CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı İnce'den ilk seçim vaadi: 80 milyonu kucaklayan, tarafsız cumhurbaşkanı

CHP uzun süredir kim olacağına ilişkin tartışmaların sürdüğü cumhurbaşkanı adayını büyük bir törenle açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışında karşısına iki kez çıkan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etti. İnce, 80 milyonu kucaklayan tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağını belirterek, parti rozetini Kılıçdaroğlu’na verdi ve Türk Bayraklı rozeti taktı. İlk çağrısını 50 bin avukata yapan İnce, “24 Haziran’da hazır olun YSK’ye çağırabilirim” dedi. CHP milletvekilleri sabah 9.30’da Litai Otel’de toplanarak oy birliği ile İnce’nin partinin cumhurbaşkanı adayı olmasına ilişkin grup kararı aldı. Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’ndaki törene geçti. Törende ilk konuşmayı Kılıçdaroğlu yaptı ve şunları söyledi: “15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip 20 Temmuz’da sivil darbeyi gerçekleştirdiler. O darbeye karşı çıkan tek parti CHP olmuştur.

Bugün bir yol ayrımındayız. Siyasal partilerle ittifak yapmak istiyoruz. Soruyorlar ‘neden ittifak yapmak istiyorsunuz’ diye. Birinci nedenimiz, 12 Eylül askeri darbesinin getirdiği yüzde 10 seçim barajını ve darbe hukukunu sıfırlamak için, sıfır baraj ittifakı istiyoruz. He r partinin katıldığı sıfır baraj ittifakı. İki, seçme hakkının üzerindeki bütün engelleri kaldırmak istiyoruz. Yüzde 10 barajı nedeniyle insanlar istedikleri partiye oy veremiyorlardı. ‘Oyum boşuna gitmesin’ diye bir arayışın içine giriyorlar. Eğer sıfır baraj ittifakını oluşturabilirsek her vatandaş gönlünde yatan partiye rahatlıkla oy verebilecek. Üç, demokrasi kültürünü geliştirmek için ittifak yapmak istiyoruz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurları ise o zaman siyasi partiler kavga için değil ülkenin çıkarları için bir araya gelmeliler. Dördüncüsü, bu ülkede kutuplaşmaya son vermek için ittifak istiyoruz. Yani kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılmasın. Bunun için ittifak yapmak istiyoruz. Hep birlikte bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunun için ittifakı istiyoruz. En geniş ittifakın olmasını istiyoruz ve bu çağrıyı da bütün siyasi partilere açık yüreklilikle yapıyoruz.”

İnce’yi çağırdı

Konuşması sırasında “Çocuklar inanın, inanın çocuklar. Güzel günler göreceğiz güneşli günler. Motorları maviliklere süreceğiz” sloganlarının atılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Güzel günleri göreceğiz, motorları maviliklere süreceğiz ve 25 Haziran’da Allah’ın izniyle bunu yapacağız” dedi. Kılıçdaroğlu, “Eski bir öğretmen, yeni bir politikacı Sayın Muharrem İnce gel bakalım buraya” diyerek İnce’yi sahneye çağırdı.

Konuşmadan önce rozetini teslim etti

Sahneye çıkan İnce, Kılıçdaroğlu’nun her zaman “Parti başkanından, parti üyesi Cumhurbaşkanı olmaz” dediğini ve kendisinin de buna katıldığını belirtti. İnce, “24 Haziran’da Allah’ın izni, milletin isteği ile Cumhurbaşkanı olacağım. Sadece CHP’lilerin değil, 80 milyonun, Ak Parti’lilerin, MHP’lilerin, HDP’lilerin, sağcıların, solcuların, Alevilerin, Sünnilerin herkesin Cumhurbaşkanı olacağım. Onun için 15 yaşında 1979 ara seçimlerinde sokaklara afiş asmaya çıkmış ve 39 yıl CHP rozetini taşımış birisi olarak ben tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağım ve rozetimi size emanet ediyorum” diyerek, rozetini Kılıçdaroğlu’na verdi. Kılıçdaroğlu ise “Evet hep söyledim, Cumhurbaşkanı 80 milyonu kucaklamalı. Çünkü Cumhurbaşkanı TBMM’de namusu ve şerefi üzerine tarafsız görev yapacağına dair and içecek. Şimdi ben ona 80 milyonun Cumhurbaşkanı olacağı için Türk bayrağı rozetini takıyorum” diyerek İnce’nin yakasına Türk bayraklı rozet taktı. Bunun üzerine salonda “Başkan İnce” sloganları atıldı. Kılıçdaroğlu’nun sahneden inmesinin ardından konuşmasına başlayan İnce, şunları söyledi:

