CHP'li Eren Erdem'e 301'den dava
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem'in sarin gazı soruşturmasıyla ilgili yaptığı hukuksuzluk eleştirisi, MİT ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığ'ına müdahale olarak değerlendirildi. CHP'li Erdem, 2015 yılında yaptığı bu konuşma nedeniyle 301'den yargılanacak.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekilleri Eren Erdem ve Ali Şeker, 21 Ekim 2015 tarihinde CHP İstanbul İl Örgütü binasında bir basın toplantısı düzenlemiş, sarin gazı olayının skandal boyutlarına işaret etmişti. Bu basın toplantısı iki yıl sonra soruşturma konusu oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu'ndan Selamettin Celep'in hazırladığı iddianamede, müştekiler dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile MİT hukuk müşaviri Ümit Ulvi Canik görünüyor. Ertesi gün birçok gazetede manşetlerden duyurulan açıklamalarda savcılık, TCK'nın 301'inci maddesine göre "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" arıyor.
İddianamede birçok medya organının işlediği haberlerin çıktıları yer alıyor ve haber başlıkları suç unsuru olarak gösteriliyor. Basın açıklamasında müştekilerin (şikayetçi) soruşturmayı yürüten Adana Cumhuriyet Savcısı Mehmet Arıkan'ı yanlarına çağırarak "İslami motifli örgütlere operasyon yapmadan önce haberimiz olsun" dediği iddiası yer alıyor. Bu ifadeleri yorumlayan savcılık, "Böylelikle kara propaganfa amaçlı ve belli siyasi hedeflere yönelik kampanyanın bir parçası olarak kişilik haklarına haksız ve mesnetsiz zedeleyici, vicdan ve hakkaniyetle bağdaşmayan, düşmanca hislerle, indtikam alma saikiyle 'iftira' suçlarını işledikleri iddia edilmiştir" ifadelerini kullanıyor. Bazı yayın organlarının attığı "Bozdağ Sarin dosyasını kapattı", "Sınırı dert etme biz hallederiz" gibi başlıklar da iddianamede yer alıyor.
'BEKİR BOZDAĞ SAVCIYI ÇAĞIRIP FIRÇA ATTI'
İddinamede, Birgün'den Erk Acarer ile muhabirimiz Hakan Dirik'in imzalarını taşıyan haberlerdeki ifadelerinin karşılaştırılması için basın açıklamasının video kayıtlarının da temin edildiği belirtiliyor. Daha önce Erk Acarer'e de bu konuda yaptığı haber gerekçe gösterilerek soruşturma açılmıştı.
Bu haberlerde sırasıyla şu ifadeler kullanılmıştı:
"Sarin gazı iddianamesi, 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kapatıldı. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, soruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Arıkan'ı çağırıp fırça attı. Bir daha islami motifli örgütlere operasyon yapmadan haberimiz olsun, dedi. Akabinde MİT tahkikatı Emniyete teslim etti."
"IŞİD'e sarin gazı sevkiyatı dosyasını yeniden açan CHP, AKP'lilerin savcıya 'dosyayı kapatın, operasyonlardan önceden haberimiz olsun' talimatını verdiğini ileri sürdü. CHP'li Eren Erdem, dönemin adalet bakanı Bekir Bozdağ'ın müdahalesi sonrasında davanın ilk celsede kapatıldığını belirtti."
İddianamede sevkiyat sırasında yakalanan kişilerin nasıl gözaltına alındıkları ve daha sonra serbest kaldıkları da ayrıntılı bir şekilde yer buldu.
OLAY GERÇEK, KİŞİLER EL KAİDECİ: SUÇ NEREDE?
Eren Erdem, soruşturmayla ilgili verdiği savunmada, kendisine ulaşan bilgileri paylaştığını, düşünceleri paylaşmasının ise anayasaya göre düşünce ve düşünceyi ifade etme özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtti. İddia edilenin aksine devleti ya da kişileri hedef almadığını vurgulayan Erdem, sarin gazı sevkiyatının yapıldığını, sevkiyatçıların El Kaide üyesi olduğunu tespit edildiğini; dolayısıyla da gerçekleri açıklamasının suç olamayacağını söyledi. CHP'li Erdem'in avukatı ise soruşturmanın işlemden kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Soruşturmayı yürüten savcılık ise, Erdem'in açıklamalarının "Düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü" kapsamında kalmadığını iddia ederek TCK'nun 301/(1)-(2). Maddesi gereğince "haklı hukuki sebeplerin ve yeterli maddi delilerin bulunduğunu" ileri sürdü.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke