Cumhuriyet, Cumhuriyet’siz olmaz!

Adnan Dinçer yazdı...

Cumhuriyet, Cumhuriyet’siz olmaz!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.09.2018 - 12:35

Nerede kalmıştık?

 

Merhaba güzel insanlar! Bize bu güzelliği yaşatanlara selamlar.

Hani derdim ya “Doğru bir tanedir” diye. İşte yine o gerçekler bizleri bir araya getirdi. Kalemim paslanmadı ama doğrusu sizsiz bir spor gerçeği ve yaşantısı işkence gibiydi benim için.

Bana bir şeyler demeden en yakın dostlarımla sözü yazmamam aralığına sığdırmak isteyenler sadece ‘kendinden bahsetme’ ironisiyle yaklaşırken bir gerçeği unuttular!

Nasıl ki ‘Cumhuriyet, Cumhuriyet’siz’ olmaz ise; ‘futbolun Cumhuriyeti de Adnan Dinçer’siz’ olamazdı.

Kendim için değil, somut yaşananlar için koyduğum subjektif başarılar kimi rahatsız etmiştir? Neyse artık geriye bakmıyorum.

Bu arada yeni Vakıf yönetimine ilkeleri doğrultusunda başarılar diliyorum.

Artık futbolda yeni bir dönüşüm başlatmak zorundayız. Kendi gençlerimizin eğitilerek çağdaş futbolumuzu temsil için gerekli rekabete girmesi ve endüstriyel futbol yozlaşmasının önüne geçerek başarılı olması, geç kalınsa da gereklidir.

Takımların kadrolarında bulunan 14 yabancının kısıtlanması çok önemli değil! Eğitim rekabeti ile onları aşan gençlerimizin formaları kapması ve özgürce gerçeği görmemizin zamanı gelip geçmektedir. Atatürk’ün gösterdiği çizgide zeki, çevik ve ahlâklı gençlere acil ihtiyacımız var.

Ulusal formayı heyecanla giyecek ve ülkemizi yurt dışında endüstriyel futbol piyasasında temsil ederek dolar ve Avro’ları ülkemize taşıyacak futbolculara ihtiyacımz vardır. Bunları ancak iyi eğitimciler yetiştirecektir.

Kazanma hırsı eksik

Önceki gece Rusya karşısında Ulusal Takımımızı izlerken Lucescu karşıtı olmak gibi bir sabırsızlık olduğunu gördüm. Neden?

Çünkü futbolcularımız giydikleri formanın biraz heyecan ve daha da ötesinde ruh ile mental anlamda iyi hazırlanma, kazanma hırsında eksiktiler. Aslında bu durum geçmişten gelen bir birikimin ve değişimin görüntüsüdür.

Gençleşen kadronun profesyonel yapıyı unutmaları gerekliydi! Yani açıkçası kendilerini aşmaları lazımdı olmadı! Bunun bilimsel olsa da bizim dışımızdaki mantık ile çözülmesi zor gibi. Bazen biz maça çıkarken kaybetmemek üzere şartlanırız.

Bu duygu, düşünce ve takım olma sürece ihtiyaç gösterir. Profesyonel olma ve onun getirisi ile yıldız, öncelik, ben gibi faktörleri aşmak şarttır. Bunun tek birleştiricisi vardır!

Bizim ülkemiz için giyilen forma ve sorumluluğumuz. Yeni takıma bunu daima işlemek lazım. Ki bazen zorlama da olur!

Son yirmi dakikalık baskı ve kaçan gol fırsatları belki de kazanma şansımız olsa da bunu yine hatırlatacaktım.