Çubukçu'ya öğrenci andı sorusu

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa milletvekili İsmet Büyükataman, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'nun, bir gazeteye verdiği röportajda, "Andımız kutsal bir metin değil, değişebilir. Yenisini ben de yazabilirim. Bir çocuğun varlığı niye armağan olsun ki? İçerik olarak benim hoşuma gitmiyor. Orada dile getirilen Türküm, bir üstünlük olarak vurgulanıyor. Aslında bu 1934 yılında yanlış hatırlamıyorsam dönemin Milli Eğitim Bakanı tarafından kaleme alınmış bir şey. Bu dönemin milli eğitim bakanı da farklı bir şey ortaya koyabilir belki. Ben de bir şey yazayım. Ben yazsaydım daha başka bir şey yazardım" şeklinde konuştuğunu hatırlattı.

Büyükataman önergede, Avukat Rauf Çiçek'in oğlu Muhammet Çiçek adına, öğrenci Andı'nın kaldırılması ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay'a açtığı davada, davacıların yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini de anımsattı. Büyükataman, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, öğrenci Andı ile ilgili Danıştay'daki davaya savunma yaptığını ve öğrenci Andı'nda geçen Türk ve Türklük gibi ifadelerin Türk ırkına mensup insanları değil, Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan tüm halkı kastettiğini savunduğuna da yer verdi.
 

"Bir and kaleme alıp kamuoyu ile paylaşabilir"

Büyükataman, MEB olarak davanın reddinin istenildiğini belirterek, Çubukçu'ya şu soruları sordu:

"-Röportajdaki sözlerinizle davacıların dava dilekçesinde paralellikler bulunmaktadır. Bu nedenle röportaj vermeden önce davacıların dava dilekçesini okudunuz mu?
-Andımız hakkında açılan dava devam ettiğinden röportajda söyledikleriniz paralelinde Milli Eğitim Bakanlığı savunmasını değiştirecek midir?

-Kimseden yardım almadan bir and kaleme alıp bunu kamuoyu ile paylaşabilir misiniz?

-Siz de eğer bir and kalem alırsanız kime sunacaksınız?

-Sizin görüşlerinizi yansıtmayan bu savunmayı yapan yetkililer hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?

-Bakanlığınızın bu konudaki görüşüne katılıyor musunuz?

-Davacıların, Atatürk'ü her sabah yüceltme gereği ve ölü olduğu halde ona ant içilmesini doğru bulmadıkları eleştirilerine de Bakanlık, "Öğrenciler anttaki, 'Ey Büyük Atatürk, açtığın yolda gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim' ifadesini okuyarak, Atatürk'ün şahsına değil, gösterdiği hedeflere ulaşmak için kendilerine ant içmektedirler. Atatürk, çağdaş uygarlık seviyesini, medeniyeti, ilerleme ve gelişme yolunu işaret ediyor. Bu ideolojik bir kalıp değil her toplum için evrensel bir ülkü ve amaçtır" demiştir. Bakanlığınızın bu görüşüne katılıyor musunuz?

-Davacılar "Küçük yaştaki çocuklara ideolojik bir bağış yapılması ve ant içirilmesini sakat bir mantık olarak görüyoruz" demişlerdir davacıların bu görüşlerine de katılıyor musunuz?

- "Andımız Kaldırılsın" diye düzenlenen imza kampanyasına imza atmayı düşünüyor musunuz? Eğer imza atarsanız, Bakan olarak mı, vatandaş Nimet Çubukçu olarak mı imza atarsınız?

-Röportajınızdaki söylemlerinizin hükümetinizin yürüttüğü açılımla bir ilgisi bulunmakta mıdır?

-Atatürk'ün, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" sözüne katılıyor musunuz?

-Andımızdaki "Ne mutlu Türküm diyene" sözlerinden de rahatsızlık duyuyor musunuz?