-‘Bu çocuk doğrusudur’ dedi: İki parti başkanı iki lider. Birisi beraber yola çıkmışlar ‘kardeşim’ demiş, parti kurmuşlar. Ama bir gün Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğinde Genelkurmay Başkanı’nı helikopterle onun bahçesine indirmişsin. Bu bir lider, ‘kardeşim’ dediği, onun sırlarını paylaşan birine yaptığına bak. Diğer tarafta bir lider daha var. O da kendisine rakip olmuş, karşısına çıkmış iki kere aday olmuş, hatta zaman zaman dozunu aşan laflar söylemiş, eleştirmiş ama sonra demiş ki ‘çocuklarımızın geleceği için bana rakip olmuş olabilir, ama bu çocuk doğrusudur’ demiş. n İyi düşün: Şimdi size soruyorum eyy AK Parti’li kardeşim. Kardeşim dediğinin evinin önüne helikopter gönderenlerden, kendinden başka hiçbir şey düşünmeyen bu insandan millete fayda gelmez. İyi düşün. Bu iki parti başkanına iyi bak. Kim kendini düşünüyor, kim milletini düşünüyor. Kim kendi çocuklarını düşünüyor, kim milletin çocuklarını düşünüyor.

-Cumhurbaşkanı partisiz olur: 1402’de Timur Osmanlı’yı dağıttı, fetret devri yaşandı. Siyasal karmaşa vardı. Tıpkı Türkiye 1402’de olduğu gibi bir fetret dönemi yaşadı. 24 Haziran’da fetret dönemini hep birlikte bitireceğiz. Tek olan hepimizindir. Bayrak tek, bayrak hepimizindir. Vatan tek, hepimizindir. Atatürk kurtarıcımız, kurucumuz sadece CHP’lilerin değil 80 milyonun Atatürk’üdür, tek. Cumhurbaşkanı, o da tek. Ak Parti’nin, CHP’nin Cumhurbaşkanı olmaz. Cumhurbaşkanı tektir, partisiz olur partisiz.

-5 ay kıdemliyim: Şimdi bana diyor ki; ‘Senin tecrüben yeter mi devleti yönetmeye?’ Ben 3 Kasım 2002’de milletvekili oldum, Erdoğan Mart 2003’te oldu. Yani ben ondan 5 ay kıdemliyim. Yani tecrübeye bakarsan, askere gitseydik örneğin ben çavuş olurdum o onbaşı olurdu. Grup başkanvekiliği yapmışım, 16 yıl milletvekiliği yapmışım, Meclis’te sayısız kapalı oturuma katılmışım, 1 Mart tezkeresinde oy kullanmış şerefli milletvekillerinden birisiyim. Bir günlük milletvekiliyken Başbakan oldu. Bir günlük milletvekilinden Başbakan yapacaksınız, 16 yıllık milletvekilinden Cumhurbaşkanı yapmayacaksınız öyle mi?

-Ben neden olamıyor muşum? Bir eleştiri daha var. ‘CHP’ye genel başkan olamadı Türkiye’ye Cumhurbaşkanı olacak mantıklı mı?’ diyor. Erdoğan Beyoğlu’na belediye başkanı olamadı ama Türkiye’ye Cumhurbaşkanı oldu. Beyoğlu’na belediye başkanı olamayan Cumhurbaşkanı oluyor da ben niye olamıyor muşum? 

-Mücadele sözü: İki derdimiz var. Derdimizin birisi 50+1, yani seçilmek. Bir derdimiz daha var yönetmek. O da yüzde 100. Bir seçilmek, iki yüzde 100’ü tarafsız bir şekilde yönetmek. İki de iddiam var. Bir, terör nereden gelirse gelsin, ister PKK, ister IŞİD ister FETÖ, nereden gelirse gelsin karalı bir şekilde mücadele edeceğiz. İki, yetimin hakkına göz dikenlere, ihaleye fesat karıştıranlara, bu ülkeyi soyanlara,terörü destekleyenlere, Allah’ın huzurunda söz veriyorum sonuna kadar mücadele edeceğim.

-Ahmed Arif’le mesaj: 15 yaşındaydım, Diyarbakırlı Ahmed Arif’i tanıdığımda. Benim dünyaya soldan bakmamı sağlayan, hani, ‘Haberin var mı taş duvar, demir kapı kör percere, yastığım ranzam zincirim, uğruna ölümlere gidip geldiğim, zulamdaki mahsun resim haberin var mı?’ diyor ya. 15 yaşında o Diyarbakırlı Kürt Ahmed Arif’i okuyup da etkilenen Yalovalı Muharrem İnce. 54 yaşında aynı heyecanı duyuyorum. Yine Ahmed Arif, ‘Bir umudum sende anlıyor musun?’ diyordu. Bir umudum sizde, sokakta, meydanda bunu başaracağız hep birlikte.

-Bugün doğum günüm: Türkiye’nin CHP’ye hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı. Bugün benim doğum günüm. Sevaplarıyla, günahlarıyla 54 yılı geride bıraktım. Geleceğimiz elimizden kayıyor, akıp gidiyor. Sadece bizim değil çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini de çalıyorlar. Cumhuriyeti kuran parti, cumhuriyeti geri kurtaracaktır. Geleceğimizi geri alacağız. Unutmayınız, geçmişi ile bugünü kavga ettirenler, geleceği kaybederler. Bizim derdiniz kavga değil sorun çözmek.

-Türkiye rotadan çıktı: AKPFETÖ ortaklığı cumhuriyeti rotasından çıkardı. Türkiye artık demokrasi, özgürlük, hukuk devleti, bağımsız yargı, bunları tartışacak durumda değildir. Anayasa Mahkemesi, anayasayı bir kenara itmiştir, yargı emir komuta altında, Genelkurmay Başkanı siyasetin özel talepleriyle meşguldür. Birbirine güvenmeyen, birlikte yaşama isteğini kaybetmiş bir topluluk olduk.

-Sorularınızı çaldırmayacağım: Bu ülkenin gençlerine sesleniyorum; çocuklar, öğrencilerim, kardeşlerim size sesleniyorum; bakın nasıl bir cumhurbaşkanı olacağımı size anlatayım. Bir insanı hayatta üç kişi kıskanmaz. Anası, babası, bir de öğretmeni kıskanmaz. Öğretmeni gurur duyar. Benim öğrencilerim var. Hepsinde payım olduğunu düşünüyor, gurur duyuyorum. Ben onlara mekanik, elektronik, fizik anlatırken, değerlendirirken, isimlerini kapatırdım, adını görmeden okurdum kağıdı. Adını görmeyeceksin ki adil olacaksın. Bunlar ne yaptı. 14 sene üniversite sınav sorularını çaldırdılar. Sizin sorularınızı çaldırmayacağım.

-Üç şeyi çaldırmayacağım: Sadece soruları mı, sınavda soruyu çalan sandıkta oyu çalar. Bugünden uyarıyorum. Bu ülkenin değerli avukatları, 50 bin avukat, cübbelerinizi 24 Haziran’da arabanızda tutun. Her an sizi YSK’nin önüne çağırabilirim, hazır olun. Bir sınav sorularını, iki oyu, üç Hazine’den parayı çaldırmayacağız. Allah’ın izni, milletin isteği ile 24 Haziran’da Cumhurbaşkanıyım. Sizce ben Saray’a mı, Çankaya’ya mı giderim. Saray’ı bu ülkenin en akıllı evlatlarına vereceğim, bilim yuvası yapacağım. n Önce adalet: Size bir sözüm daha olsun, kamuda yükselme, müdür, genel müdür, daire başkanı olma, müsteşar olma, öyle bir kritere bağlayacağız ki, yüz yıl kimse değiştiremeyecek. Adil olacağız. Kimsenin mezhebine, başörtüsüne bakmayacağız, kimsenin mini eteği ile ilgilenmeyeceğiz. Kamuda yükselmeyi adil yapacağız. Mesela veterinerden TÜBİTAK başkanı, parti il başkanından hakim savcı yapmayacağız. Yüksek yargıçların dünya görüşleri gazetelerde çarşaf çarşaf, siz mi bu ülkeye adalet dağıtacaksınız? Cumhurbaşkanı olarak beni yargılayamayacak yargıcın ne işi var? Adalet yoksa o vatanda tartışma çok olur. Önce adalet kuracağız. Yeniden yapılanmayı tesis edeceğiz.

Polemiğe de hazırım

-Daniskasını yaparım: Diyorsanız ki ‘İnce diploman var mı?’ 8 dönemlik transkript istediğiniz zaman. Zaten ileriki zamanlarda belli olacak. Meydanlarda ekonomi, dış politika, eğitim, tarım konuşacağız, diye bekliyorum. Ama bunları konuşmayacağız kavga edeceğiz, iftira atacağız, seni suçlayacağız, karalayacağız kampanyasına girişeceklerse daniskasını yaparım. Tercihim birincisi. Ben meydanlarda, entelektüel bir tartışma yapmak istiyorum ama siz bunu yapmayıp başka türlü tartışmak istiyorsanız ben de varım. Tercihinizi siz yapacaksınız.

