Davutoğlu: Polise sınırsız yetki söz konusu değil
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yetki denetlenecek, hak başka özgürlükleri sınırlamadan kullanılacak. Polise sınırsız yetki söz konusu değil. bu yetki istismarında, burada da güvenlik birimlerimiz aynı şekilde hukuk karşısında hesap verilebilir durumda olacak" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı ziyareti sırasında aldığı brifinglerden sonra İçişleri Bakanı Efkan Ala ile bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında çok kapsamlı bir brifing aldığını belirten Davutoğlu, nüfus işleri ile ilgili olarak yapacakları yeni düzenlemeleri aktardı. Yeni kimliklerin aralık ayından itibaren verilmeye başlanacağını ve soyadlarının dilekçe ile değiştirilebileceğini açıklayan Davutoğlu, "Soyadı değiştirme birçok vatandaşımız için mahkemelere gidilmesi gereken uzun bir sürecin parçasıyken yeni uygulama ile dilekçe ile soyadı değişimi mümkün olabilecek. Çok uzun mahkeme süreçleri olmayacak.Doğum, ölüm, adres değişiklikleri elektronik ortamda yapılabilecek. Yeni kimlikler son derece kullanışlı, elektronik, biyometrik özellikler taşıyan kimlikler aralık ayından itibaren verilmeye başlanacak" dedi.
Emniyet mensuplarına sınırsız yetki verileceği ifade edilen iç güvelik reformu ile ilgili olarak değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Polisiye tedbirleri artıracak ifadesini kesinlikle reddediyorum. Hiçbir şekilde demokratik sisteme sahip ülkelerden farklı hiçbir uygulama getirmeyeceğiz. Bunu çok açık ve altını çizerek söylüyorum. Polisimizin kamu düzenini korumak anlamında hiçbir yetkiye sahip olmaması kamu düzenini ortadan kaldırır" ifadelerini kullandı.
'İÇİŞLERİ BAKANLIĞIMIZIN GÖREV ALANI BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR'
İçişleri Bakanlığının önemli görevleri olduğundan bahseden Davutoğlu, "İçişleri Bakanlığımız ülkemizin huzuru devletimizin bekası ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınması ve uygulamada vatandaş ve insan odaklı bir kamu düzeninin korunması açısından en önemli bakanlıklarımızdan biridir. Bakanlıklar süreklilik ve değişimi bünyesinde barındıran kurumlardır. Türk toplumu son derece dinamik sosyal hareketliliği yüksek siyasi toplumsal kültürel hareketlilik anlamında da dünyanın en dinamik toplumlarından birisi. Sınır ülkelerimizde de yaşanan bazı olumsuz gelişmeler göz önüne alındığında İçişleri Bakanlığımızın görev alanı itibariyle titizlik göstermesi gereken hususlar büyük bir önem arz ediyor" diye konuştu.
'DİLEKÇE İLE SOYADLARI DEĞİŞTİRİLEBİLECEK'
Bugün alınan brifingin sadece güvenlik odaklı olmadığını belirten Davutoğlu, vatandaşın hayatını kolaylaştıracak yenilikler olarak nitelendirdiği yeni düzenlemeleri açıklayarak "Soyadı değiştirme birçok vatandaşımız için mahkemelere gidilmesi gereken uzun bir sürecin parçasıyken yeni uygulama ile dilekçe ile soyadı değişimi mümkün olabilecek. Çok uzun mahkeme süreçleri olmayacak. Dilekçe ile soyadları değiştirilebilecek. Doğum, ölüm, adres değişiklikleri elektronik ortamda yapılabilecek. Yeni kimlikler son derece kullanışlı, elektronik, biyometrik özellikler taşıyan kimlikler aralık ayından itibaren verilmeye başlanacak. İfadenin yerinde alınması yani vatandaşlarımız eğer yaşlıysa engelliyse hatta hiçbir kısıtlayıcı şartlar yoksa dahi ifadeyi evinde verebilecek. İş yerinde verebilecek. İfadelerin normal bir sosyal sorumluluk içinde alınabileceği ortamlar sağlanacak" ifadelerini kullandı.
'ÇOCUK KAYBOLDUYSA SMS İLE EŞGALİ BÖLGEDEKİ TELEFON SAHİBİ KİŞİLERE İLETİLECEK'
Kaybolan çocukların yeni ve elektronik bir sistemle aranacağını kaydeden Davutoğlu, "SMS mesajlarıyla bir bölgede çocuk kaybolduysa bütün eşgaliyle özellikleriyle elektronik ortamda o bölgedeki bütün telefon sahibi kişilere iletilecek. Eskiden olduğu gibi duvarlara değişik yerlere bu çocuğu gördüyseniz bizi bulun ötesinde teknolojik imkanla anında bütün telefonlarda o resimler görülecek. Böylece bu tür durumlarda daha etkin bir görev yapma imkanı olacak" açıklamasında bulundu.
'UYUŞTURUCU SATANLARI TERÖR SUÇU İŞLEMİŞCESİNE TEHDİT OLARAK GÖRÜYORUZ'
Narkotik alanında yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler aldığını açıklayan Davutoğlu, "Uyuşturucu imal edenleri ya da satanları bir terör suçu işlemişçesine toplumsal açıdan bir tehdit olarak görüyoruz. Bir nesli yok etmeye dönük bir eylemdir. Kaçakçılık ve diğer konularda da gerekli bilgilendirmeleri aldık ve bu alanda da yapılacak reformları gözden geçirdik" dedi.
'BARIŞÇIL GÖSTERİ YAPMA HAKKINI SINIRLAYAN TEDBİR GETİRMEYECEĞİZ'
Konuşmasında barışçı gösteri yapmak herkesin hakkıdır; diyen Davutoğlu, son dönemde yurt genelinde yaşanan sokak olaylarına değinerek "Demokrasiler bu gösterileri kısıtlamaz. Ama bir gösterinin barışçıl bir şekilde yapılması için güvenlik ortamının olması gerekir. Özgürlüğün uygulanmasının teminat altına alınması ancak ve ancak kamu düzeni ile sağlanabilir. Son yaşanan olaylarda da gördük ki özgürlüklerin istismar edilmesi bu sefer başka insanların yaşam hakkını bile ortadan kaldırıyor. 33 vatandaşımızı 2 polisimizi niye kaybettik biz? Özgürlük gösteri hakkı gerekçesiyle tamamı ile şiddet odaklı gösteri hakkıyla hiç alakası olmayan vandalizmle kaybettik. Öylesine sağlam temellere oturtulmuş bir güvenlik ortamı sağlamak istiyoruz ki gösteri hakkı da fikri ifade özgürlüğü de en iyi şekilde korunabilsin. Gösteriler kesinlikle haktır ve hiçbir şekilde engellenmeyecektir. Barışçıl gösteri yapma hakkını sınırlayan hiçbir tedbir getirmeyeceğiz" diye konuştu.
'TÜRKİYE SINIRLARINI HİÇ KAPATMADI'
Peşmerge güçleri ve YPG güçlerinin Türkiye üzerinden Kobani'ye geçirilmek istenmesi yorumları sorulan Davutoğlu, "Bu açıklamaların hepsinde kafa karışıklığı var. Türkiye sınırları açsın. Türkiye'nin sınırları kapalı mı? Türkiye'nin sınırlarından şu ana kadar 2 milyona yakın mülteci geçti. Sınırları kapatmış olsaydık şu anda ya o insanlar Suriye rejiminin bombaları altında ölmüş olurlardı ya da IŞİD'in saldırıları altında ölmüş olurlardı. Türkiye sınırlarını insani gerekçeyle hiç kapatmadı. Kobani'den de 200 bin kişi geldi. Sınırları açmamızdan kasıt Türkiye'den oraya birileri gitsin ise aynı ülkeler değil miydi yabancı savaşçılar Suriye'ye gitmesin diyenler? Yabancı savaşçılar Suriye'ye geçmesin diye bizden tedbir isteyenler. Bu tedbirleri biz kararlı bir şekilde uyguladık ve uyguluyoruz da. Kimler geçecek Türkiye'den Suriye'ye. Nasıl bir sınır açılması olacak. Bunu tanımlamak icap eder. Suriye'deki çatışmaya tek bir vatandaşımızın gitmesini dahi istemeyiz. İllegal gidenleri durdurmaya çalışıyoruz" diye yanıt verdi.
'GELİRKEN BİZE SORMADILAR GİDERKEN NİYE GİDİYORSUNUZ DİYE SORMAYIZ'
Suriye'den gelenleri geri gönderin gidip korusunlar, söylemlerini değerlendiren Davutoğlu, "300'e yakın PYD mensubu silahlarını teslim ederek Türkiye'ye geldi. Suriyelilerin de Suriye'ye gitmek istemesi durumunda engelleyen kimse yok. Sınır açık. Gidebilirler. Gitmek istemediler. Kendi şehirlerini savunacaklar, bıraksalar gidip savunacaklar diyenlere talimatımızla valililerimiz soruldu. Çok azı küçük bir grup hariç hayır biz gitmek istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliği içinde kalmak istiyoruz, dediler. Ne yapalım, zorla mı gönderelim? Suriye'den gelenler savaşmak için geri dönmek istiyorlarsa geldikleri gibi giderler. Gelirken bize sormadılar giderken de biz sormayız niye gidiyorsunuz diye. Günlerdir söylüyorlar. Suriye'den gelenleri geri gönderin gidip korusunlar. Gidin dedik. Gitmediler. Küçük bir grup hariç güvenliği tercih ettiler. Türkiye, Suriye'deki çatışmalardan hiçbir şekilde mesul değildir" şeklinde konuştu.
'BARIŞÇIL GÖSTERİ YAPAN KİMLİĞİNİ NİYE SAKLASIN?'
İç güvenlik reformunda polise sınırsız yetki ve savcılara makul şüphe yetkisi verileceği yorumları sorulan Davutoğlu, "Polisiye tedbirleri artıracak ifadesini kesinlikle reddediyorum. Hiçbir şekilde demokratik demokratik sisteme sahip ülkelerden farklı hiçbir uygulama getirmeyeceğiz. Bunu çok açık ve altını çizerek söylüyorum. Şu yaşanan şiddet ortamı gibi Avrupa'da polisin savcıya sevk etmeden önceden tedbiren 24 saat gözaltına ala hakkı var. Bizde yok. Belediye otobüsünü ambulans yansa içindeki hasta da yansa polis o götürdüğü kişiyi savcıya götürecek. Savcı de serbest bırakabilir. O zaman da toplumsal olayları kontrol altına almak mümkün olmaz. Polisimizin kamu düzenini korumak anlamında hiçbir yetkiye sahip olmaması kamu düzenini ortadan kaldırır. Demokratik toplumlarda hiçbir gösteri de maske kullanılamaz. Maske kullandığınızda o kişinin kimliğini tespit mümkün değil. Barışçıl bir gösteri yapan kimliğini niye saklasın? Siz maske takan birinin kimliğini tespit etmek için onu alıp bir yere götüremezseniz bir düzen sağlamak imkanı kalmaz" dedi.
'EMNİYET GÖREVLİSİNE BU YETKİYİ VERMEK DÜNYANIN HER YERİNDE VARDIR'
Makul şüphe konusunu da değerlendiren Davutoğlu, "Bir suç işlendikten sonra yargıya intikal ediyor. Suçun işlenmesini önleme görevi kimin? Güvenlik birimlerimizin. Alınacak bir önlem eğer suçu işlendikten sonraki prosedüre tabii kılınırsa suçu engelleyemiyorsunuz. Şu anda biz burada otururken bir ihbar gelse ve Ankara’da şu caddeden şu caddeye bir araba içinde uyuşturucuyla gidiyor ve gençlerimizi zehirliyor diye ihbar gelse, o arabayı durdurup aramak için savcılık izni lazım. Savcı da dese ki, daha suç işlenmemiş önümde bir delil yok ihbar var dese ve o izni vermese. O araba emniyet birimlerimizin gözünün önünden gide gide, uyuşturucu da gider o gencimizi zehirler. Savcının bana delil getir demesi hakkıdır. Emniyet görevlisinin görevi o suçu işlenmeden engellemektir. O zaman bir orta yol bulmamız lazım. Bir şiddet yanlısının, uyuşturucu tacirinin hareket etme hürriyeti bizim vatandaşımın hayat hakkından benim genç neslimin ruhsal sağlığından daha önemli değildir. Getireceğimiz önlemlerle o tür araçlar durdurulacak aranacak. Suç yoksa devam eder ama bir suç varsa da o suç uyuşturucuysa uyuşturucu molotof kokteyliyse de molotof kokteyli. Tespit edilip savcılığa sevk edilecek. Emniyet görevlisine bu yetkiyi vermek dünyanın her yerinde vardır. Bizi otoriterleşme gibi bir iddiada bulunanlar, ABD'ye gidince polis durdurduğunda sakın elini oynatma dediğinde elini oynatmıyor korkusundan. Orada da nerede insan hakları diye sormuyor. Orada ne uygulama varsa bizde de o olacak. Demokratik hukuk devletinde. Daha fazlası olmayacak"
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi