz fiilleri adeta sıradanlaşmıştır. Türkiye sosyal ve toplumsal bunalımın kıyısındadır. Bunlar yetmiyormuş gibi hayat pahalılığı, geçim zorlukları, ekonomik sıkıntılar her insanımızı tehdit etmektedir. Konkordato ilanları sanki otomatiğe bağlanmıştır" şeklinde konuştu.
"Fabrika yakmak Türkiye’yi dinamitlemektir"
Bahçeli, son zamanlarda meydana gelen fabrika yangınlarına da değindi. "Arkası önü mutlaka aydınlatılıp araştırılması gereken fabrika yangınları büyük soru işaretlerine neden olmaktadır" diyen Bahçeli, "Nedir bu yangınlar? Nasıl yorumlanmalıdır? Böylesi bir zamanda fabrikalar niye yanar, hatta niye yakılır?" sorularını yöneltti. Bahçeli, "Hiç kimse aklımızla alay etmesin. Hiç kimse milletimizi aldatmaya kalkışmasın. Ekonomik teröre, küresel operasyonlara karşı aslanlar gibi mücadele etmiş Türkiye’nin kasten ve kundaklama yöntemleriyle istihdam meşalesini söndürmek, istikbal yürüyüşünü sekteye uğratmak, bu bahaneyle fırsatçılık ve simsarlık yapmak rezilliktir, gayri milliliğin karanlık resmidir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Fabrika yakmak, yanmasına müsaade etmek Türkiye’yi dinamitlemektir, ekonomik tetikçilere silah ve mühimmat vermektir. Yani sosyal ve ekonomik yıkıma hizmet etmektir. Türkiye ekonomisi içine çekildiği kur savaşından ağır hasar almıştır. Fakat ülke bizimdir, vatan bizimdir, devlet bizimdir, tesisler, fabrikalar, kurumlar milletimizindir, ekonomideki derin yaraları tedavi edip iyileştirmek milli bekamızın gereğidir. Türkiye ekonomisinde beliren risklerden istifadeye çalışmak, en ufak sallantıda, en küçük esintide korkakça gemiyi terk etmek millete haksızlık ve hakarettir. Peki ekonomik mağduriyet ve muhtaçlığın pençesine düşen vatandaşlarımız neyini yaksın, nelerini ateşe versin, nerelere gitsin?" diye konuştu.
"Enflasyon canavarı başını çoktan kaldırdı"
Dün açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Bahçeli, rakamları herkesin gördüğünü ifade ederek, "Bir gerçek vardır ki, enflasyon canavarı başını çoktan kaldırmıştır. Merkez Bankası bu yılın başında enflasyonu yüzde 7,9 oranında öngörmüş, daha sonra yüzde 13,4 olarak revize etmişti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamayla yıl sonu enflasyonu yüzde 23,5 olarak hedeflenmiştir. Oysaki, Yeni Ekonomik Program’da yıl sonu enflasyon oranı yüzde 20,8 düzeyinde tahmin edilmişti. Dün açıklanan Ekim ayı enflasyon oranı son 15 yılın en yüksek rakamıdır ve aylık TÜFE yüzde 2,67; yıllık bazda da yüzde 25,24 olarak gerçekleşmiştir. Gıda enflasyonu yüzde 30’a yaklaşmıştır. Anlaşılan enflasyonla mücadele kapsamında binlerce firmanın yaptığı yüzde 10’luk fiyat indirimlerinin etkisi sınırlı olmuştur. Geçen hafta ilan edilen, yıl sonuna kadar süreceği söylenen ve altı ana başlıkta düzenlenen KDV ve ÖTV indirimlerinin nasıl bir sonuca kapı aralayacağını kısa sürede görmemiz mümkündür. Dileğimiz ekonominin hareketlenmesi, piyasaların canlanması, artan maliyet baskısının, TL’deki değer kaybının süratle telafi ve tamir edilmesidir. Kaldı ki iç ve dış gelişmelerden dolayı kurdaki gerilim hafiflemekte, Türk lirası günbegün değer kazanmaktadır. Uluslararası derecelendirme şirketi Moody’s, 'vergi indirimleri Türk lirasında aşağı yönlü trendi yeniden tetikleyebilir ve hali hazırda güçlü olan enflasyonist baskıları ateşleyebilir' tespitiyle yanlı ve ısmarlanmış görüşleri bir kez daha seslendirmiştir. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar boştur, hevesleri kursaklarında kalacaktır. Kur geçişgenliğiyle birlikte vergi ve diğer fiyatlardaki indirimlerin insanımızın hayatına doğrudan doğruya yansıması akut bir ihtiyaçtır. Sormak ve öğrenmek isteriz ki, döviz artınca fiyat etiketlerini anında şişirenler, döviz gerileyince neden aynı tavır ve davranışı göstermiyorlar? Yetmez ama evet dediğimiz yüzde 10’luk fiyat indirimleri söyleyiniz bana; lütuf mudur, bağış mıdır, ihsan mıdır, ikram mıdır? Dövizdeki tansiyon azalınca yaptıkları geçici fiyat indirimlerini vatandaşlarımızın adeta gözüne sokanlar mutfaktaki feryadı, insanımızın şikayetini yüreklerinde hissedebilecek alicenaplığa sahipler midir? Dolar 7 lirayı aştığında zam butonuna gecikmeksizin basanlar, dolar gevşeyip gerilediğinde neden yaptıkları zamdan vazgeçmezler? Stokçular, karaborsacılar, ekonomik kuşatmadan nemalanmaya çalışan utanmazlar, bu millet sizi tanıyor, bu millet sizi biliyor. Haksız kazanç, yağmacılık, vurgunculuk ayıptır, ahlaksızlıktır, edepsizliktir" ifadelerini kullandı.
"İyiye iyi, kötüye de kötü demeye devam edeceğiz"
"Dövizin yükselişinden fiyatları artıranlar, inince geri almazlarsa kazandıkları her lira haramdır, zıkkımdır, burunlarından gelecektir" diyen Bahçeli, "Hem güçlü hem de suçlulara karşı milletimizin yanındayız. Vatandaşlarımız nimette en arkada, külfette en önde olmamalıdır. Bu işleyiş, bu haksız süreç mutlaka değişmeli, dönüşmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ekonomik sorunlardan siyasal çıkar devşirmeye niyet etmeyen, buna tenezzülü dahi zül addeden milli asalet ve milli ahlaka sahiptir. İyiye iyi, kötüye de kötü demeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın hakkını hukukunu savunmak, milletimize tercüman olmak en temel, en bariz, en öncelikli hedefimizdir, aynı zamanda da ertelenemez görevimizdir. Bu onurlu görevden kaçmayacağız, doğru bildiklerimizi söylemekten kralı gelse korkmayacağız, çekinmeyeceğiz. Biz Türk milleti uğruna Kerem’in arpa tarlası gibi yanmaya devam edeceğiz" dedi.
ANDIMIZ TEPKİSİ
Andımız ve Türkçülükle ilgili konuşan Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
<haber-dikey:1130319,1119197>
-Sözde uzmanlar, yarım aydınlar cehaletlerine aldanmadan ağızlarına geleni gündeme taşıyorlar. Andımız bahanesiyle ölçüsü kaçan polemikler yaşanıyor. Nerede soyu sopu karışık kişiler varsa ahkam kesiyorlar, gazetelerinde yazıyorlar. Bu zevat hele bir cevap versin. Her konuyu çözüme kavuşturdunuz da geriye sadece Türk milleti kimdir sorusuna cevap aramak mı kaldı? Nedir meseleniz? Nereye varmak emelindesiniz? Nereye ulaşmaktır derdiniz. Kırdığınız ceviz kırkı geçti.
ERDOĞAN'A YANIT
-Gönlümüz aziz şehitlerimizle yanıyor. Milliyetçi, ülkücü hareket düşman için çelik bileklidir. Biz Türklüğümüzle övünürüz. Çünkü Türk oğlu Türküz. Onur duyarız. Türküz, Türkçüyüz. Türk milleti için sadece yaşamayı değil gerekirse koşa koşa ölmesini de biliriz. Türkçülük ırkçılık değildir. Andımızın okunmasını istemek ezanın Türkçe okunmasını istemek hiç değildir.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 günce yaptığı açıklamada Danıştay'ın Andımız kararını eleştirerek şöyle konuşmuştu: "Andımız konusunda Danıştay'ın kararının ardından sosyal medyada, bazı yayın organlarında çıkanlar kararlılığımızı daha da arttırdı. İçerik itibarıyla bu metin, bu milletin kültürünü, bakışını ortaya koyan bir metin değildir. Bizim andımız İstiklal Marşı'mızdır. İstiklal Marşı'ndan daha güzel bir ant olabilir mi? Kimse Türklüğünü inkar etmiyor ki. Ben Türk'üm, Türkçü değilim. İslam, ırkçılığı reddeder. Bu metin ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir. Gazeteci kılıklı provakatörler ekranlardan kin kusmaya başladı. Kimi sözde hukukçuların, televizyonlarda Türkçe ezan zulmünü bile tekrar dillendirenler oldu." |
Bahçeli'nin konuşmasından diğer satır başları:
-Atatürk demek, 'Ne Mutlu Türküm' sözüne sadakattir. Atatürk, Türk milletinin ortak değeridir. 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyenler emin olun ki bizden değildir.
-Akdeniz bir zamanlar Türk gölüydü. Biz bunu unutmadık. Gelişmeleri soğukkanlılıkla izlememizi korkaklık sanmasınlar. Doğu Akdeniz'deki provokasyonlar Türkiye'yi pes ettiremez.
-ABD'nin Türkiye'yi meşgul ederek stratejik amaçlarını gerçekleştirmek için her yol ve yöntemi tercih ettiği açıktır
-ABD ile Türkiye arasındaki gerginlikten hiç kimse faydalı çıkmayacaktır
-Teröristlerle Kürt kökenli kardeşlerimizi bir tutmak şerefsizliktir. Kürt kardeşlerimiz canımızdır.
<haber-yatay:929586,838227>
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt