Bakan Ergin'den heykel savunması

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tartışmalara konu olan Anayasa Mahkemesi'nin yeni binası önündeki heykele yönelik DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın soru önergesini yanıtladı.

Bakan Ergin, Anayasa Mahkemesi önündeki heykelin Güzel Sanatlar eski Genel Müdürü Mehmet Özel'in sanat danışmanlığında, Anayasa Mahkemesi üyeleri Serdar Özgüldür, Serruh Kaleli ile Genel Sekreter Yardımcısı İsmet Yağcı'dan oluşan komisyonun kararıyla, heykeltıraş Arslan Başpınar'ın yaptığı ön çalışmanın seçilmesiyle inşa edildiğini bildirdi. Ergin, tartışmalara konu olan heykelle ilgili "Heykel, gözü bağlı adalet tanrıçasını değil, bir elinde terazi diğer elinde kılıç tutmak suretiyle, göğsündeki ay-yıldız ve geleneksel Anadolu kıyafeti içindeki ilk cumhuriyet kuşağı bir genç kızın şahsında gözü açık ve ufka kararlı biçimde bakan, cumhuriyetin ve hukuk devletinin temeli ve koruyucusu adaleti simgeliyor" dedi.

"Savcı ve hakimin oturma düzeni yargılamayı etkilemez"

Bakan Ergin, Kaplan'ın 'duruşma salonlarında hakim ve savcıların yan yana oturma düzeninin değiştirilip değiştirilmeyeceğine' yönelik sorusuna da yanıt verdi. Ergin, Türk ceza yargılamasında cumhuriyet savcısının klasik anlamda bir taraf olmadığını ve savunma makamıyla karşılaştırmasının yapılamayacağını söyledi. Ergin, duruşma salonlarındaki oturma düzenini "Savunmanın şüpheli ve sanığın leh ve aleyhindeki tüm delilleri araştırıp sunma yükümlülüğü bulunmaktadır. Nitekim uygulamada görülen birçok örnekte olduğu gibi kamu adına dava açan cumhuriyet savcısı yargılamanın safahatına göre sonuçta mahkumiyet kararı verilmesini talep edebildiği gibi beraat kararı verilmesini de talep edebilmektedir. Benzer yerleşim düzeninin Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde de devam ettirildiği göz önünde bulundurulduğunda, cumhuriyet savcısının duruşma salonunda bulunduğu yerin yargılamanın adil bir şekilde gerçekleştirilmesine herhangi bir etkisinin olmayacağı değerlendirilmektedir" sözleriyle savundu.
 

Telekulak sorusunu yanıtlamadı

Ergin aynı önergede yer alan telefon dinlemeleri ile ilgili Kaplan'ın "70 bin dinleme için bugüne kadar kaç mahkeme kararı verildi, kişisel bilgiler nasıl siliniyor, basına kim servis ediyor?" sorusunu ise yanıtlamadı.