Çetin Acar: FETÖ’cüler 3 bin kişilik fuhuş ordusu kurmuş
FETÖ davası kapsamında tanık olarak ifadesi dinlenilen cemaatin eski eğitimcilerinden Çetin Acar, 15 Temmuz darbe girişiminde rol oynayan 80 civarında generalin "FETÖ’nün kaset şantajıyla" darbe girişimine karıştığını öne sürdü.
FETÖ çatı davası kapsamında tanık olarak ifadesi dinlenilen Çetin Acar, 15 Temmuz darbe girişiminde rol oynayan 80 civarında generalin "kaset şantajıyla" darbe girişimine karıştığı iddiasında bulunarak "FETÖ’cüler 3 bin kişilik fuhuş ordusu kurmuş. Ben bunu duyduğumda ölesim geldi" dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7. celsesinde tanıklardan cemaatin eski eğitimcilerinden Çetin Acar dinlenildi.
Konuşmasına bu davayı Fetullah Gülen-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kavgası diye değerlendirmediğini söyleyen Acar, "Bu Türk milletini ortadan kaldırma, Türk ordusunu ele geçirme ve ABD ile İsrail’in oyunu olduğunu düşünüyorum. Birinci ifademde 78 sayfa ifade verdim. Arkasından birkaç ifade daha verdim. Bütün ifademin arkasındayım. Ben verdim kimsenin zorlaması ile bunu yapmadım" dedi.
Acar, orta 1’e giderken ağabeyinin yönlendirmesi ile cemaate dahil olduğunu belirterek, 1980 darbesinin olmasıyla birlikte evlerinin basıldığını ve böylelikle cemaat ile bağının kesildiğini kaydetti. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye hazırlık aşamasında tekrardan cemaat ile irtibat kurduğunu anlatan Acar, "Üniversiteyi kazanıp Hacettepe Üniversitesine geldiğimde hazır yetişmiş eleman olarak geldiğimden dolayı doğrudan bana ’askeri hizmetler’ görevi verildi. Ben bu örgütün 1986 yılında üniversiteye başladığım günden bu yana Fetullahçı Terör Örgütü’nün askeri görevini üstlendim" diye konuştu.
"CEMAAT ASKERİ OKUL SINAV SORULARINI BANA VERDİ"
Askeri okul sınav sorularının cemaat tarafından kendisine ulaştırıldığını öne süren Acar, "Sınav soruları bana geldi, gösterildi. Gençliğime verin soruları kullandık. Benim öğrencilikte ikinci yılım. Fen lisesi soruları bize geldi. Ben gelen soruları şuanda deniz kuvvetlerinde yarbay rütbesinde olan B. T.'ye ve, karacı olduğunu bildiğim O. K.'ye verdim. O gün fen lisesi soruları geldi, ben bunların her ikisine verdim. Abiliğim dönemimde benim kod adım ’Ammar’dı. İsmin söylenmesi sıkıntı olunca örgüt bana ’Yıldırım’ kod adını verdi.
Beni Çetin Acar diye bilmezler. Son dönemlerde ’Yıldırım’ olarak bilirlerdi. Daha sonra K. A. ile samimi oldum. Beraber gezdiğim dönemlerde o tarihlerde Milli Eğitim Bakanlığının soru hazırlama fen lisesi komisyonu idarecisi L. Ç. isimli arkadaşı ile birlikte soruları ele geçirip örgüte verdiğini söyledi. Ben 2009’da bunlar tarafından atıldım. 2002-2009 yılları arasında K. A. ile birlikteydim. K. A., o zamanlarda Türkiye imamı olan M. Ö. ve ekibine karşı başka şeyler düşünüyordu.
Ben de o zamanlar Fetullah Gülen’i masum, M. Ö. ve ekibini hain bilip onların aleyhine yazı yazıyordum. Daha sonra ben Fetullah Gülen’in hain olduğunu öğrendim. Mavi Marmara olayı olduğunda Fetullah Gülen hakkındaki düşüncelerim bardağın taştığı noktadır " diye konuştu.
Tutuklu sanıklara doğru dönüp seslenen Acar, "Ben burada yeminlen söylüyorum. Eğer ben yazdığım ifadelerde yalan söylüyorsam kafirliği kabul ediyorum. Siz de var mısınız inkar etmeye? Ben Müslümanlığımı, ahiretimi ortaya koyuyorum" dedi.
"GÜLEN, SENİN YILDIZINI GELECEKTE BEN TAKACAĞIM’ DEDİ"
Acar, "Askeriyeden atılan M. Ç. önce askeri lise harp okulu örgütlenmesi, daha sonra mezun olan subayların abiliğini yapmıştır. Fetullah Gülen’in TSK’ya soktuğu en kritik isim M. Ç. . M.Ç’in babasının evinde ilk yıldız takma töreni yapıldığında, Gülen ilk yıldız taktığında askeriyeden atıldığı için M.Ç. hüzünlendi.
Fethullah Gülen, M.Ç.'ye’e ’Senin yıldızını gelecekte ben takacağım’ dedi. Allah’a şükür takamayacak. Geçti o günler" ifadelerini kullandı.
"ASKERİ HİZMET ÖRGÜTÜN EN KRİTİK MAHREM GÖREVİ"
Cemaatin "en önemli hizmetini" yaptığını dile getiren Acar, "askeri hizmetin" örgütün en kritik mahrem görevi olduğunu vurguladı. Yaklaşık 10 kişiyi askeriyenin içine soktuğunu söyleyen Acar şöyle devam etti:
"Bunlar şimdi binbaşı, albay seviyesinde. Bunlardan bir tanesi ’Önder Avcı’ diye bir arkadaş. Kendisi ODTÜ matematikte okuyordu. Üniversiteyi Türkiye’de ellinci olarak kazanmıştır. İlhan İşbilen iyi bilir onu. Bu arkadaş çok zeki olduğu için bunu gören kişiler Fetullah Gülen’e haber göndermişler, ’böyle bir eleman bulduk’ demişler. Gülen bu kişiye ’Sadık’ ismini kendi verdi. Gülen’in emri ile ODTÜ matematik yazdı. O arkadaşın 7 numara gözlüğü vardı.
GATA’da onun yerine şerefsizlik yaptım ben girdim göz muayenesine ve bu şekilde kazandı okulu. Bu arkadaş tıp okusaydı, mühendislik okusaydı hem Türkiye adına hem vatanımıza, milletimiz adına önemli işler yapabilirdi. Belki şimdi ihraç edildi. Fetullah Gülen deccalı yavalara ateş soktu. Önder Avcı, deniz kuvvetlerine öğretmen subay olarak girdi, deniz lisesinin hocalarından oldu. Ben 10 civarında asker yetiştirdim.
Huzurunuzda onlardan özür diliyorum. Gülen herkesi kandırdığı gibi beni de kandırdı. Fethullah Gülen ile mücadelede ben zirveysem 10 tane eleman sokmada da ben zirveydim. Mahrem imamlığında küçüklüğünden talebeyi alıp askeri okula sokma bir yada iki tanedir. Üçü geçmek zordur. Ben 10 tane eleman sokmakla zirveydim. Milletimden özür diliyorum. Cezam neyse çekmeye hazırım."
"FETULLAH GÜLEN İSHAK ALANTON’UN EMRİNDEDİR"
Acar, "Kazım Gülek barondur. Baron, derin devlet üyesidir. Derin devletin millisi de var, şerri de var. Fetullah Gülen, İshak Alaton’un emrindedir. Gülen, Üzeyir Garih’ten de emir almıştır. İshak Alaton ve Üzeyir Garih derin devlet baronu. İshak Alaton, 12 Eylül darbesi dahil bütün sol hareketlerin bir numarası. Hepsi ondan emir alıyor. Üzeyir Garih’in görevi bütün sağ hareketler.
Bütün sağ hareketler Üzeyir Garih’ten sorumlu. İshak Alaton, Fetullah Gülen’e abilik yapmıştır. Kemalettin Özdemir, Amerika’da Fetullah Gülen’e oturum alma meselesinde Ahmet Kara ve Ekrem Dumanlı ile birlikte 30’un üzerinde ziyaret yapıyor. Gülen’e oturma izni verilsin diye. Bunların hepsi bana anlatıldı" ifadelerini kullandı.
Gülen’e dava açan dönemin DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel’e komplo kurulduğunu anlatan Acar, şöyle devam etti:
"Bunu bilipte gerçekleri saklayan Abdülkadir Aksoy Allah’a hesap veremez. Nuh Mete Yüksel’in davasını takip ederken, Kazım Avcı ile birlikte et alır Abdülkadir Aksoy’un çiftliğine giderdik. Orhan Erdemli de gelirdi. Ben epeydir görmediğim birini gördüm. Kemalettin Özdemir oradaydı. Geldiğinde Nuh Mete Yüksel ile alakalı bir CD getirmişti ve bunların yüzü gülmüştü. Benim de yüzüm gülmüştü. Çağdaş Yaşamı Destekleme ile alakalı olarak da Kemalettin Özdemir’in komiserleri gizli çekim çekmişler, Işık TV’de bu yayınlandı. Abdülkadir Aksoy’un yüzü gülmeye başladı. Ankara’ya geldiğimden beri 2 tane kullandığım telefon var. İkisi de benim üzerime değil örgütün telefonudur. Kazım Avcı’nın da kullandığı telefon kendi üstüne değildir.
Abdülkadir Aksoy’un benim dönemimde kullandığı telefon var. Teknik olarak HTS kayıtlarından mümkünse bakılsın. Kazım Avcı ve Gülen ailesi bana ailenin temsilcisi olarak mahkemeye katılmam için görev verdiler. O günkü hakim kararında ’5 yıl aynı suçu işlememek üzere beraatına’ dedi ben de dışarı çıktım Kazım Avcı’yı aradım abi beraat etti hoca efendi diye müjde verdim. Vermez olaydım. Benim telefon HTS kayıtlarımda Kazım Avcı ile birlikte havayolundaki Abdülkadir Aksoy’un çiftliğine gitmem hepsi çıkar. Nuh Mete Yüksel’in davasında Gülen şu haberi yolluyordu; ’Allah ve Resulü yargılanıyordu o davada’ dedi Gülen. Burada ne Allah yargılanıyor ne Resulü yargılanıyor. Burada Siyonizm ve Amerika’ya köpeklik yapanlar yargılanıyor."
"15 TEMMUZ’DA DARBEYE ADAM YETİŞTİRİYORMUŞUZ BİZ"
Acar, "Gülen, ’bin tane doktoru bir tane teğmene değiştirmem’ diyor. Kemalettin Özdemir Ankara imamı olarak mahrem hizmetler imamlarıyla toplantı yaptı Dikimevi tarafındaki bir yurtta. Kemalettin Özdemir orada bize, ’Öyle mübarek öyle güzel iş yapıyorsunuz ki bilemezsiniz. Bir göreviniz var dünyadan cennete adam taşıyorsunuz’ diyordu. Ne güzel işi 15 Temmuz’da darbeye adam yetiştiriyormuşuz biz. Bu gazı alan Çetin Acar sınav sorularını verdi. Yanılmışım cezam neyse verilsin. Bana ’gizli tanık’ diyorlar. Ben gizli tanık değilim" diye konuştu.
Acar, askeri sınav sorularının bazen geldiğini bazen de gelmediğini anlatarak, "O tarihlerde dershanelerde tek sınav olurdu. İnternet falan olmadığından gazeteden ilanını yaparlardı. Benim en son imamım Selçuk isimli birisiydi. Selçuk’tan aldım ben soruları ve talebelerime verdim" dedi.
1980 darbesinin ardından "FETÖ'ye üye askerlerden" çok az kısmının atıldığını söyleyen Acar, "Gizli kalanlar 15 Temmuz’da albay rütbesinde darbe yaptılar. Örnek olarak Özel Kuvvetler İstihbarat Müdürü Kurmay Albay Fırat Karakuş. Genelkurmay Başkanı darbe gecesi için verdiği ifadede korkunç bir kişinin kapının önünde olduğunu söylemişti. İşte o kişi Fırat Karakuş’tur. 15 Temmuz’da Genelkurmay Başkanını tutuklamaya gitmiştir" dedi.
"FETÖ’CÜLER 3 BİN KİŞİLİK FUHUŞ ORDUSU KURMUŞ"
15 Temmuz darbesi itibariyle çok sayıda generalin tutuklu olduğunu ifade eden Acar, "Bunların 80 civarının FETÖ’cü olduğuna inanmıyorum. Bunların bir kısmı ’kız görüntüsüyle’ tehdit ve şantajla kumpasa sokulan insanlar. FETÖ’cüler 3 bin kişilik fuhuş ordusu kurmuş. Ben bunu duyduğumda ölesim geldi. Bunların bin civarı Gülen evlerinde kalanlar. Bunlar bakanların, milletvekillerinin, generallerin koynuna sokuluyordu ve kayıt altına alınıyordu. Bunların arkasındaki de eski Emniyet Terörle Mücadele Başkanı Cihangir Çelik’tir. Bunun kullandığı ’Zehra’ isminde bir ’fahişe imamı’ vardır. Okumaya gelen bin civarında kişi Gülen’in evinde fahişe olarak kullanılıyor" iddiasında bulundu.
"BARONLAR FETÖ’CÜLERE SINAV SORULARINI VERDİ"
Acar, "FETÖ’cülerin sınav sorularını çalmadığını, bunlara soruları ’baronların’ verdiğini" öne sürerek, "1980’den sonra bu sorular nasıl geldi. İshak Alaton’un derin devleti bunlara soru verdi 15 Temmuz’da kullanmak için. ’Sünni ordu’ yetiştirmek için benim gibileri de kullandılar bunlar.
1995-2000’e kadar bir gücü olduğuna inanmıyorum. 2000’den sonra ÖSYM’deki elemanları verdi. Buna sadece sınavdan ibaret bakmayın. Bunun mülakatı var, sağlık kontrolü var.
Bu yüzden GATA’ya eleman soktular. M. A. şuanda kurmay yarbay. Bu çocuk İstanbul’daki Kuleli’nin sağlığında kaybetti. Yanıma geldi üzgün. Çokta severdim kendisini. M. A. Ankara’ya git dedim ben pazartesi geleceğim. Pazartesi geldim GATA’yı aldattım. Patates mühürle bu çocuk iki hastaneden geçti ve şimdi kurmay yarbay. Sadece soru vermek diye değerlendirmeyin bunu. Mülakat ve sağlıkta da oyun oynadık" ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza