Birinciliği satranca borçlu

Menzi, Türkiye İş Bankası Satranç Ligi müsabakaları için geldiği Konya'da, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yaklaşık 4 aydır satranç turnuvalarına katıldığını belirten Menzi, derslerine çok iyi çalışamadığını ifade etti.

Turnuvalardan döndükten sonra öğretmenlerinin yardımıyla konuları tekrarladığını ifade eden Menzi, ''Mayıs ayından sonra test çözmeye başladım. Sınav sonrası cevap anahtarından baktım. Beklediğim bir sonuçtu ama bunu belge olarak görmek çok farklı'' dedi.

Satranç sistemli çalışmayı öğretti

Sınavlara çalışamadığını ama satranç oynadığını anlatan Menzi, şunları kaydetti:

''Satranç bana sistemli çalışmayı öğretti. Satrançta yakaladığım uluslararası başarıyla ek puan alarak başarılı oldum. Satranç benim için artık bir hobi değil, profesyonel olmak istediğim bir branş. Benim için anlamı çok büyük. Kendimi her sene geliştirmeye çalışıyorum. Hedefim satrançta dünya şampiyonu olmak. Sınava girecek arkadaşlarıma sadece satranç değil, bir spor dalıyla uğraşmalarını tavsiye ediyorum. Spor onlara nasıl düşünmelerini gerektiğini öğretir''

Mersin'de yaşayan Endüstri Mühendisi Mehmet (45) ve Ziraat Mühendisi Bilge Menzi (41) çiftinin iki çocuğundan biri olan Nezihe Ezgi Menzi, geçen yıl yapılan satranç turnuvasında Avrupa 2'incisi olduğu için aldığı ek puanın ilave edilmesiyle SBS'de 507.424 puan alarak Türkiye birincisi oldu.

Türkiye ikincisi de Mersin'den

İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin girdiği Seviye Belirleme Sınavı'nda (SBS) Türkiye ikincilerinden olan Mersinli Muhammed Yusuf Efe ise çok çalışmaktan ziyade düzenli ders çalışmanın yararlı olduğuna inanıyor.

Ev hanımı anne ve esnaf babanın çocuğu olan Efe, eğitim gördüğü bir dershanede gazetecilere yaptığı açıklamada, sonuçları öğrendiğinde çok mutlu olduğunu söyledi.

3 yıl 500 puan alabilmeyi ''şans'' diye nitelendiren Efe, ''Şansıma her zaman yapabileceğim sorular denk geldi. 3 sene 500 puan almamda en büyük unsur, bildiğim ve yapabileceğim soruların denk gelmesiydi. Her zaman çok çalışmaktan ziyade düzenli ders çalışmanın yararlı olduğunu savunmuşumdur. Ne zaman, nerede ne yapmam gerektiğini biliyordum. Neye ne kadar çalışmam gerektiğini biliyordum. Benim için anahtar, çok çalışmaktan çok, düzenli çalışmaktır'' dedi.

''İkincilik beklemiyordum'' diyen Efe, şöyle konuştu:

''3 sene 500 puan aldım, birinci olmak için daha ne yapabilirdim ki? Ama ikincilik geldi. Birinciliği bekliyordum aslında. Ama bir arkadaşımız, ek puanla birinciliği elde etmiş, ikinci oldum. Onu tebrik ediyorum ama, birinciliği bekliyordum, sınavda başka ne yapabilirdim ki? Yine de mutluyum. Benim hedefim 3 sene ful yapmaktı. 3 sene de ful çektim. Yine de ben kendimi birinci olarak hissediyorum. Bana bu süreçte destek veren tüm öğretmenlerimle aileme çok teşekkür ederim. Özellikle de Fen Lisesi'nde okuyan ablam Cansu Selin, bana her zaman destek oldu.''

Anne Nurcan Efe de, oğlunun matematik alanında düzenlenen birçok organizasyona katıldığını belirterek, bu alanda oğlunun çok sayıda derecesinin olduğunu vurguladı.