Cemal Kaşıkçı’nın yerini akıllı saati belirleyecek mi?

Reuters haber ajansı, Kaşıkçı’nın konsolosluğa girerken cep telefonuyla bağlantılı olan siyah renkli Apple marka saatinin kolunda olduğunu duyurdu. Reuters’a konuşan üst düzey bir Türk hükümet yetkilisi ile bir güvenlik yetkilisi, bağlantılı bu iki cihazın Kaşıkçı soruşturmasında kilit noktayı oluşturduğunu söyledi. 

“Konsolosluğa girdiğinde saatin üzerinde olduğunu belirledik” diyen güvenlik yetkilisi, saatten ne gibi veriler alındığının incelendiğini söyledi. “İstihbarat örgütleri, savcılık ve bir teknik ekip bunun için çalışıyor. Saat bizde değil onun için bağlantılı cihazlar üzerinden bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi. 

Teknik uzmanlar Apple Watch cihazının konum ve kalp atış hızı gibi bilgiler verebildiğini söylüyorlar. Ancak soruşturmacıların elde edebileceği bilgi saatin modeline, internete bağlı olup olmadığına ve bir iPhone cihazına senkronize olacak kadar yakın olup olmadığına bağlı. Kaşıkçı kısa sürede konsolosluktan çıkmayınca, önce belgeyi aldığını ve konsolosla görüştüğünü düşünerek umutlandığını söyleyen nişanlısı Hatice Cengiz, “Ama zaman geçip de çalışanlar konsolosluktan çıkarken (Kaşıkçı’nın) hâlâ çıkmaması üzerine panikledim” dedi.

AKTAY, REUTERS’A KONUŞTU
Cengiz saat 16:30 civarında Aktay’ı arayarak nişanlısının ortadan kaybolduğunu söyledi. Aktay Reuters’e yaptığı açıklamada, bu bilgi, üzerine derhal güvenlik ve istihbarat yetkililerini aradığını söyledi. “Elbette Cumhurbaşkanını da aradım; kendisi o anda üst düzey bir komisyon toplantısındaydı… Yarım saat içinde herkesin haberi oldu. Herkes gerekli önlemleri almaya hazırlandı. Ondan sonra da uzun bir gerilim ve bekleme süresi başladı.”

İki Türk güvenlik kaynağı Reuters’a, güvenlik kameralarının Kaşıkçı’nın binaya girişini gösterdiğini ancak her iki kapıdan da çıkışının görülmediğini söyledi. Kaynaklar, Kaşıkçı’nın binaya girdiği aynı saatlerde, bazıları özel bazıları da ticari uçuşlarla Riyad’dan İstanbul’a gelmiş olan 15 Suudi uyruklu kişinin de konsolosluğa geldiğini söylediler. Kaynaklara göre bu kişiler “bir süre sonra” iki araçla binadan ayrılıp havalimanına gittiler. Aynı zamanda çıkan bir üçüncü araç ise ters yöne gitti. Güvenlik güçleri yol üstündeki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceleyerek bu aracın nereye gittiğini bulmaya çalışıyorlar.

Konsolosluk, 15 kişi ve kullanılan araçlarla ilgili soruları Suudi Arabistan’daki makamlara yönlendirdiler ancak buradan da bir açıklama gelmedi. Türk güvenlik kaynaklarından biri, “Çok esrarengiz bir durum. Diplomatlar özel uçaklarla geliyorlar, Türkiye’de birkaç saat kalıyorlar ve ayrılıyorlar. Diplomatik dokunulmazlıkları olduğu için güvenlikten geçmeleri de çok kolay” dedi.

Internet üzerinden uçuşları izleme sistemi olan Flight Tracker verilerine göre bu kişilerden dokuzunu 2 Ekim sabaha karşı İstanbul’a getiren uçak, Sky Prime Aviation Services adlı bir şirkete ait. Bir şirket yetkilisi 2 Ekim tarihinde kullanılan uçağın kendilerine ait olduğunu doğruladı ancak başka bilgi vermedi. Yetkili şirketin Suudi Arabistan’da kayıtlı bir özel şirkete bağlı olduğunu söyledi. İki sektör kaynağı ise söz konusu şirketin Suudi hükümetinin malı olduğunu belirttiler. Bu konudaki sorulara Suudi hükümetinden yanıt gelmedi.

İNGİLİZ İSTİHBARATI: UYUŞTURUCU VERİLDİ

Türk güvenlik yetkilisi, diğer altı kişinin ticari uçaklarla İstanbul’a geldiğini söyledi. 15 kişi, konsolosluğa yakın olan Mövenpick ve Wyndham otellerine giriş yaptılar ancak buralarda çok kısa süre kaldılar. İki otel de bu konuda bilgi vermedi. Suudi Arabistan üzerinde, kayıp vatandaşlarının nerede bulunduğu konusunda baskı artarken, İstanbul’daki Suudi yetkililer 6 Ekim’de konsolosluk binasını gezdirdikleri bir Reuters gazetecisine dolap kapaklarını açarak içlerini gösterdiler ve kadınlar tuvaletine de bakabileceğini söylediler.

Bundan birkaç saat sonra Türk yetkililer Kaşıkçı’nın öldürülmüş olduğuna inandıklarını açıkladılar. Reuters’e bilgi veren bir Suudi kaynak, İngiliz istihbaratının Kaşıkçı’ya konsoloslukta aşırı dozda uyuşturucu verildiğini düşündüğünü ve bu bilginin bir İngiliz istihbarat kaynağından geldiğini söyledi. Bu bilgi konusunda bir Suudi yetkili, “(Kaşıkçı’nın) öldüğü doğru değil” dedi.