‘Datça’nın 77 koyundan 28’inin geleceği tehlikede’

Yaklaşık 100 kilometre sahili bulunan Datça, yapılaşma tehdidi altındaki cennet coğrafyalardan sadece biri. Çevreciler ve sivil toplum kuruluşları Datça için hazırlanan projeyle, ilçede nüfusun patlayacağını, 77 koyun 28’inin bakirliğinin tamamen biteceğini, antik kente bile marina yapılacağını savunuyor.

‘Datça’nın 77 koyundan 28’inin geleceği tehlikede’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.07.2015 - 12:35

Datça Yarımadası; el değmemiş koyları, doğası ve tarihiyle tatilcilerin en önemli uğrak yerlerinden biri. Çevreciler, “Datça- Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi 1/25 Bin Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu” ile yaklaşık 100 kilometrelik sahili bulunan Datça’nın düzensiz yapılaşma kurbanı olmasından korkuyor. Mimarlar Odası Muğla Şubesi, projenin iptali ve dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulması istemiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine idare mahkemesine dava açtı. Şube, “Planın bölgenin özgünlüğü ile uyumsuz olduğunu, ekolojik dengeleri alt üst ederek olumsuz sonuçlar doğuracağını” savunuyor.

8 BİN YATAK 80 BİNE ÇIKACAK

Habertürk'ün haberine göre, mimarlar Odası Muğla Şubesi’nin mahkemeye sunduğu raporda, cennet koylarda geriye dönülemeyecek tahribatların yaşanacağı ileri sürülüyor. Raporda, tüm tarım alanları, doğal karakteri korunacak alanlar ve özel mülkiyetteki orman alanlarının imara açılarak, geniş bir dağınık yapılaşmayla görsel ve çevresel kirlenmenin önünün açılacağı savunuluyor. Buna göre, Datça’nın yaklaşık 20 bin olan kış nüfusu 340 bine çıkacak. Turizm amaçlı 8 bin yatak kapasitesi ise 10 kat artarak 80 bine ulaşacak. Raporda ayrıca “Çok geniş araziler turizm tesis alanı olarak açılacak ve bölgeye kimliğini veren mekanların özelliği tamamen değişecektir. Bugüne kadar korunan alanlar heba edilmiş olacaktır. Plan dahilinde Palamutbükü, Ovabükü ve Hayıtbükü tarım alanları turizm alanına dönüşecektir” deniliyor.

‘AZ YA DA ÇOK HEPSİ TEHDİT ALTINDA’

Rapora göre, dava konusu plan neredeyse tüm koyları “az ya da çok” yapılaşmaya açıyor. Raporda bu durum, “Datça Yarımadası’nın en önemli potansiyeli doğal koylarıdır. Bu planla Datça’nın turizm çekiciliği, ekonomik ve sosyal kalkınması tehdit altına girecek. 77 koyun 28’inde iskele öngörülüyor. İskele yapılan koylarda yapılaşma olacak, bakirlik kaybolacak” ifadesiyle anlatılıyor. Raporda bir diğer çarpıcı detay ise 2B arazileriyle ilgili: “Toplam 2B alanı yaklaşık 8 bin 200 hektardır. Sonuç olarak sadece 2B alanlarını ve orman rejimi dışındaki alanları kapsayan bu plan ile ortaya çıkacak yapılaşmanın, kültürel ve doğal değerleri bozması kaçınılmaz bir sonuçtur.” Plana karşı olmadıklarını söyleyen Mimarlar Odası Muğla Şubesi Başkanı Osman Köseoğlu, “Ama” diyor ve ekliyor: “İmara açılacaksa belirli ilkeler çerçevesinde olmalı. Doğal güzellikler, bölgenin kimliğini, yöre halkının ekonomik değerleri korunmalı. Ormanların, sulak ve arkeolojik alanların imara açılmasına, 5 bin yataklı otel yapılmasına karşıyız.”

ANTİK KENTE MARİNA

Datça Yarımadası’yla ilgili plan uygulanmaya başlandığında, ev pansiyonculuğu ve butik otellerin ağırlıkta olduğu koylar otel turizmi, marina ve konut yerleşimine açılacak. Planda; Palamutbükü, Mesudiye gibi Datça’nın en güzel koyları turizm tesis alanları olarak tanımlanıyor. Çevreciler ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, “Bugüne kadar pansiyonculuğa ve en çok butik otele verilen izin, büyük otelleri kapsayacak biçimde geçerli olacak. Yerli halk, kendi yerinden fiilen kovulmuş olacak. O sahillere herkes özgürce giremeyecek” diyor. Yine planda, Knidos Antik Kenti’ne çok yakın mesafedeki Bağlarözü’ne marina yapılması öngörülüyor. Çevreciler, 1. derecede arkeolojik koruma altındaki alanın, marina ve yapılaşmayla birlikte kirleneceğini savunuyor.

 

BİR KOY NASIL YOK EDİLİR?

Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz, bakir bir koyun insan eliyle nasıl yok edildiğini şöyle anlatıyor: “Binlerce yıl sonucunda oluşmuş bir yerden bahsediyoruz. O koyda denizin dibindeki canlılardan kıyıdaki çakıla kadar her şey bir yaşam zinciri. Ama siz beğenip aldığınız koyu isteğinize göre şekillendirmeye çalışıyorsunuz. Kıyısındaki yosunu, ‘Müşterinin hoşuna gitmiyor’ diye kesiyorsunuz. Doğal kumunu beğenmiyor, farklı kum getiriyorsunuz. Yetmiyor, önüne duvar çekiyorsunuz. O koyun doğal dengesini altüst ediyorsunuz, bir daha eski hale gelmesi mümkün olmuyor.”

239 KOYDAN 98’i RİSK ALTINDA

Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi’nin koylarla ilgili envanterine göre, kuzeyde Baba Burnu’ndan başlayıp Antalya Fasilis’te biten kıyı boyunca 239 koy bulunuyor. Bu koylardan 98’i risk altında. Bugüne kadar kaybedilen koy sayısı ise 43. Envanterde sahil 5 bölgeye ayrılıyor. 1. Bölge Baba Burnu’ndan başlıyor, Kuşadası’nda (Dilek Yarımadası) bitiyor. 2. Bölge Kuşadası-Akyaka, 3. Bölge Akyaka- Marmaris İçmeler, 4. Bölge Marmaris İçmeler-Ölü Deniz, 5. Bölge Ölüdeniz-Fasilis arasında yer alıyor.

1. BÖLGE

Toplam koy: 22

Kullanılan koylar: 10

Risk altındaki koylar: 8

Kaybedilen koylar: 4

Önemli Koylar: Alaçatı Limanı, Dipburnu, Gümüş Koyu, Kız Kulesi Adası, Sivrice Limanı, Kadırga Burnu, Narlıdere Limanı, Ildır Körfezi, Kumru Koyu, Kırk Dilim Limanı.

2. BÖLGE

Toplam koy: 99

Kullanılan koylar: 45

Risk altındaki koylar: 32

Kaybedilen koylar: 22

Önemli Koylar: Akbük Limanı, Kuru Erik Bükü, Kazıklı İskele, Çamlı Liman, Asin Limanı, Salih Adası Büyük Koy, Kuyucak Limanı, Zeytinli Burnu, Sıralık Koyu, Fener Adası, Akçabük Koyu, Hayıtlı Koyu, Bağlar Koyu, Bardakçı Koyu, Hacı Giden Yalısı, Çökertme Koyu, Geren Koyu, Bördübet Limanı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler