Çocuklar büyüdükçe resim yapmaktan vazgeçiyor!
Pınar’ın 39’uncusunu düzenlediği Uluslararası Çocuk Resim Yarışması sonuçları kimsenin üzerinde durmadığı bir gerçeği mi ortaya çıkarıyor? Yarışma sonuçlarının sosyolojik değerlendirmesinde dikkat çeken bir sonuç var.
Çocuk resimlerine bayılırım, çünkü en çok naif ve figüratif resmi severim. Çocuk resimleri de naiftir, figüratiftir. Pınar’ın 39 yıldır düzenlediği Uluslararası Çocuk Resim Yarışması’nı da bu yüzden önemserim, hatta gazeteci kimliğimle jüri üyeliği bile yapmışlığım var geçmiş yıllarda. Bu yıl yarışmanın 39’uncusu pandemi ortamına rastladı ama çocuklar resimlerini önceden yapmış olduklarından olsa gerek 2020 yarışma teması “Serbest” olmasına karşın içeriklerde çarpıcı covid ve salgın resimleri çıkmadı. Türkiye’nin her bölgesinden, Almanya ve Kıbrıs’tan katılan 5 bin 685 adet resim değerli bir jüri tarafından (Prof. Dr. Mümtaz Sağlam, Prof. Dr. Hüsnü Dokak, Doç. Dr. Devabil Kara, gazeteciler İhsan Yılmaz, Olkan Özyurt ve Fatoş Karahasan) sanatsal açıdan değerlendirmeye tutulmuş ama bir de Prof. Dr. Fuat Güllüpınar başkanlığında bir ekip, katılan eserlerin sosyolojik değerlendirme raporunu hazırlamış. Hayli ayrıntılı 18 grafikte en çok ilgimi çeken ne oldu dersiniz?
YAŞA GÖRE KATILIM!
Yarışmaya katılım için hayli geniş bir yaş aralığı sunulmuş. 5 yaşından 21 yaşına kadar “çocuk” olarak kabul edilen yarışmacılar resimlerini yollamış. Ama en çok hangi yaş grubunun katılımı var? 7 ile 11 yaş arası! Zaten 17 yaşın üzerinde hiçbiri kendisini çocuk kategorisine sokmadığı için katılan olmamış ama en yüksek katılım 8 yaşında (yüzde 23) yani neredeyse dörtte biri, diğeri 9 yaş (yüzde 19), 7 yaş (yüzde 15) ve 10 yaş grubu (yüzde 12). Diyebiliriz ki çocuklar bilinçli ve istekli olarak 7 ile 11 yaş arasında değerlendirilmeye konu olabilecek resimler yapıyorlar! Bence bunun açıklaması da çok basit: Doğal bir yetenek ve dürtüyle resim yapmaya başlayan çocuklar eğitim yaşamı içinde yaratıcılık konusunda disipline edilirken resimden soğuyor ve kopuyorlar! Hatırlayın, hangimiz çocuğumuzun eline ilk boya kalemi ve kitaplarını verdiğimizde, ilk karalamalarını gördüğümüzde heyecanlanmadık ve evde bir Miro, Picasso, Dali yetiştirdiğimizi düşünmedik? Yıllarca o ilk resimleri duvarlara asıp, bir kısmını saklamadık? Bizim çocuk yıllar içinde Rembrandt, Devrim Erbil olacağına boyayı, fırçayı attı, resim yapmaktan vazgeçti! Resim öğretmenleri beni hoş görsün, bu değerlendirmeler de yarışmanın sosyolojik açıklamaları içinde değil, gözlemlerime ve daha çok kitapçıkta yer alan rakamlara dayanıyor! Ben yıllardır çocukların doğal resim yapma dürtü ve heyecanlarının yanlış eğitim stratejileriyle köreltildiğini düşünüyorum ve bu veriler de haklı olduğumun bir işareti sanki! Gazetemiz yazarlarından, ressam ve küratör, Piramid Sanat Galerisi kurucu ve yöneticisi Bedri Baykam’a da bu konuda görüşünü sordum. Malum, kendisi çok küçük yaşta yaptığı resimleri ilgi çekince “dâhi çocuk” olarak büyüdü ve resim yapmayı hâlâ sürdürüyor. Bu nasıl oldu? Bedri Baykam, ailesi ve ustaların yönlendirmesi sayesinde diyor. Resimlerini ve yeteneğini görenler, çocukluk döneminde müdahale edilmemesini önermiş ve o yüzden resim dersleri olmayan Fransız okuluna gönderilmiş! Belli bir yaşa gelene kadar da resimle ilgisi doğal olarak gelişmiş! Tabii ki eğitime karşı değilim, yanlış eğitim verildiğini düşünüyorum.
BÖLGELERE GÖRE FARKLI MI?
Kitapçıktaki dikkat çekilen başka veriler ise şunlar: Çocuklar serbest temalı yarışmada daha çok doğa ve insan, sosyal çevre ve insan temalarında resim yapmış. Öykü, masal ve çizgi dünyası, hayal dünyası gibi konularla eğlence, kutlama ise pek az. Çocukların hayal dünyalarını kararttığımızı ve kararmış dünyamızla pek az kutlama yaptığımızı gösteriyor bu, çocuklar olmayanı nasıl çizsin? Yılbaşı kutlamaları bile öcü olarak değerlendiriliyor. Çocuklar kazara süslü bir çam ağacı çizse aforoz edilecekler neredeyse! O zaman ne çiziyor? Artık nüfusun çoğu şehirlere taşındığı için ortalıkta fazla çiçek böcek de yok, insan çiziyor! Natürmort yapacak hali yok ya. Bölgelere göre farklı temalar ise yüzde olarak çok anlamlı sayılar değil. Karadenizli çocuklar daha çok sosyal etkinlikler, Doğu Anadolulu çocuklar daha çok portreye yönelmişse bunu psikologlar çözümlemeli. Çocukları sanatsal etkinliklere yöneltecek bir sosyal sorumluluk projesi yürüttükleri için Pınar’a teşekkür etmeli. Çocuklar resim de yapmalı, şarkı da söylemeli, dans da etmeli ve hepsi özgür ve mutlu olmalı ki yetenekle üretebilsinler.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı