CHP'li Barut: 'Döviz kuru sayaç gibi her saniye artıyor...'
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Döviz kuru sayaç gibi her saniye artarken maliyetler çiftçinin belini büküyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez ekim alanları 20 milyon hektarın altına düştü. Çiftçi halinden memnunsa neden üretimden uzaklaşıp ekimden vazgeçiyor?" dedi.
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Son 2 yılda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde tarımdaki gayrisafi milli hasılamız yüzde 45 artarak 189 milyardan 276 milyar liraya çıktı" diyen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye sert tepki gösterdi.
Meclis'te CHP Grubu adına söz alan Barut, tarımda üretim, borç ve ithalat verilerini paylaşarak, "2002 yılında 4.5 milyar lira olan çiftçi borcu 40 kat artarak 180 milyar lirayı aştı. Tarım Kanunu'na göre çiftçinin hükümetten 176 milyar lira alacağı var.
Tarım ve hayvancılık dış ticaretinde Türkiye 27 milyar lira açık verdi. Döviz kuru sayaç gibi her saniye artarken maliyetler çiftçinin belini büküyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez ekim alanları 20 milyon hektarın altına düştü. Çiftçi halinden memnunsa neden üretimden uzaklaşıp ekimden vazgeçiyor?" dedi.
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Son 2 yılda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde tarımdaki gayrisafi milli hasılamız yüzde 45 artarak 189 milyardan 276 milyar liraya çıktı" diyen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye sert tepki gösterdi.
Meclis'te CHP Grubu adına söz alan Barut, tarımda üretim, borç ve ithalat verilerini paylaşarak, "2002 yılında 4.5 milyar lira olan çiftçi borcu 40 kat artarak 180 milyar lirayı aştı. Tarım Kanunu'na göre çiftçinin hükümetten 176 milyar lira alacağı var.
Tarım ve hayvancılık dış ticaretinde Türkiye 27 milyar lira açık verdi. Döviz kuru sayaç gibi her saniye artarken maliyetler çiftçinin belini büküyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez ekim alanları 20 milyon hektarın altına düştü. Çiftçi halinden memnunsa neden üretimden uzaklaşıp ekimden vazgeçiyor?" dedi.
"6 YIL ÖNCEKİ YANLIŞA TEKRAR DÜŞÜLMESİN"
Gıda, tarım ve orman alanında yasal düzenlemelerin ele alındığı TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına kürsüye çıkan Adana Milletvekili Ayhan Barut, sınırdaş tarım arazilerinde önalım hakkının kaldırılmasına ilişkin değişikliğe karşı çıktıklarını anlattı. İktidarın "Ben yaptım, oldu" anlayışına tepki gösteren Barut, şöyle devam etti:
"Şimdi 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/İ maddesinin önalım hakkıyla ilgili ikinci fıkrası tamamen kaldırılmak isteniyor. Yine, 'Ben yaptım, oldu' anlayışı var. Söz konusu madde 2014 yılında yine bu Meclis'te bu şekilde kabul edilmişti.
CHP Milletvekilleri 2014 yılında o gün Anayasa Mahkemesine, bu yasanın ikinci fıkrasının doğru olmadığını, mülkiyet sahiplerine haksızlık yapıldığını, onlara zarar verildiğini söyleyerek itiraz etmişti ama itiraz reddedildi. Eğer altı yıl önce bu yasa doğru idiyse şimdi niye değiştiriyorsunuz ve tamamen kaldırıyorsunuz? Ya da yanlışsa bunu niye o zaman getirdiniz? Tekrar bir yanlış daha yapmayalım.
Tarım arazilerinde önalım hakkının tümüyle kaldırılması yerine bazı değişiklikler yapalım. Mesela bu arazi büyüklüklerini korumaya değer bir yasa, bunun için örneğin tapu müdürlükleri satış öncesi bir aylık, bir başvuruyla tebligat yapabilir. Bir aylık bir süre beklenir. Ya da mülk sahibi varislerden, önalım hakkı olan sınırdaşlardan muvafakat toplayarak satışı gerçekleştirebilir. Ya da vergi oranları çok yüksek olduğu için tarlaların gerçek değerleri gösterilmiyor.
Vergi oranları düşürülerek gerçek beyan üzerinden yapılabilir. Bugün bu yaptığınız değişikliklerin de ileride ceremesini çekmemek, ileride tekrar bir soruna dönüşmemesi için gelin bu madde üzerinde değişiklik yapalım. Üreticilerimizi, bu anlamda mülk sahiplerini de koruma altına alalım."
"İKTİDAR YANLIŞ ÜSTÜNE YANLIŞ YAPIYOR"
Pandemiyle birlikte tarımın ve sağlığın öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Bir ziraat mühendisiyim, ziraat mühendisi olarak demokratik kitle örgütlerinde yıllarca yöneticilikler, başkanlıklar yaptım. Tarımın ne denli önemli olduğunu o kadar çok anlattık ki. Belki de bu anlattıklarımız o zaman iyi anlaşılmıyordu. 'Nasıl olsa tarım yapılıyor, nasıl olsa üretici ekiyor, biçiyor' diye tarım doğal akışına bırakılıyordu ama bu pandemi bize tarımın çok kıymetli olduğunu bir daha gösterdi. Bu nedenle tarımın kıymetini bilmemiz gerekiyor ama maalesef bugün durum öyle değil, yanlış üzerine yanlış yapıyor iktidar" diye konuştu.
"ACI TABLO ORTADAYKEN NEDEN PEMBE GÖSTERİYORSUNUZ?"
Tarımın bu acı hali ortadayken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin geçtiğimiz günlerde Malatya'da yaptığı açıklamaları hatırlatan Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Bakan diyor ki, 'Son iki yılda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde tarımdaki gayrisafi milli hasılamız yüzde 45 artarak 189 milyardan 276 milyar liraya çıktı.' Bir başka yerde yine, 'Tarımsal hasılamız 7.5 kat artarak 275 milyar liraya çıktı' diyor. Algıyı bırakın sayın Bakan. 2002 yılında 4.5 milyar lira olan çiftçinin borcu bugün 180 milyar liraya çıkmış, 40 kat artmış.
Madem çiftçi ürettiğinden, ektiğinden kazanıyorsa son 18 yılda Çiftçi Kayıt Sistemi'ne göre çiftçi sayısı neden 2 milyon 800 binden 2 milyon 100 bine düştü, 700 bin çiftçi ekimden koparıldı? Cumhuriyet tarihinde ilk kez ekim alanları 20 milyon hektarın altına düştü. Bunu neden gizliyorsunuz? Tarımdaki bu kara tablo ortada. Neden pembe tablo gibi gösterip her şey güllük gülistanlıkmış gibi anlatılıyor? Bakan, tohumdan gübreye, ilaçtan mazota, enerjiye, her şeyin yüzde 200 ve üzerinde arttığını görmüyor mu?"
"BÜTÇEDEKİ DESTEK BU SENE DE 22 MİLYAR LİRA"
Döviz kurundaki artışla birlikte üretim maliyetlerindeki yükselişe dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Bugün dolar almış başını gidiyor, her şeyimiz dolara bağlı. Dolar aynı benzin istasyonlarındaki bir benzin pompası gibi, sayaç gibi her saniye artıyor. Şimdi 8.20'lere geldi, dolayısıyla tarımdaki tüm girdiler buna paralel pahalandı ve arttı. Tarımsal destekler geçen yıl 22 milyardı. 'Yüzde 36 artırarak' dedikleri destek 2020 bütçesinde 22 milyardı. Bugün üzülerek görüyoruz ki 2021 bütçesinde de yine destek 22 milyar lira olarak kalmış.
Oran olarak, 2006 yılından 2020 yılına geldiğimiz bu dönemde, Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre yüzde 1'den aşağı olmaması gereken, çiftçinin alması gereken destek 318 milyar. Ödenen ise 142 milyar. Çiftçinin hükümetten alacağı 176 milyar. Bu iktidar, bu bakan, çiftçiye verilmesi gereken bu hakkı bile vermiyor. Yani bizlerle, çiftçilerle, üreticilerle alay ediyorlar. 'Net bir şekilde ihracatçı konuma geldik' diyorlar ya net bir şekilde ithalatçı konuma geldik. Çünkü 2003-2019 yılları arasında 105 milyar dolar ithalat yapmışız, 27 milyar dolar açık vermişiz. Yani ihracatımız 27 milyar dolar daha aşağıda. İthalat ile ülkemiz döviz kaybına uğrarken, çiftçimiz desteklenmemiş, paramız da yabancı ülkelerin çiftçilerine gitmiştir."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama