Cevap ve Düzeltme

CUMHURİYET GAZETESİ VE YAZARLARINDAN SELİN ONGUN’ UN SN. MUSTAFA VARANK’I HEDEF ALAN GERÇEK DIŞI VE HAKARET NİTELİĞİNDEKİ YAZISINA CEVABIMIZDIR

Yayınlanma: 22.07.2016 - 03:37
Abone Ol google-news

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Selin Ongun’un kaleme aldığı “ERDOĞAN’IN ARKASINDAKİ ŞEBEKE” başlıklı Ahmet Sever ile yapılmış olan röportajı içeren yazı gazetenin 09.05.2016 tarihli nüshasında yayınlanmış olup, içeriğinde Müvekkilimi hedef alan gerçek dışı iftira niteliğinde iddialara yer verilmiştir, Cumhuriyet gazetesi ve yazarları bir süredir Müvekkilimi hedef alan yazılarla gerçeğe aykırı olarak sözde Müvekkilim Sn. Mustafa Varank’ın algı yönetimi amacıyla kamuoyunu yönlendirdiğini iddia etmektedir. Uzun zamandır bu türden iddialara sayfalarında yer veren Cumhuriyet gazetesi konuyla ilgili göndermiş olduğumuz tekzip metinleri mahkeme kararı ile yayınlamak zorunda kalmış olmasına rağmen Müvekkilimle ilgili aynı amaca matuf iftira niteliğindeki iddialarını yayınlayarak bu hukuk dışı ve basın meslek ilkelerini açıkça ihlal anlamına gelen yayıncılık politikasını sürdürmektedir.

Yalan ve iftarının şahsıyla bütünleşmiş olduğu Ahmet Sever’in nefret söyleminden başka hiçbir sözü olmayan Cumhuriyet Gazetesiyle gündeme gelmiş olması tarafımızca tesadüf olarak görülmemiştir. Her iki iftiracıda aynı amaca hizmet etmektedir.

Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni ve yazarları son zamanlarda sürdürdüğü bu yayın politikası nedeniyle, casusluk, devletin gizli bilgilerini temin ve açıklama, terör örgütleriyle iş birliği yapma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, dini değerleri aşağılama, hakaret, iftira suçlarını işlemeleri sebebiyle bağımsız Türk mahkemelerince cezalandırılmışlardır.

TC.’nin 11. Cumhurbaşkanının eski danışmanı Ahmet Sever’in Müvekkilimi hedef alarak gündeme getirmiş olduğu iddiaların aslı bulunmamakta ve hiçbir belgeye de dayanmamaktadır.

Müvekkilime yöneltilen, kesinlikle yalan ve iftira niteliğinde olan bu iddiaların belirli bir amaca matuf olduğu Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış olmasıyla ispatlanmaktadır, Ahmet Sever’ in röportaj vermek için Cumhuriyet gazetesini niçin tercih ettiği böylelikle anlaşılmaktadır. Nitekim, söz konusu gazete Müvekkilim aleyhine her türlü yalan, iftira, linç, şantaj, tehtit, hakaret içerikli iddiaları yayınlamaya açıktır.

Cumhuriyet Gazetesinin çamur at izi kalsın stratejisine uygun olarak, kin ve nefret söylemleriyle sürdürmekte olduğu yayın anlayışı basın ve ifade özgürlüğü korumasından yararlanamayacaktır. Zira basın özgürlüğü korumasından yararlanmanın öncelikli kriteri en azından görünür gerçekliğe uygunluktur.

Fakat Cumhuriyet Gazetesinin yalnızca Ahmet Sever’in gündeme getirmiş olduğu ve hiç bir somut gerçekliğe dayanmayan bu iddiaları kaynak edinerek yayın yapması AİHM kararlarında da belirtildiği üzere tam anlamıyla ‘basiretsiz gazetecilik’ örneğidir.

Basın ahlakını gözeterek kamuoyunu aydınlatma noktasında bir kaygısı bulunmayan gazete tıpkı daha önceki gerçek dışı yazıları nedeniyle tarafımızca gönderilmiş olan tekzip metinlerini mahkeme kararları mecburiyetiyle usule uygun olmasa da yayınlamış olduğu gibi, bu gerçek dışı iddiaları nedeniyle de Müvekkili hedef alan 09.05.2016 tarihli yazının neden olduğu kişilik hakları ihlalini cevap/düzeltme metnini yayınlayarak gidermelidir.

İfade ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak yayın yapan basın organları kamuoyunu, ortaya attıkları iddialarla yönlendirebilmekte ve bu anlamda hedef aldıkları kişilerin itibarlılarına zarar verebilmektedirler.

Gazete ile televizyonların propaganda ve algı yönetiminin en etkili enstrümanlarından olduğu gerçeği yadsınamaz.

Bu anlamda asıl propagandanın ve kamuoyu üzerindeki asıl algı yönetiminin Cumhuriyet Gazetesi’nde sistematik olarak yayınlanan yazılar ile Müvekkilim Sn. Mustafa Varank’a karşı başlatıldığı görülmüştür.

Tetikçi gazete ve Ahmet Sever’in Müvekkilime yöneltmiş olduğu bu iftiralar nedeniyle hak arayışımız ilan ile kalmayacak hukuk çerçevesinde, yargı önünde hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde hesabı da sorulacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.

Sn. MUSTAFA VARANK Vekili Av. AHMET ÖZEL

 

CEVAP VE DÜZELTMEYE CEVABIMIZ

5187 sayılı Basın Yasası’nın 14. maddesi kişilere cevap ve düzeltme hakkı tanırken cevap ve düzeltme metninin suç unsuru içermemesini, kişilerin hukuken korunan menfaatlarına aykırı olmamasını şart koşmuştur. Yayımladığımız cevap metnini kaleme alan avukat ve metnin yayımlanmasına karar veren İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği yargıcı, elbirliğiyle cevap metninde iftira niteliğinde -gerçeğe aykırı- suç teşkil eden ve kişilik haklarına saldırı niteliğindeki sözlerle dolu bir metnin gazetemizde yayımlanmasında bir sakınca görmemişlerdir. Yayımlanmasına karar verilen metnin gazetede çıkan haberle hiçbir ilgisinin olmaması bir yana; Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni ve yazarlarının cevap ve düzeltme metninde sayılan suçlar nedeniyle Türk mahkemelerince cezalandırıldığı da yalandır. Kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı olmadan sayılan suçlar nedeniyle bir cezalandırma olmadığını en iyi bilmesi gerekenler tekzibi talep eden avukat ile kararı veren yargıçtır. Bu durumu bile bile veya hiçbir araştırma yapmadan cevap ve düzeltme metninin yayımlanmasına karar veren yargıç Bekir Altun, bu yalandan, cevap ve düzeltme talep eden avukat kadar sorumludur.

Cumhuriyet gazetesinin hiçbir yazarı casusluktan mahkûm olmamıştır. Bunu Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı davada katılan vekili olarak yer alan avukat Ahmet Özel de çok iyi bilmektedir. Ama yine de yalan söylemekten ve bu nedenle gerçekte kendi üzerine yapışan/yakışan “tetikçi” sözünü Cumhuriyet gazetesine karşı kullanmaktan çekinmemektedir.

Böylesine düşük düzeyde ve gerçeklerle ilgisi olmayan bir metni okurlarımızla muhatap etmenin sorumluğu gazetemizde değil, metni elbirliğiyle hukuka aykırı olarak yayımlatan kişilerdedir. Siyasi ve hukuki vicdan çerçevesinde değerlendirilemeyecek bu metni, ağır para cezaları ödemek zorunda kalmamak için yayımlıyoruz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler