CHP'de 'Dersim' bölünmesi

CHP'de 'Dersim' bölünmesi

14.11.2014 13:18:00
Güncellenme:
Haber Merkezi
Takip Et:
CHP'de 'Dersim' bölünmesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 'Dersim Katliamı' nedeniyle CHP adına özür dilediğini söyledi. Tanrıkulu'nun bu açıklamasına CHP'li vekiller arasında farklı yorumlara sebep oldu...

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Dersim özrü’nün ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da özür diledi. Tanrıkulu’nun “Genel başkanımın bilgisi dahilinde buraya geldim, CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Dersim'de acı duyan herkesten bin kere özür diliyorum" şeklindeki sözleri CHP içinde iki farklı yoruma neden oldu.

“Dersim özrü” için CHP’den yapılan yorumlar şöyle:

CHP'li Dilek Yılmaz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Dersim olayları üzerinden Atatürk'e, Cumhuriyet'e ve CHP'ye saldırıların yoğunlaştığını belirterek, bunları şiddetle kınadıklarını ve kabul etmediklerini söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Dersim olayları için "zulümdür, modern Kerbela'dır, CHP özür dilemelidir" dediğini ifade eden Yılmaz, "Bunu asla kabul etmiyoruz. Ancak Davutoğlu'nun asıl bahsetmesi gereken ve çağımızın Kerbelası olan şeyler, Maraş ve Çorum'da yaşanan katliamlardır. Bu katliam henüz hafızamızdan silinmemiştir. Sivas'ta sadece Alevi olduğu için yakılan insanlara yönelik saldırılar asla AKP iktidarı tarafından kınanmamıştır. Davutoğlu'nun ne kadar iki yüzlü tavır içine girdiğini dikkatinize sunmak istiyorum" ifadelerini kullandı. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Dersim özrü’nün ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da özür diledi. Tanrıkulu’nun “Genel başkanımın bilgisi dahilinde buraya geldim, CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Dersim'de acı duyan herkesten bin kere özür diliyorum" şeklindeki sözleri CHP içinde iki farklı yoruma neden oldu.

Eski CHP Milletvekili Şahin Mengü "Sezgin Tanrıkulu sen hangi hakla CHP adına özür dileyemezsin. Sen kimsin şerefsiz" şeklinde tepki gösterirken, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, "Dersim Katliamı için bir parlamento özrü gerekiyor. Meclis özründen sonra ise bir 'Dersim Kanunu' ile çözülebilir" değerlendirmesinde bulundu.

“Dersim özrü” için CHP’den yapılan yorumlar şöyle:

Veli Ağbaba: CHP, ailesi katledilen bir Dersimliyi genel başkan yaptı

Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bu parti, Dersimde ailesi katledilen birini genel başkanı yaptı. Dersimle hesaplaştı ve yüzleşti. Mağdur olan bir çocuğunu getirdi ve genel başkan yaptı” dedi. “Bunların döneminde Dersimli olmak suç” diyen Ağbaba, “Onlar mezhepsel ayrımcılık yapıyor. Meydanlarda Dersimliyi yuhalatıyor. Mesela, Dersimli bir vali var mı? Emniyet Müdürü var mı? Onları da bir kenara koyalım bir çöpçü var mı?" ifadelerini kullandı.

Engin Altay: Özür dilemek CHP'nin değil devletin işi

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Sezgin Tanrıkulu’nun insani perspektiften özür dilediğini düşündüğünü belirtti. Altay'ın değerlendirmesi şöyle:

"Özür dilemek CHP’nin işi değildir. CHP’ye özür dilemek düşmez. Özür dileyecekse Türkiye Cumhuriyeti devleti dileyebilir. Türkiye Cumhuriyeti dönemidir bu. O günün içinde Celal Bayar vardır. Adalet Partisi Milletvekilleri vardır. Dersim, büyük bir acıdır. Keşke bu yaşanmasaydı. Ancak, bunun yaşanmış olması CHP’nin özür dilemesi anlamına gelmez. Ben Sezgin Tanrıkulu’nun insani perspektiften özür dilediğini düşünüyorum."

Birgül Ayman Güler: Tanrıkulu’nun görüşünü CHP'ye mâl etmeye çalışması çaresizliktir

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Dersim isyanının feodal düzeni korumak isteyen ağalar tarafından çıkarıldığını öne sürdü.

Güler "Dersim olaylarının gerici feodal ayaklanmalarına beylik, ağalık ve şeyhlik sistemine karşı Cumhuriyetçi cevap olduğunu söyledi ve “Dersim olayı, aşiret ağalığının gerici ayaklanması idi. Aşiret düzeninin yönetim, vergi, yargı, askerlik ayrıcalıklarını sürdürme amaçlı saldırganlığıydı. Beylik, ağalık, şeyhlik sistemine karşı verilen Cumhuriyetçi cevap, aşiretçi düzenin yerine insan ve yurttaş haklarını inşa etti. Şimdi buradan “katliam” çıkarma hevesine kapılanlar, sahte insan – hakçılığı maskesi olanlardır. Bunlar gerçekte, AKP-HDP işbirliği ile yürütülen Cumhuriyet’le hesaplaşma cephesinin ortaklarıdır” ifadelerini kullandı.

“Dersim isyanı arifesinde tapu kadastro idaresinin aşiret reislerinin elinde bulunan halka ait malların incelenmesi ve saptanmasına ilişkin hükümet önlemlerini uygulamaya başladığını” hatırlatan Güler "Feodal aşiret mülkiyetine insan hakları savunusu yaparak özür dilemek cinliğin son örneğidir” dedi.

"Sezgin Tanrıkulu’nun Genel Başkanın onayı ile söylediğini dile getirip, intikam cephesine destek veren “özür”ü geçersizdir. Sezgin Tanrıkulu böyle düşünüyorsa yönetimde işgal ettiği koltuğu bir an önce terk etmelidir" diyen Güler, gerçek CHP’nin Program ve ilkeler partisi olduğunu, kuruluş felsefesine bağlı olduğunu ifade etti. "Sezgin Tanrıkulu’nun bu sözleri genel başkanın onayı ile söylediğini ifade ederek, görüşünü CHP tüzel kişiliğine mal etmeye çalışması çaresizlik göstergesidir. Feodal aşiret düzenini destekleyen ve Cumhuriyet’in büyük yurttaşlık projesini reddeden bu görüş, mevcut parti politikasının reddi anlamına gelir. Böyle değişiklikleri partilerin genel başkanlık makamları da yapamaz. Tek yol vardır. Değişiklik önerisi en yüksek organ olan Kurultay’a getirilir; orada kabul edilirse gerçekleştirilebilir. Aksi halde yapılan şey Program’ın inkarı demektir. Programın ve ilkeleri inkar eden kimselerin parti yönetiminde bulunma hakları yoktur. Ortadaki durum açık ve ağır parti suçudur.”

 

 Atilla Kart: CHP Tunceli’nin bir evladını genel başkan yaptı

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart CHP'nin "Dersim katliamı ile yüzleştiğini" savunarak şöyle konuştu:

“CHP’nin ortak aklı, vicdanı aslında bu konuda bünyesinde yüzleşti. Bir özgüven içinde yüzleşti. Anadolunun mütevazi ailesinden, Dersimli Tuncelili bir evladını genel başkan yaparak en anlamlı yüzleşmeyi yaptı. Demokrasidir, bir özgüvendir bu. CHP’nin ortak aklının ve vicdanının kararıdır. Bu Türkiye’yi kucaklayan bir yüzleşmedir. CHP’nin ortak aklının vicdanının vermiş olduğu bu yüzleşmeyi Türkiye olarak anlayabildik mi?

Değerlendirebildik mi? Maalesef CHP’nin bu ortak aklı ve vicdanının en başta siyasi iktidarı rahatsız ettiği görülüyor. Siyasi iktidar CHP’nin bu yüzleşmesine rağmen yeni siyaset alanı yaratmak istiyor. Bu oyuna gelmemeliyiz.”

Hüseyin Aygün: Dersim için parlamento özrü gerekiyor

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Dersim için bir Meclis özrü gerektiğini” belirterek şöyle konuştu:
“2011'de Tayyip Erdoğan'ın dilediği sahte özürden sonra dün Sezgin Tanrıkulu'nun 'CHP adına bin defa özür dilerim' lafı, içten ve çağımıza yakışan bir Dersim özrünün konjonktürel, partiler çekişmesine bağlı değil, parlamentoda gerçekleşecek bir 'devlet özrü' olması ihtiyacını yeniden ortaya koydu, Dersim Katliamı, meclis özründen sonra ise bir 'Dersim Kanunu' ile çözülebilir, o kanunu mutlak Dersim halkı yazacak..”

Haluk Koç: 'Dersim ağıtlarını bırak, Sivas'a, Uludere'ye bak'

 

CHP'den Tanrıkulu'nun 'Dersim özrü' için ilk açıklama

 

Onur Öymen: 'Kılıçdaroğlu kınamazsa, Atatürk'ün koltuğunda oturmayı sürdüremez'

 

CHP'de Dersim tartışması: Özür mözür dilemiyorum

 

CHP'de 'Dersim Katliamı' tartışması