‘Biz hazırız’ fotoğrafı

İnce, salona gelmeden önce sosyal medya hesabından ailesiyle birlikte fotoğraf paylaştı. “Biz hazırız” notuyla paylaşılan Fotoğrafta İnce’nin yanında eşi Ülkü İnce, oğlu Salih Arda İnce ve gelini İdil Göknil yer aldı. İnce, oy birliğiyle partinin cumhurbaşkanı adayı olmasına ilişkin alınan kararın ardından, “Her şey çok güzel olacak” dedi. Salonda Türk bayrağı ve Atatürk posterlerinin yanı sıra “Türkiye’m kazanacak”, “Bu ulusa ve ülkeye hizmet görevi” yazılı afişler asıldı. Salonda ise sık sık “İzmir Marşı” ve “güzel günler göreceğiz çocuklar” şarkıları hep bir ağızdan söylendi. Salona ilk olarak İnce ve eşi Ülkü İnce birlikte geldi. İnce’nin girişiyle salonda “Başkan ince” sloganları atıldı. Kılıçdaroğlu da eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte salona girdi. Kılıçdaroğlu’nun girişinde “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” anonsu yapılırken, partililer “Halkın umudu Kılıçdaroğlu” sloganları attı. Kılıçdaroğlu İnce’yi “abi” diliyle “Sayın Muharrem İnce gel bakalım buraya” ifadesiyle kürsüye çağırdı. İnce, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün ilişkisinden örnek vererek, “kardeşim” dedikten sonra siyaseten karşı karşıya geldiklerini anımsattı. “Kendisine karşı aday olmuş bir kişiyi aday yapmak her baba yiğidin hakkı değildir” diyen İnce, “Türkiye’de adaletsizliğe, hukuksuzluğa, despotizme isyan ederek adalet yürüyüşünü gerçekleştirdiği için Sayın Genel Başkanı hepinizin ayakta alkışlamasını rica ediyorum” dedi. Bu çağrı üzerine Kılıçdaroğlu’nu tüm salon ayakta alkışladı.

Seferberlik ilan etti

İnce, adaylık açıklamasının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile Grup Başkanvekili Engin Altay ile birlikte Hacı Bayram Camii’ne giderek cuma namazı kıldı. İnce daha sonra 24 Haziran seçimlerinin seçim kampanyasının açılışını yapmak için Birinci TBMM Binası önünden yürüyerek İkinci Meclis önüne geldi. Burada toplanan kalabalığa seçim otobüsü üzerinden önce Tezcan seslendi. Tezcan, aydınlık bir yola çıkıldığını belirterek, ‘’Tıpkı 98 yıl önce bu ülkeyi kuran Atatürk başta olmak üzere arkadaşlarıyla beraber çıktıkları o kutlu yolculuk gibi bir kutlu, bir mübarek yola çıktık. Sonu hayırlı olur inşallah’’ dedi. Her iki Meclis’in de Türkiye’nin yeniden dirilişinin ve milletin şahlanmasının işareti olduğunu söyleyen Tezcan, İnce’yi kürsüye, “Muharrem İnce seni bekliyor meydanlar” diyerek çağırdı.

‘Gönül gönüleyiz’

İzmir Marşı ile halkın karşısına çıkan İnce tarihi günlerden geçildiğini belirterek, “Osmanlı Karlofça ile birlikte geri geri gitmeye başladı. Ta ki 30 Ağustos 1922’ye kadar. 223 sene hep kaybeden bir Osmanlı, 223 sene sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa bağımsızlık savaşını verdi. Bu cendereden, bu işgalden, emperyalistlerden nasıl kurtulduk önce buna bakacağız. 23 Nisan 1920, Gazi Mustafa Kemal Paşa Hacı Bayram’da cuma namazını kıldı, sonra 1. Meclis’te Meclis’in açılışını yaptı. Bugün aynı tarihi mekanlarda sizlerle gönül gönüle hep beraberiz’’ dedi.

‘İlhamımız Atatürk’

‘’İlhamımız Atatürk’tür’’ diyen İnce, Atatürk bu milleti nasıl bir araya getirdiyse, kendisinin de bu memleketin fizik öğretmeni bir evladı olarak, bu milleti bir araya getirmeye geldiğini söyledi. İnce şöyle konuştu: “Sokaklarda kavga etmeden tezek mezek demeden, ‘iki ayyaş’ demeden... Gençlere sesleniyorum; unutmayınız geçmişle bugünü kavga ettirenler geleceği kaybederler. Ben geleceğimizi geri almak istiyorum. Allah’ın izni, milletin isteği ile ben bu memleketin evlatlarına iş bulacağım, aş bulacağım. Cumhurbaşkanı adayınız olarak 51 günlük seferberlik ilan ediyorum. Ramazan ayında gece bir buçukta mitingimiz olacak. Uyumak yok, yorulmak yok, mazeret yok, marifet var. Sloganımız belli “Yaşasın özgürlük, yaşasın demokrasi, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk.” İnce konuşmasının ardından GATA’da yatan Deniz Baykal’ı ziyaret etti