Davutoğlu'nun sözlerine HDP'den yalanlama

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Londra yolunda uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, cenazeler ile ilgili yönetmelikte yapılan değişiklikleri anlatırken, "Sur'da da benzer bir olay oldu. Bir cenazeyi almıyorlar etmiyorlar, aile Elazığ'dan geldi cenazeyi almak için, bu milletvekili Feleknaz Uca aileyi tehdit etti. Onun üzerine bizim teşkilat devreye girip aileyle konuşup cenazeyi teslim etti. Bir de bunlarla uğraşıyoruz. Halk bunlara destek vermediği gibi operasyonların yanında durdu" dedi.

HDP'LU UCA: GERÇEK DEĞİL

HDP Milletvekili Feleknaz Uca, Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde evlerine bir patlayıcının isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Melek Alpaydın'ın cenazesini almaya gelen ailesini tehdit ettiği açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Uca, "Ben o gün barış için Bodrum'dan Diyarbakır'a gelip gözaltına alınanlar için adliyedeydim. Hastaneye gitmedim aileyle hiç görüşmedim" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nu, kendisiyle ilgili hiç bir madde gerçeğe dayanmayan iddialarda bulunmakla suçlayan Feleknaz Uca, şunları söyledi:

"Başbakan benim cenazesini almak için gelen bir aileyi tehdit ettiğimi öne sürmüştür. Hükümet ve ona bağlı çevrelerin partimiz ve vekillerimiz ile ilgili tüm iddiaları gibi şahsımla ilgili bu iddianın da yalan olmak dışında başka bir değeri yoktur. Başbakana yakışan, sağdan soldan kendisine aktarılan yalanlara göre değil, gerçeklere göre açıklamalarda bulunmaktır. Ve cenazeleri günlerce sokakta kalanların ailelerinden özür dilemektir."

AYDOĞAN: TEHDİT YOK

Sur İlçesi'nde 3 Ocak'ta  evine patlayıcı bir mühimmatın isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren 3 çocuk annesi 42 yaşındaki Melek Alpaydın'ın cenazesi ile HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknaz Uca değil, Nursel Aydoğan'ın ilgilendiği ortaya çıktı. HDP'li Aydoğan, o gün yaşananları anlatırken, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen kadınlarla söz konusu mahallede lokma dağıttıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

"Patlama olduktan sonra kendimizi korku ve panik ile bir yerlere atmaya çalmıştık. Sonra bir kadının kafasının parçalandığını ve öldüğünü öğrenince morga gittim. Yakınları ile görüştük. Bize önce yaşamını yitiren kadının anne ve babasının Elazığ'da olduğunu ve Elazığ'a gömebileceklerini söylediler. Cenazeyi nereye gömeceklerinin net olmadığını söylediler. Otopsi bitene kadar aile ile birlikte oradaydım ve aile daha önce yasağın olduğu mahalleden gelmişti. Sonra cenazenin Diyarbakır'da defnedebileceklerini söyleyerek cenazeyi Bağlar Yeniköy mezarlığındaki morga götürdük. Ancak, gece saat 02.00 sıralarında Valiliğin devreye girmesiyle cenazenin oradan alınarak Elazığ'a götürüldüğünü öğrendik. Benim ya da arkadaşlarımın aileyi cenaze konusunda tehdit etmemiz söz konusu değildir."