"Büyük ağabey yakalandı" haberlerinin ardından garip olaylar yaşandı
Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu, 10'u firari 85 sanığın yargılandığı davada dönemin Terörle Mücadeleden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli, tanık olarak ifade verdi.
Dink cinayeti sırasında İstanbul'da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olan Türkeli, şu anda emekli olduğunu anlatarak, cinayet gerçekleştiğinde il dışında olduğunu ve akşam saatlerinde İstanbul'a geldiğini anlattı.
Olayın ilk başlarda faili meçhul olduğunu, sadece birtakım kamera görüntülerinden görüntüler elde edildiğini belirten Türkeli, ancak olayı gerçekleştirenlerle ilgili ilk etapta herhangi bir kimlik bilgisine ulaşmadığını kaydetti.
Elde edilen kamera görüntülerinin faydalı olabileceği gerekçesiyle basınla paylaştığını aktaran Türkeli, ertesi gün de Ogün Samast'ın babasının Trabzon'da emniyete başvurarak görüntüdeki kişinin oğlu olduğunu söylediğini aktardı.
Türkeli, Trabzon'dan aldıkları bilgiler üzerinden Samast'ın kullandığı telefon numaralarından tespit ettikleri adreslere baskınlar düzenlediklerini, şüphelinin fotoğrafları üzerinden havalimanı ve otogarlara giden ekiplerinin çalışma yaptığını kaydetti.
Yapılan araştırmada Samast'ın eşkaline uyan bir kişinin Trabzon otobüsüne yer ayırttığının tespit edilmesi üzerine söz konusu otobüsün Samsun yakınlarında olduğunu belirlediklerini dile getirerek, bunun üzerine jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonla Samast'ın yakalanmasının sağlandığını ifade etti.
Türkeli, cinayetle ilgili önceden kendisine herhangi bir bilgi gelmediğini belirterek, operasyonel bir faaliyete ulaşmadan bilgi verilmesinin de gerekmediğini söyledi.
Cinayetle ilgili tahkikatın İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından
yapıldığını dile getiren Türkeli, "Ogün yakalandıktan sonra Ogün'ün en yakınındaki şahsın isminin Yasin Hayal olduğu ortaya çıktı. Sonraki süreçte Yasin'in sorgusunda 'Elazığlı Erhan' ismi geçti. 'Elazığlı Erhan yakalanıp bize getirildi. Biz de onun Erhan Tuncel olduğunu getirildikten sonra öğrendik. Elazığlı Erhan'ı, Yasin Hayal'den öğrendik. Ogün'den pek fazla bilgi almadık." dedi.
Türkeli, Erhan Tuncel'in emniyetteki mülakatında, Trabzon istihbaratının elemanı olduğunu, Dink cinayetiyle ilgili Trabzon emniyetine bütün bilgileri verdiğini ve azmettirici olmadığını söylediğini aktardı.
Kendilerinde, sorgusu sırasında geniş bilgiler veren Erhan Tuncel'in yalan söylediği kanaatinin oluştuğunu belirten Türkeli, şöyle konuştu:
"Çünkü olayda çok gariplikler vardı. Bir kere suça karışmış bir adam istihbarat elemanı yapılamaz, Mc Donalds saldırısında bombayı hazırlayıp Yasin'e veren ve kanlı pantolonunu alıp saklayan, onu eyleme yönlendiren Erhan'dı. Bu olayda da bizim çevreden aldığımız bilgilerde Yasin Hayal, Erhan'ın sözünden çıkmaz deniliyordu. Tuncel'in beyanlarında çelişkiler vardı. Yasin, Hrant hakkında çok şey bilmiyordu ama Türkçü, ulusalcı, dini hassasiyetleri yüksek gibi kendine özgü bir yapısı vardı. Onda sanki Hrant'ın söylediği Türk milletine zarar verdiği şeyi vardı. Erhan, aldığı bilgileri Trabzon istihbaratına ilettiğini söylüyor ancak yanında kalan okuldan arkadaşı Tuncay Uzundal emniyetteki ifadesinde, oradaki birtakım bilgileri, fotoğrafları, adresleri dahi internetten çıkaran Erhan Tuncel'in bunları Yasin Hayal'e verdiğini bir de 'ileride çok büyük adam olacağız, çok imkanlarımız olacak' gibi kelimeler sarf ettiğini söylediğini anlatmıştı."
- "Haberlerden sonra garip olaylar yaşandı"
Cinayetle ilgili "Büyük ağabey yakalandı" haberleri çıkmaya başladıktan sonra garip olayların yaşanmaya başladığını ifade eden Türkeli, "Basında bazı bilgiler çıkmaya başladıktan sonra İstihbarat Daire Başkanlığında, sanki İstanbul Emniyet Müdürlüğü arasında bir kavga varmış ve istihbarat başkanlığında, sanki İstanbul ekibi onlara bir komplo hazırlıyormuş gibi bir hava oluştu. İstihbarat elemanları bilgilerinin basında yer almasıyla ilgili sorumluluğun İstanbul emniyetinde olduğu düşünülerek böyle bir algı oluştu. Sonra İstanbul İstihbarat Müdürü açığa alınınca da alttaki adamlar çalışamaz hale geldi." ifadelerini kullandı.
Sonraki süreçte cinayetin işlenmesiyle ilgili teknik çalışmanın ortadan kalktığını anlatan Türkeli, "Bizim kendi ekibimizin tespit etmediği isimlerle ilgili dinleme kararı verildi. Bu kişinin ulusalcı yapılarla ilgisi kurulmaya çalışılıyordu. Bir şema verildi. Belirli isimlerin yer aldığı bir şemaydı. Benzer bir şemada Danıştay cinayeti sonrası ortaya çıkmıştı. Tabii dinlenen kişiyle ilgili çok zayıf bir irtibat tespit edildi ama bir şey çıkmadı bundan." dedi.
Türkeli, cinayet soruşturması sürecinde Trabzon'da çalışma yürüttüklerini anlatarak, bu durumdan rahatsız olan Trabzon emniyetinin kendi ekibine garip davrandığını ve "Yardımcı olmak yerine ekibimizi neredeyse kovacak" tavırlar sergilendiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, tanık beyanlarına devam etmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti