"Başbakan, fitne ve fesat ocağına odun taşımaya başlamıştır"

CHP Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi, yazılı açıklamasında, yıllardan beri Cumhuriyet Halk Partisi ve Deniz Baykal'a yönelik her tür saldırının ve komplonun yapıldığını ve yapılmaya devam ettiğini söyledi.

Bu iddia ve iftiraların tümünün fitne ve fesat ocaklarının ürünü olduğunu, tek merkezden yönetildiğini ve asılsız çıktığını, bunun kamuoyunca da bilindiğini ileri süren Selvi, şöyle devam etti:
''Bu gerçeklere rağmen, Başbakanlık koltuğunda oturan Sayın Erdoğan'ın hukuk dışı, ahlak dışı ve insanlıkla bağdaşmayan son komplonun ortaya çıkışı ile komplonun sürdürülmesi konusunda takındığı tavır, başta CHP'liler olmak üzere vicdan sahibi, akıl ve mantığıyla düşünen herkes tarafından hayretle ve ibretle izlenmektedir. Biz o düzeye inmeyeceğiz.

Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan'ın emek ve inanç sömürüsü, hakaret ve dedikodu ile ülkenin yönetilemeyeceğini anlaması ve bu kirli oyunun tezgahlayıcılarıyla komplodan yararlanmaya çalışanların da umduklarını bulamaması dedikoducu Başbakanı çok rahatsız etmiş, giderek panikletmiş ve korkuya sevk etmiştir.
Bu korku ve paniğin sonucu olarak Sayın Başbakan elini CHP'nin içine uzatmaya çalışarak fitne ve fesat ocağına odun taşımaya başlamış, haddini aşarak CHP'lilere, CHP yönetimine akıl vermeye, yol göstermeye kalkışmıştır.

Ama şu unutulmamalıdır ki, CHP tarihi boyunca kimsenin güdümüne girmemiş, akılsız ve asılsız yönlendirmeleri elinin tersiyle itmiş ve her zaman, her koşulda en sade üyesinden Genel Başkanı'na kadar hep örgütünün kararı doğrultusunda hareket etmiştir.''

İl başkanlarının, parti üyelerinin, örgütün ve her kademedeki yöneticilerinin tarihi sorumluluğa uygun davranarak saldırılara, komplolara ''hayır'' diyeceklerinden kuşku duymadığını ifade eden Selvi, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''CHP kurultayı, tüm etik değerleri çiğneyen, elini siyasi partilerin içine sokan, dilini sorumsuzca kullanan ve gözünü yatak odalarına dikmekten de öte, CHP yönetimine de diken Sayın Erdoğan'ın niyetini kursağında bırakacak, ona 'sen kimsin' diyerek, Başbakanı ciddiyete ve sorumluluğa davet edecektir.

Böylece kurultayımız, partimiz kuruluşundan bugüne kadar, her dönem olduğu gibi, Türkiye'nin üzerinde kara bulutlar toplandıkça yerine getirdiği tarihi sorumluluğunun gereğini bir kez daha yerine getirmiş olacaktır.

Yarın toplanacak olan il başkanlarımızın da tek tek üyelerinin, belde, ilçe ve il yöneticilerinin duygu, düşünce ve kararlılığı ile hareket edeceğine ve birliğini pekiştirerek 2007 yılı Temmuzunda Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi hem Türkiye'ye hem de Cumhuriyet Halk Partisi'ne sahip çıkacağına inancım tamdır.''