Boğaziçili akademisyenlerden, Boğaziçi'ne iki yeni fakülte açılması kararına tepki
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin, AKP'li Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı eylemleri sürüyor. Bugünkü eylemde yine sırtlarını rektörlüğe dönen öğretim üyeleri, yaptıkları açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi'ne iki yeni fakülte açılması kararıyla üniversitenin iradesinin hiçe sayıldığını belirterek, “Bugün burada, yeni fakültelerle ilgili kararın iptalini ve bir kez daha atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz” dediler.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına yönelik Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin başlattığı eylem sürüyor.
Bugünkü eylemde yine sırtlarını rektörlüğe dönen öğretim üyeleri, yaptıkları açıklamada, rektör atamasının ardından Cumhurbaşkanlığı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne iki yeni fakülte açılması kararına "üniversitenin iradesi hiçe sayılmıştır" diyerek tepki gösterdiler.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“1 Ocak 2021 gece yarısı duyurulan rektör atama kararından sonra, 6 Şubat tarihinde, yine bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla üniversitemize iki yeni fakülte açılacağını öğrenmiş bulunuyoruz, 12 Eylül Askeri Rejimi’nden sonra ilk defa Boğaziçi Üniversitesi’ne dayatılan bu karar ile üniversitenin iradesi hiçe sayılmıştır. Bu anti-demokratik karar, üniversite akademik kurullarının bu yönde bir talep ve hazırlığı olmadan ve üniversite senatosunun onayı alınmaksızın verilmiştir.
Hukuk ve iletişim fakültelerinin açılma kararı kurumumuzun kamuya ilan etmiş olduğu uzun vadeli stratejik planlarında yer almamaktadır. Dahası yeni fakülte kurmak için YÖK ile üniversitemiz arasında gerkçekleşmesi gereken müzakere ve planlama süreçleri de yürütülmemiştir. Bu adımla anayasamız tarafından korunan akademik özerklik ilkesi bir kez daha açık şekilde ihlal edilmiştir. Kabul etmiyoruz!
Üniversitelerde yeni bir bölümün ya da yeni bir programın açılması dahi şeffaf müzakereleri ve hesap verilebilirlik ilkesini temel alan karar alma süreçlerini gerekli kılar. Süreçler ancak bu şekilde yürütüldüğünde evrensel kriterlere uygun bir öğrenim ve bilimsel araştıma ortamı yaratılır, sadakate değil, liyakate dayalı bir akademik kadro oluşturulabilir ve kamusal kaynakların etkin kullanılması sağlanabilir. Bu süreçlerin sağlıklı işleyebilmesinin en önemli teminatı özerklik ilkesinin kurumsallaşmasıdır. Tam da bu nedenle, beş haftadır akademik özerkliği savunuyor ve demokratik bir üniversite talep ediyoruz. Vazgeçmiyoruz!
Biz, bugün burada, yeni fakültelerle ilgili kararın iptalini ve bir kez daha atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz. Üniversitemizdeki polis ablukasının kalkmasını, tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin özgür bırakılmasını istiyoruz. Ülkemizdeki tüm üniversiteleri kapsayacak bir demokratik reform süreci çağrısını da kamuoyu önünde yineliyoruz.
Ayrıca hocamız ve meslektaşımız Prof. Ayşe Buğra’ya yapılan saldırıyı esefle karşılıyor, kınıyoruz.
KABUL ETMİYORUZ! VAZGEÇMİYORUZ!”
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği