Çocuklara kıymayın efendiler
Artık cinsel istismar şüphelisinin tutuklanabilmesi için kuvvetli şüphe yeterli olmayacak ve somut delil aranacak.
Türkiye çok korkunç ve karanlık bir güne uyandı yaklaşık iki hafta önce... Yine bir gece yarısı kararıyla günlerdir tartışmaları süren cinsel istismarda somut delil şartı getirildi. Kamuoyunda “Dördüncü Yargı Paketi” olarak bilinen kanun teklifinin 14 maddeden oluşan ilk bölümü, TBMM Genel Kurulu’nda gece yarısı yapılan oylamayla kabul edildi. Buna göre artık cinsel istismar şüphelisinin tutuklanabilmesi için kuvvetli şüphe yeterli olmayacak ve somut delil aranacaktı. Bir başka gece yarası kararı ile çıkılan İstanbul Sözleşmesi’nin ardından kadınlar ve çocuklar için yeni bir cendere ortaya konuldu. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kamuoyunda tartışmaya neden olan ve kadın örgütlerinin de tepkisine yol açan 13. maddesi değiştirilmeden AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Muhalefetten ve kadın örgütlerinden gelen sert tepkilere karşın Meclis’in en muhafazakâr partileri, çocuklar ve kadınlar için en can yakıcı, en travmatik, en mahrem suçları işleyenlere ciddi ve önemli bir koruma sağlamış oldu.
FİL, İĞNE DELİĞİNDEN GEÇERSE
Neden, çünkü zaten en gizli yerlerde işlenen bu suçun somut delili nasıl olacak? Hukuki metinlerde somut delil, “Belge, somut bir olayı gösteren, insan yapısı bir ispat aracıdır. Belge yazılı ise duruşmada okunur. Buna karşılık, belge delili, sadece yazılı belgelerden ibaret değildir. Şekil, ses, görüntü içeren birtakım belgeler de söz konusudur. Örneğin SMS mesajı, fotoğraf, film şeridi, CD, taşınabilir bellek gibi” şeklinde tanımlanıyor. Yasa koyucu, bu kabulle, ceza için kuvvetli şüphe yetmez diyerek somut delili şart koşunca zaten somut delil bulamayacağını bilen hâkim, karşısına gelebilen istismarcıyı tutuklamaktan imtina edecek. Çünkü bu suça somut delil bulmak, bir fili iğne deliğinden geçirmek kadar mümkün olacak. Peki bunu yasanın kabulü için ellerini kaldıran koca koca milletvekilleri bilmiyor mu? Küçücük çocuklara bir değil organize şekilde tecavüz edilen bu ülkede, niçin çocuklarımızı istismarcılara, tecavüzcülere kurban ediyorlar? Niçin daha neyin ne olduğunu, kendisine yapılan muamelenin sonuçlarını bile kavramaktan uzak küçük çocuklar, akla gelecebilecek her şeyle tahrik olan insanlara kurban ediliyor? Bu maddeleri kabul ederek somut delil şartı koşan milletvekilleri, bu suçların en karanlık, en tenha köşelerde, en gözden uzak noktalarda işlendiğini bilmiyor mu? Üstelik de ülkenin bu konudaki karnesinin ne kadar kötü olduğu bilinirken.
EN KÖTÜ ÜÇÜNCÜ
Çünkü istatistikler, daha doğrusu artık bir kısmı yayımlanmayan istastikler ülkenin bu konuda çocuklar için tam bir cehennem olduğunu ortaya koyuyor. Dünyada çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları her geçen yıl artarken Türkiye de bu konuda sabıkalı ülkelerin başında geliyor. TÜİK’in 2016 verilerine göre Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı, 250 bin çocuk istismara uğradı. İnsan Hakları Derneği’nin 2018 raporuna göre çocuk istismarında dünyada 3. sırada yer alan Türkiye’de 2002’den bu yana 440 bin çocuk doğum yaptı. Adalet Bakanlığı ise çocuk istismarına yönelik verileri artık paylaşmıyor. Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı adli istatistiklere göre Türkiye’de 2019’da “Cinsel dokunulmazlığa karşı suç” kapsamında 49 bin 57 dava açıldı. Bunların 22 bin 689’unu çocuklara yönelik cinsel istismar suçları oluşturdu. Yine Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine göre 2012’de çocuğun cinsel istismarı davalarındaki suç sayısı 17 bin 589 iken 2019’da bu sayı 22 bin 689’a çıktı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise 2020 yılında yaptığı açıklamada, “Çocukların cinsel istismarı” suçundan halen cezaevlerinde 12 bin 942 hükümlü ve 2 bin 550 tutuklunun bulunduğunu belirtmişti.
KAYGI ARTTI
Cinsel istismar, taciz, kasten öldürme ve işkence gibi katalog suçlarda tutuklama için “somut delil şartı aranması” hükmünün de çocuğun cinsel istismarı ve kadına cinsel saldırı suçlarının ayrı tutulmadan kabul edilmesi hukukçular ile kadın örgütlerini ayağa kaldırdı. Mevcut durumda zaten delil toplamada ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken hukukçular, “Cinsel istismarın önünü daha da açacak, bu suçların cezasız kalmasını daha da yaygınlaştıracak bir durumla karşı karşıyayız. Kabul etmemiz mümkün değil” görüşünde. Erkeklerin sırtının sıvazlandığına dikkat çeken kadın dernekleri temsilcileri ve avukatlar, artık dosyaların mağdur ve sanığı iyice gözlemleyerek, inceleyerek, doktor raporlarına ilişkin evrakı değerlendirerek karara bağlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Aksi takdirde bu suçların, cinsel saldırıyı, cinsel istismarı gerçekleştiren erkeklerin sırtını sıvazlamak ve cezasızlık nedeniyle arttığı görülecek. Kadın dernekleri şimdi yasanın iptali için bir an önce bir araya gelerek adım atamaya hazırlanıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!