BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) Çöktü mü?

BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) Çöktü mü?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.01.2009 - 07:21

ABD’nin petrol alanlarına dönük Ortadoğu politikalarında büyük değişiklikler beklenebilir mi? Bu konuda radikal değişikliklerin olacağını ileriye sürmek için epeyce saf olmak gerekir.

Başbakan Erdoğanın dış politika danışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, AKP hükümetlerinin dış politika stratejilerinin arka plandaki mimarı olarak kabul ediliyor. Bu nedenle söylediklerine önem veriliyor.

Davutoğlunun geçen haftalarda Le Monde gazetesinde bir söyleşisi yayımlandı. (18 Aralık 2008, Le Monde)

Davutoğlu bu söyleşide, Ocak 2009da göreve başlayacak olan ABD Başkanı Obamanın dış politikada çok taraflı bir yaklaşımsözü verdiğini belirterek, Ortadoğuda bölgesel sorunların çözümü için tüm oyuncuların kendilerini sürecin parçası hissedeceğikapsayıcı bir yaklaşım gerektiğine işaret etti.

Davutoğlu, bundan da önemli olarak Bush yönetiminin uyguladığı Büyük Ortadoğu Projesinin çöktüğünü belirtti.

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) Türkiyeyi birinci derecede ilgilendiriyor. Çünkü bu projenin en önemli ayağı, Ilımlı İslam Projesinin hayata geçirilmesidir. Ilımlı İslam Projesi, İslama yönelen Türkiyeyi tüm Ortadoğuda bir model olarak yaratmak ve din kurallarını devlet yönetiminin içine daha çok sokmak projesidir. Böyle bir proje olmadığını, bunun komplo teorisi söyleminden ileride bir anlamı olmadığını belirten yazarlar vardır. Bu nedenle bu proje nasıl ortaya çıktı, kısaca özetleyelim:

BOP nasıl \t\tbaşladı?

11 Eylül 2001de New Yorktaki Dünya Ticaret Merkezi ikiz kulelerinin yıkılışından sonra küresel terörkavramı geliştirildi. ABDye yönelik aşırı İslami terör kavramı, bu terörün Ortadoğudaki mevcudiyeti ve küresel terörün giderek yaygınlaşma iddiası, ABDnin BOP Projesini etkin bir düzeye getiriyordu.

Bu çerçevede ABDde Neo-Conadı verilen Yeni Muhafazakârların hazırladıkları Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi(The Project for the New American Century-PNAC) etkili bir biçimde uygulamaya konuluyordu. Bu proje, en başta Başkan Yardımcısı Cheney olmak üzere, eski Savunma Bakanı Rumsfeld, P. Wolfowitz, W. Bennett, Z. Khalilzad, R. Perle, Holbrooke gibi Bush yönetiminin en önemli kişileri tarafından hazırlanmıştı.

Ortadoğu haritasının yeniden çizilmesi için Irakın işgal edilmesi planları böyle başladı. Türkiyenin bu işgale destek vermesi için, öncelikle Ecevitin üçlü koalisyon hükümetinin yıkılması gerekiyordu. Bu girişim Kemal Derviş eliyle hayata geçirildi ve 2002de erken seçimlere gidilerek yeni kurulmuş olan AKPnin iktidara gelişi sağlandı.

Şunu da belirtmeliyiz ki, 2002de, bugün ondan şikâyette bulunan kimi laik sermaye ve kimi basın kuruluşları da AKPnin aktif iktidara gelişinde aktif ve etkin rol oynadılar.

Aslında BOPun en önemli stratejik uygulaması Ilımlı İslam Projesidir. Bu bağlamda ABDnin RAND kuruluşu Ilımlı İslam Demokrasi Projesiadlı bir çalışma geliştirdi.

Bu raporun yazılmasına M. Abramowitz, G. Fuller, R. Holbrooke, P. Wolfowitz gibi kimisi ABD dış politikasının, kimisi CIAnın Ortadoğu uzmanları direkt olarak katkıda bulunmuşlardır.

BOP Projesinin siyasal içerikte tanımlanması ve açık bir biçimde dünya gündemine taşınması, hemen Irak işgalinden sonra Condoleezza Riceın Washington Post gazetesinde 7 Ağustos 2003 tarihinde yayımlanan Transforming Middle East(Ortadoğunun Dönüşümü) adlı makalesiyle oldu. O sırada, henüz Bushun Milli Güvenlik Başdanışmanı olan Riceın makalesinde Fastan Afganistana kadar uzanan bölgede 22 ülkenin rejim ve sınırlarının değişeceği açıkça belirtiliyordu.

ABD dayatmaları

Bu makale Bush yönetiminin ve ABDnin dış politikada pervasız dayatma politikalarının kesin bir örneği olarak tarihte yerini alacaktır. Çünkü evrensel yasalar hiçe sayılarak, küresel egemen ABD, 22 ülkenin sınırlarının ve rejimlerinin değişeceğini bildiriyordu.

ABD dış politikasında birinci derecede etkin bir duruma gelmiş olan Riceın bu açıklaması, Washington yönetiminin hedef olarak seçtiği coğrafyaya ait kesin amaçlarını da ortaya koyuyordu.

Bu açıklamalardan sonra sözü edilen bu emperyalist politikanın somut örnekleri görülmeye başlandı.

ABDnin silahlı kuvvetler dergisinde Albay (E) Ralph Petersin önemli bir yazısı yayımlandı. Albay Peters, Daha İyi Bir Ortadoğu Nasıl Görülüradını taşıyan makalesinde, Ortadoğudaki devletlerin sınırlarının doğal olmadığını, daha adil bir yapılandırmayla sınırların değiştirilmesinin gerektiğini savunuyordu. Makaleye etkinlik kazandıran haritada ise İran, Irak, Türkiye üçgeninde yaratılan sanal bir Kürt devletinin sınırları ortaya çıkarılıyordu.

Adeta BOPun asıl hedefinin Türkiyeyi bölmek ve ayrıca Washingtonla paralel giden ve ılımlı bir İslam devleti yaratmak amaçları taşıdığı açıkça belli oluyordu.

Zaten Başbakan Erdoğan BOP Projesinin eşbaşkanı olduğunu bizzat açıklamıştır.

ABD yönetimi Irak işgalinden sonra BOP Projesine daha da etkinlik vermek için model ülke olarak Türkiyeyi seçmiştir.

Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile 28 Ocak 2004te Beyaz Sarayda yaptığı görüşmenin ardından, Türkiyenin bölgede demokratik değerlerin yerleşmesini öngören bu projeye kesin destek verdiğini ve bu projede anahtar rol oynayacağını açıklamıştı.

Dünyanın en stratejik ve karmaşık bölgesi Ortadoğuda ABD ve Batı çıkarlarını ön planda tutan bu projenin temel noktalarını kısaca özetleyelim:

1- Petrolün çıkış alanları ve geçiş yolları Batı dünyası için çok önemlidir, o nedenle Ortadoğu petrolünün temel çıkış alanları Irak, Kuveyt, S. Arabistan, Basra Körfezindeki emirlikler ve Kafkaslar denetim altına alınmalıdır.

2- Bölgede petrolün temel çıkış alanlarından birisi olan Irak işgal edilmelidir.

3- Bölgenin en güçlü ordusuna sahip olan Türkiyede siyasal iktidar denetim altına alınmalıdır. Ilımlı İslam Projesi ile Atatürkün aydınlanma devrimleri sulandırılmalı, ulusalcı diriliş önlenmelidir. (Türkiyede imam hatip liselerinin çoğalması, kamu alanında türban kavgası, TSKnin planlı bir biçimde yıpratılması, Cumhuriyet gazetesinin baskı altında tutulması, Ergenekon davası, vs. vs.) bu politikanın uygulamalarıdır.

4. Bölgede ABDnin tartışmasız desteklediği İsrail devletinin çıkarları için İsraille işbirliği yapılarak Arap olmayan yeni bir devletin yaratılması, Kuzey Iraktaki iki Kürt aşiretine olanaklar tanınması ve Kuzey Irak özerk bölge yönetiminin desteklenerek hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

Bush 8 yıldır ABD Başkanı olarak bu projeyi eksiksiz uygulamaya çalıştı. Bu projenin ciddi destekleyicilerinden Harvard Üniversitesi öğretim üyesi ve ılımlı İslam düşüncesinin önemli mimarlarından birisi olan Feldman, Ilımlı İslam Projesiyle ilgili olarak geçen haftalarda:

Türkiyenin zorlayıcı bir laik rejimi olduğundansöz etti veAtatürkün laik sisteminin bir kenara bırakılması ve İslami renklerin daha belirgin olduğu bir yapıya bürünmesi Türkiye için daha iyi olacaktır.(Milliyet 14.12.2008) dedi.

Prof. Feldman, görmeyen gözleri açacak şekilde konuşuyor, şöyle ki:

Washington genel olarak, Türkiyede ABDye sempati duyan bir hükümet olmasını ister. ABD karşıtı ve laik bir partiden çok, ABD taraftarı ve dine yönelmiş bir parti tercih edilir. Gerçek bu...

Görüleceği gibi geçen hafta vefat eden Prof. Huntingtonla başlayıp Bushun neo-conlarıyla ve Prof. Feldmanla devam eden Türkiyeye dönük Ilımlı İslam Projesi gerçektir. Kimilerinin yazdığı gibi böyle bir şey yok!” “GOP ve Ilımlı İslam saplantıdır, komplodurdiyenler gerçekleri göremiyorlar ve boşlukta kalıyorlar.

ABD’de yeni \tdurum

Başkan seçilen Obama, 20 Ocak 2009da göreve başlayacaktır.

Evet, Bush yönetimi Irakta ve Afganistanda başarılı olamadı. Ama gerçekten büyük tartışmalar yaratan BOPtan Obama vazgeçecek midir?

ABDnin petrol alanlarına dönük Ortadoğu politikalarında büyük değişiklikler beklenebilir mi? Bu konuda radikal değişikliklerin olacağını ileriye sürmek için epeyce saf olmak gerekir.

Petrolün çıkış alanlarını ve geçiş yollarını denetleme politikasında değişimler beklenmemelidir. Bu nedenle Prof. Davutoğlunun BOP politikaları çöktü açıklaması biraz iyimser ve erken bir görüştür. Ortadoğuda bir istikrar adası olan Türkiyeyi karmaşaya sürükleyen ve giderek radikal İslam dünyası için olanaklar yaratan ılımlı İslam politikalarının sürdürülüp sürdürülemeyeceğini ise bekleyip göreceğiz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler