Başbuğ'un avukatından açıklama (28.10.2013)
İlker Başbuğ’un avukatı, Bahtiyar Aydın’ın şehit edilmesine ilişkin suçlamaların kara propaganda olduğunu söyledi.
Ergenekon davasından müebbet hapse çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı, 1993 yılında Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şehit edilmesi olayına ilişkin Başbuğ ile ilgili iddiaların “kara propaganda” amaçlı olduğunu ifade etti. Avukat İlkay Sezer, İlker Başbuğ’un, şehit Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’a “Lice’ye git” emri vermediğini belirterek “Korgeneral Hasan Kundakçı ve o dönem tümgeneral rütbesindeki İlker Başbuğ ateş altında sıçrayarak en yakın mevzilere girmişlerdir. Bu konuda yapılan haber ve yorumlar gerçeği yansıtmayan, kasıtlı yalan söylemlere dayandırılmaktadır” dedi.
Avukat Sezer, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şehit edilmesi ve çıkan olaylarda 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın zaman aşımına bir gün kala tamamlanmasının ardından müvekkili İlker Başbuğ’un adının gündeme getirildiğine dikkat çekti. Avukat Sezer açıklamasında “Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Lice ilçesinde 22 Ekim 1993 günü meydana gelen olaylara ilişkin iddianameyi kabul etmesi, 23 Ekim 2013 gününden itibaren basında haber oldu” dedi.
Kasıtlı ve ima dolu
İlker Başbuğ’un Ağustos 1993-Ağustos 1995 tarihleri arasında Jandarma Asayiş Kolordu Komutan yardımcılığı görevinde bulunduğunu belirten Avukat Sezer “Müvekkilim Başbuğ’a yönelik kasıtlı ve ima dolu haber ve yorumlar da 25 Ekim 2013 günü bazı gazetelerde yer aldı. Kara propaganda amaçlı bu haber ve yorumlarda, Başbuğ tarafından Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’a ‘Lice’ye git’ emrinin verildiği iddia edilmekteydi” dedi.
Dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı’nın 26 Ekim 2013 günü bir gazetede yer alan söyleşisinde Lice olayına ilişkin detaylı bilgi verdiğine dikkat çeken avukat Sezer, Kundakçı’nın “Güneydoğu’da Unutulmayanlar” isimli kitabında da bu konuda bilgi olduğunu belirtti.
Operasyon kararı
Kamuoyuna Lice olayları konusunda açıklama yapmanın yararlı olduğunu düşündüklerini ifade eden Avukat Sezer, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı’nın 22 Ekim 1993 günü Lice’nin güneyinde bulunan Dibek-Yolçatı-Esenli bölgesine operasyon düzenlenmesine karar verdiğin anlattı.
Emri Başbuğ vermedi
Avukat Sezer şöyle devam etti:
“Operasyonun icra edileceği 22 Ekim 1993 günü sabahı, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ve Bölge Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı M. İhsan Batı’nın, beraberinde emir Astsubayı olduğu halde, 06.30-07.00 saatleri arasında, Diyarbakır’dan havayolu ile Lice İlçe Jandarma Birlik Komutanlığı ve Jandarma Komando Bölüğü’nün bulunduğu yere gittikleri ve orada taktik komuta yeri tesis ettikleri bilinmektedir. Kundakçı’nın konuya ilişkin verdiği cevap ve bu bilgiler İlker Başbuğ’un Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’a ‘Lice’ye git’ şeklinde bir emir vermediğini açıkça göstermektedir.”
Başından vuruldu
Avukat Sezer, Lice Jandarma Komando Bölüğü, bahçesinde tesis edilen Taktik Komuta yerinde, çatışmaları yöneten tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın saat 11.45 civarında başından yaralandığını anlatarak “Tahliye için istenilen helikopter yoğun ateş nedeniyle Komando Bölüğü’nün bahçesine inememiş, bunun üzerine Tuğg. Aydın bir Zırhlı Personel Taşıyıcı ile İç Güvenlik Taburunun bulunduğu bölgeye götürülerek, oradan helikopterle Diyarbakır Askeri Hastanesine tahliye edilebilmiştir” dedi.
Ateş altında sıçrayarak
Sezer şöyle devam etti: “22 Ekim 1993 günü Korgeneral Kundakçı ile o tarihte Tümgeneral olan İlker Başbuğ ‘Şenyayla’ bölgesinde devam eden büyük çaplı operasyonu yerinde görmek üzere o bölgeye gitmişlerdir. Muş’a geldiklerinde, Bahtiyar Aydın’ın vurulduğunu öğrenmişler ve bunun üzerine birlikte aynı helikopter ile Lice’ye intikal etmişlerdir. Helikopter, yoğun ateş nedeniyle komando bölüğünün bulunduğu yere inememiştir. Bunun üzerine, helikopter ateş altında İç Güvenlik Taburunun bulunduğu bölgeye güçlükle inmiştir. Helikopterden inen Korgeneral Kundakçı ve Başbuğ, beraberinde bulunanlar ile, ateş altında sıçrayarak en yakındaki mevzilere girmişlerdir. Bunlar 22 Ekim 1993 günü Lice’de yaşanılan olayların, haber ve yorumlarda iddia edildiği gibi bir kurgu olmasının yanlışlığını, inanılmazlığını ve akıl dışı olduğunu açıkça koymaktadır.”
Ergenekon ve Balyoz
Ergenekon ve Balyoz yargılamalarına da değinen Sezer şöyle devam etti: “Bazıları, Ergenekon ve Balyoz adı verilen davalarda verilen kararların belli bir ‘strateji’ dahilinde karalandığını ileri sürmektedir. Bu ‘strateji’nin de ‘cezalandırılanlar bölücülerle kahramanca mücadele eden vatanseverlerdir’ söylemine dayandığını iddia etmektedirler. Ergenekon ve Balyoz adı verilen davalardaki kararlara yöneltilen eleştiriler bir stratejinin uygulanması değil ‘gerçeğin’ haykırılmasıdır. Bölücü terör örgütüne karşı canı pahasına mücadele edenler, öncelikle gizli tanık ve ordudan uzaklaştırılmış kişilerin tanıklıkları ile suçlanmakta ve yargılanmaktadırlar.”
Avukat Sezer açıklamasını “Görevinin başında şehit olan ve müvekkilim İlker Başbuğ’un kahraman silah arkadaşı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı rahmetle anar, bitmeyen acıları yeniden alevlenen değerli aile bireylerinin de acılarını yürekten paylaşırız” ifadeleriyle tamamladı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke