Bakan Selçuk'un 'liyakatsiz atama' bahanesi: 15 Temmuz

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan, “Liyakatsiz atama” itirafı geldi. MEB bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Selçuk, 2018 yılında gerçekleştirilen mevzuata aykırı atamaları 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine bağladı.

Birgün'den Mustafa M. Bildircin'in haberine göre, Bakan Selçuk, “Türkiye 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kendisini savunmakla meşguldü. O dönemdeki atamalar o günün koşulları içerisinde yapıldı dedi.

O GÜNÜN KOŞULLARI

Selçuk, 2018-2019 yıllarında ilçe milli eğitim müdürlüğü kadrosuna atanan personelin yüzde 70’inin kadro için gerekli şartları taşımadığını anımsatan CHP ve HDP’li milletvekillerine, “15 Temmuz” savunması yaptı. Liyakatsiz atamaları doğrulayan Selçuk, "Milli eğitimde de o dönemdeki atamalarla ilgili bazı iş ve işlemler, elbette o günkü koşullar içerisinde yapıldı” diye konuştu.

Bakan Selçuk, gerekli şartları taşımamalarına karşın eğitim kadrolarına atananların, hukuki anlamdaki engeller ve “gayretleri” nedeniyle görevlerine halen devam ettiğini ifade etti. Yeni dönemde ilişkin “Liyakat konusunda daha dikkatli olmalıyız” özeleştirisinde bulunan Selçuk, “O dönemki yönetmelik neyse ona göre atanmışlar. Bu dönemki yönetmelik bunu kabul etmiyor” ifadesini kullandı.

BAKAN’DAN GARİP SAVUNMA

CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise liyakatsiz atamalara 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimini gerekçe gösteren Bakan Selçuk’a, atamaların 2018-2019 eğitim öğretim yılında yapıldığını anımsattı. Bakan Selçuk’un CHP’li Yavuzyılmaz’a “Şimdi o insanların görevi devam ediyor. Yani onlar bir yıllığına ilçe müdürü olmadılar, görevi devam ediyor. Dolayısıyla, tabii ki 2018’de olacak” yanıtını vermesi ise gülüşmelere neden oldu.

BÜTÇE HEDEFLERİ KARŞILAMAYACAK

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, eğitimde var olan sorunların gölgesinde tamamlanan bütçe görüşmelerini BirGün’e değerlendirdi. MEB bütçesinin son beş yılda her yıl yüzde 12-13 oranında azaldığına dikkat çeken Karabıyık, şunları kaydetti:

“MEB bütçesinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2014 yılında yüzde 3,19 iken 2021 yılında yüzde 2,6’ya gerilediğini görüyoruz. MEB bütçesinin merkezi bütçe içindeki payı 2015’te yüzde 13,11 iken, bu oranın yüzde 10,91’lere gerilemiş olduğu da gözümüze çarpan bir diğer gerçek. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken 2020 yılı itibarıyla yüzde 4,65’e geriledi, 2021 yılı bütçesinde ise bu payın yüzde 7,69’a çıkması öngörülüyor ancak bu artış yeterli değil. Bu bütçe, hedefleri karşılamayacak.”

YETERSİZ BÜTÇEYLE YAKALANDI

Covid-19 ile mücadele sürecinde eğitimin planlamasına yönelik sorunlar yaşandığının altını çizen Karabıyık, sözlerine şöyle devam etti:

“MEB, salgına yetersiz bir bütçe ve ihtiyaçlar tamamlanmamışken yakalanmıştır. Bu süreçte MEB’e ek bütçe verilmesi gerektiğini ifade etsek de bu gerçekleşmemiştir. Öğrencilerin yarısından çoğu EBA’ya giremedi, altı buçuk ay boşa geçirildi. Yardımcı personel ihtiyacı tam olarak karşılanmadı, halen hiç temizlik personeli olmayan okullar var. Biz CHP olarak bu konuda gönüllü olduğumuzu ifade ettik ancak Bakanlık bu talebimize olumlu bir dönüş yapmadı.”